30.07.2015 - 19:24 | Son Güncellenme:
(DHA)
TBMM'de, 'terör' gündemiyle yapılan olağanüstü oturumda, Meclis Komisyonu kurulması önergesine MHP'li milletvekillerinin red oyu kullanmasını eleştiren Gök, "Dilinden PKK'yı düşürmeyen MHP'nin PKK terörünün de araştırılmasını içeren araştırma önergemize niçin ret oyu verdiğini kamuoyu net bir şekilde bilmek istemektedir. PKK'ya karşı iseler niçin ret oyu verdiler? MHP'nin kamuoyuna kendini anlatma mecburiyeti vardır" dedi.
"CHP'NİN ARZULADIĞI AMAÇ GÖLGELENMİŞTİR"
CHP'nin tarihsel sorumluluğu gereği Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırdığını belirten Gök, "Aslında şehit haberleri ve masum insanlara yönelik terörün arttığı geçtiğimiz günlerde CHP'nin Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmasıyla yaşanan dünkü birleşimde terörün bütün boyutlarıyla tartışılması için verdiği önergede ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Terör amaç olarak toplumda kaos yaratmayı ve güvensizlik ortamının pekiştirilmesini arzu eder. Terörün yarattığı bu güvensizlik ve kaos ortamında yurttaşların devlete olan güvenlerinin sarsılması ve bir korkunun yaratılması amaçlanır. İşte tam da böyle bir tabloda siyasetçilere ve tüm yurttaşlara düşen nereden gelirse gelsin her türlü terörün karşısında olarak bir birlik ve beraberlik içinde olabilmektir. CHP tarihsel sorumluluğu gereğince bunu amaçlamıştır ve böylesi bir dönemde bu Meclis toplanmayacak da ne zaman toplanacaktır anlayışından yola çıkarak tatilde olan Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırarak bütün partilerin hiç kimseyle bir art düşünce olmaksızın herkesin kurulacak bir ortak komisyonda teröre karşı bir mücadele platformunun oluşturulmasını amaçlamıştır. Çok haklı bir taleptir. Çok haklı bir istemdir. Türkiye'nin bütün 77 milyonun gözü, hatta dış dünyanın gözü dün TBMM'nde 4 partinin göstereceği ortak iradeye kilitlenmişken ne yazık ki dün Meclis'te yapılan oylamada ve oylama öncesi diğer siyasi parti gruplarının birbirlerine karşı hasmane, nefret söylemli konuşmalarıyla CHP'nin arzuladığı amaç gölgelenmiştir" diye konuştu.
"TERÖR KARŞISINDA BİRLEŞME ENGELLENMİŞTİR"
Meclis'te dört parti için 'Terör karşısında birleşiyorlar' anlayışının çıkmasının engellendiğini ileri süren Gök, "Dün Meclis'teki oylamada dört partiyi ortak deklarasyona davet eden iktidar partisinin tutumunun ne kadar ibret verici olduğunu gördük. Halbuki onlar da buna dört elle sarılmalıydı. Doğrusu bu idi, demeliydiler. Çünkü CHP bu komisyonun kurulmasını önerirken CHP Komisyon üyelerini oluştursun diye önemiyor ki. Bütün partilerin sayısal oranda temsil edileceği bir komisyonda her siyasi partinin görüşü temsil edilecek ve en azından Türkiye böyle bir komisyonun duyulmasından itibaren bir güven ortamına kavuşmuş olacaktı. Terör karşısında birleşiyorlar ve terörizme prim vermeyecekler anlayışı çıkabilirdi. Maalesef bu engellenmiştir. İktidar partisi kendisinin 7 Haziran seçimlerinde biten iradesine rağmen 7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan meclis tablosunda Meclis'in yeni bir irade koymasını engellemiştir" ifadelerini kullandı.
"MHP SİYASETEN İFLAS ETMİŞTİR"
MHP'li milletvekillerinin Meclis Komisyonu kurulması önergesine red oyu kullanmasını eleştiren Gök, "Tabi bunun yanında esas şaşırtıcı olan taraf MHP'nin tavrıdır. Nereden gelirse gelsin, bütün terör araştırılsın Suruç'taki patlamanın IŞİD'in terörü de araştırılsın, önergemizi verdiğimiz zaman o zaman ölen askerlerimizin ve polislerimizin şehit edildiği terör eylemleri de araştırılsın, PKK terörü de araştırılsın diye verdiğimiz önergeye MHP'nin niçin ret oyu verdiğinin anlaşılması mümkün değildir. Dün MHP siyaseten iflas etmiştir. Oylama sırasındaki ikircikli tavırları, mahcup, çekingen tavırları, oy verseler, vermeseler şeklinde kimsenin başta anlayamadığı, sonradan AKP sıralarından kendilerine haydi niye vermiyorsunuz çıkışı üzerine Grup Başkanvekilinin lütfen el kaldırması üzerine MHP'li üyelerin oy vermesiyle kullandıkları oy tam bir aczin ifadesidir, MHP siyasetinin iflas ettiğinin bir göstergesidir. MHP'nin bu önergeyi daha anlamadığı bellidir. Bu önergede PKK terörü de vardır. MHP verdiği ret oyuyla PKK terörünün araştırılmasını engellemiştir" şeklinde konuştu.
