İki liderden seçim çağrısı

Millet İttifakı ortakları İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim çağrısı yaptı.

Kılıçdaroğlu dün İYİ Parti Genel Merkezi’nde Akşener’i ziyaret etti. Parti kurmaylarının eşlik ettiği iki lider, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Akşener, kongrelerinin ardından kendilerini ziyaret eden Kılıçdaroğlu ve heyetine teşekkür ederken, Kılıçdaroğlu karşılıklı ziyaretlerin süreceğini söyledi.

İki lider güncel gelişmelere ilişkin soruları da yanıtladı. Bülent Arınç’ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’ndan istifası ve AK Partili eski milletvekili İhsan Arslan’ın disipline sevkine ilişkin soru üzerine Akşener ve Kılıçdaroğlu, MHP’yi eleştirdi. Akşener, Alaattin Çakıcı’nın Kılıçdaroğlu’na yönelik tehditini hatırlatarak, “Cumhur İttifakı’nın küçük ortağının genel başkanı tarafından tehdit sahibi, sahiplenildi. Bu Türk siyasi tarihinde ilk defa olan bir şey. Sonra Sayın Arınç konuşma yaptı, Sayın Cemil Çiçek telefonla katıldı. Bir makas değişikliğine gidiliyorsa Sayın Bahçeli ve Sayın Perinçek ne diyecekler? Sonra bu kişiler konuştu, Sayın Arınç istifa etmek durumunda kaldı” dedi.

Kılıçdaroğlu da, Türkiye’nin savrulduğunu belirterek, “Yönetim olabilmesi için devlette liyakat olması, sorunların sağlıklı tespit edilmesi lazım. Rejim değiştikten sonra Türkiye’nin sorunları sağlıklı saptanamıyor. Ak Parti içinde iyi niyetle çözüm üretmek isteyenler var ama küçük ortak, büyük ortağı esir almış durumda. Ne Arınç ne de bir başkası, düşüncelerini özgürce ifade edemiyor. Çünkü ifade ettiği zaman küçük ortağı tarafından tehdit ediliyor. AK Parti gibi Türkiye’yi tek başına 18 yıl yöneten bir partinin, küçük bir partinin tutsağı haline gelmesi Türkiye’nin yönetilemediğini gösteriyor. Bir irade sergilenemiyor” görüşünü dile getirdi.

‘Pışpışlama dönemi’

Erken seçim tartışmalarına ilişkin soru üzerine de Akşener, şunları söyledi:

“Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini Erdoğan çok istedi ama kazın ayağının öyle olmadığı anlaşıldı. Seçimler konusunda Bahçeli çıkıp ‘Hadi seçime gidiyoruz’ dediği zaman, o esaretin arkasında bu var bence... İnsanlar aç, siftah yapmadan dükkan kapanıyor. Şimdi Erdoğan’ın çevresindeki seçim isteme durumunda olan Sayın Bahçeli ve arkadaşlarını pışpışlama dönemi. Erdoğan’ın korkusunu söylüyorum. Biz seçim istiyoruz. Liyakat yok, şeffaflık yok. Tek kişinin iki dudağı arasında bir ülke. Hesap verebilirlik, adalet, hukukun üstünlüğü yok; demokrasi yok, ekonomiye güven yok. Vatandaşın rahat etmesi için, bu iktidar sistematiğinin değişmesi için seçim istiyoruz. Ama bizim Meclis’teki sayımız bunu getirmeye yetmiyor. Sayın Bahçeli seçim isterse ‘yandı gülüm keten helva’ diye arkadaşlar açısından bir durum var diye görüyorum.”

Kılıçdaroğlu da aynı soruya “Geçen her gün Türkiye’nin hem kendi içinde hem uluslararası alanda ciddi bir zafiyet yaşadığı gerçektir. Türkiye’nin buradan çıkması lazım. Bunu yolu bellidir. Diyecekler ki, ‘Türkiye’yi yönetemiyoruz’. Halktan korkmamak, ürkmemek lazım. Halkın hakemliğine başvurmak kadar değerli bir şey yoktur. Vatandaş perişan halde. Memnunsa zaten sizi yine iktidara getirir. Halk bütün sorunların çözümünde temel adrestir. Demokrasilerde kural budur, bir yerde çözülemeyen bir sorun varsa milletin hakemliğine başvurursun. Demokrasilerde bundan korkmamak lazım” yanıtını verdi.

‘Artık cevap vermeyeceğim’

İki lider, HDP ile anayasa çalışması yapıldığına ilişkin iddiaları yalanladı. Kılıçdaroğlu, “Kısır tartışmaların dışına çıkmak, ülkeye demokrasi, insanı haklarını getirmek zorundayız. Siyasi partileri eleştiririz ama siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır” derken, Akşener de, “Sayın Arınç gönderildi, tartışılmıyor. İhsan Arslan partiden atılıyor. Galip Ensarioğlu emniyete ifadeye çağrılmış. Bunlar olurken, olmayan bir konuyu sündüre sündüre konuşulmasını anlıyorum. An itibarıyla bu konuyu kapatıyorum. Bir daha bana ve partimden herhangi bir arkadaşımıza bu yönde sorulan hiçbir soruya, ben de arkadaşlarımız da cevap vermeyecek” ifadesini kullandı.

Öğretmen tepkisi

Kılıçdaroğlu, mevcut iktidara destek veren bir öğretmene öğretmen denemeyeceğine ilişkin tepki çeken ifadelerini yineleyerek, AK Parti’nin 3600 ek gösterge vaadini hatırlattı. CHP lideri, “Eğer bir öğretmen kendi camiasının aksine ‘3600 ek göstergeyi istemiyorum ben AK Parti’ye oy vereceğim’ diyorsa o camianın insanı değildir. Çünkü hiçbir öğretmen, hiçbir yalancıya sahip çıkmaz. Yalancıya sahip çıkan öğretmene de öğretmen denmez” vurgulamasını yaptı.
CHP Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz’ün açıklamalarının sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyet Devleti hiçbir emperyal gücün egemenliğini kabul etmez, gölgesini dahi kabul etmez, nokta” dedi.