"PKK'YA KARŞI İSELER NİÇİN RET OYU VERDİLER?"
MHP'nin Meclis Komisyonu kurulması önergesine neden red oyu verdiğine dair kamuoyunu aydınlatması gerektiğini savunan Gök, "Dilinden PKK'yı düşürmeyen MHP'nin PKK terörünün de araştırılmasını içeren araştırma önergemize niçin ret oyu verdiğini kamuoyu net bir şekilde bilmek istemektedir. Niçin ret oyu verilmiştir. PKK'ya karşı iseler niçin ret oyu verdiler? MHP'nin kamuoyuna kendini anlatma mecburiyeti vardır. Biz MHP'yi anlayamıyoruz ve tanıyamıyoruz. Böylesine siyaseten acıklı, acz içine düşülen bir durum her halde bir siyasi partinin başına gelebilecek en kötü durumlardan biridir. MHP kendisini sorgulamalı ve PKK terörünü de içeren araştırma önergesine niçin ret oyu verdiğini kamuoyuna anlatmalıdır. CHP bu konuda sorumluluğunu yerine getirmiştir ve bu sorumlulukta diğer AKP ve MHP oylarıyla ret edilen önergeden sonra yurttaşlarımız zannetmesinler ki meydan boştur. CHP'nin sorumluluk duygusu içinde teröre geçit verilmeyecek bir ortam tüm yurttaşlarımızın ortak paydasıyla yaratılacaktır ve terörizme, teröristlere asla prim verilmeyecektir" açıklamasında bulundu.
"BAŞBAKAN YARDIMCISININ AĞZINDAN KADININ AŞAĞILANMASI TÜRKİYE İÇİN İTİBAR KAYBIDIR"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, Meclis'te yapılan olağanüstü oturumda, HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'a 'Hanımefendi sus, bir kadın olarak sus' demesini eleştiren Gök, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Dün TBMM'de, son konuşmalar yapılırken Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın bir HDP'li milletvekiline dönerek, 'Sus kadın' diye hitap edilmesi çok çirkin bir davranıştır. Bu aslında Bülent Arınç'ın kadınlara yönelik sık sık yaptığı bir nitelendirmedir. Bülent Arınç ve elbette içinde bulunduğu partinin bilinç altı ortaya çıkmakta ve kadına bakış açısı Başbakan Yardımcısı sıfatıyla dün Meclis'te çok çirkin bir değerlendirmeyle ifade edilmiştir. Kadın-erkek hepsi eşittir. Sayın Arınç, sizin eşiniz de sizinle eşittir. Eğer siz de evinizde eşinize, orada milletvekiline hitap ettiğiniz gibi hitap ediyorsanız vay halinize. Türkiye, kadına verdiği değeri modern cumhuriyetin kurulmasıyla Atatürk sayesinde çağdaş uygarlık seviyesine taşımak amacıyla ilkeleri arasına koymuş ve kadınıyla erkeğiyle eşit bir anlayışı benimsemiştir. Kadının aşağılanması, itibarsızlaştırılması asla söz konusu olamaz ve bir siyasetçinin, Başbakan Yardımcısının ağzından bunun yapılması Türkiye için büyük itibar kaybıdır. Türkiye bu itibarsızlığı hak eden bir ülke değildir. Kadınlarımız, Bülent Arınç'ın sık sık yaptığı bu itibarsızlaştırma ve hakaretlerini hak eden kadınlarımız değildir. Kadınlarımız bizimle eşit, biden de üstün olduklarını düşündüğüm müstesna arkadaşlarımızdır. Böyle bir nitelendirmeyi asla kabul etmiyoruz. Bülent Arınç'ın geçmiş uygulamalarından gördüğümüz bu açıklamalarına kamuoyunu tatmin edici bir yanıt vermesini beklediğimizi ifade diyoruz. Kendisinin bu görüşlerine itibar etmediğimizi ifade etmek bir zorunluluk halini almıştır"