Siyaset'Her türlü görevi yaparız'

'Her türlü görevi yaparız'

06.07.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Yıldırım yeni sistemin ilk Meclis Başkanı olup olmayacağına ilişkin soruya, “Bunun kararını ben vermem. Liderim, partimizin genel başkanı ve partimiz ne yönde karar alırsa, neyi münasip görürse biz her türlü görevi yaparız” karşılığını verdi

Her türlü görevi yaparız

Başbakan Binali Yıldırım, pazartesi hükümetin açıklanacağını ve kabinenin işbaşı yapacağını belirterek, “OHAL böylece tamamlanmış olacak” dedi. OHAL KHK’ları ile ilgili Fransa örneğini veren Yıldırım, “Fransa, OHAL’de kullandığı yasal yetkileri normal kanunlarına taşıdı. Biz de ihtiyaç varsa bunu yapacağız. Muhtemelen yarın (bugün) son KHK’mızı, OHAL KHK’mızı yayımlayacağız” diye konuştu. Son Başbakan Yıldırım, yeni sistemin ilk Meclis Başkanı olup olmayacağına ilişkin soruyu yanıtlarken de “Bunun kararını ben vermem. Şöyle söyleyeyim; liderim, partimizin genel başkanı ve partimiz ne yönde karar alırsa, neyi münasip görürse biz her türlü görevi yaparız” dedi.

Haberin Devamı

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’na ilk kez konuk olan Yıldırım, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Yıldırım’ın açıklamaları özetle şöyle:

OYLARDA DÜŞME MESAJDIR: 1 Kasım seçimlerine göre Ak Parti’nin oyunda düşme var. Bu bir mesajdır. Ak Parti olarak bu mesajı aldık. Bizim kaybolan oylarımız ortağımızda, ortağımızın kaybolan oyları da başka bir partide. Sonuçta herkes memnun halinden. Parlamento yapısı da bu haliyle herhangi bir sorun teşkil etmiyor. Ak Parti’nin içinde olmadığı hiçbir yasama faaliyeti sonuç çıkarmaz.

MECLİS BAŞKANI OLACAK MI?: (Olası Meclis Başkanlığı) Bunun kararını ben vermem. Şöyle söyleyeyim; liderim, partimizin genel başkanı ve partimiz ne yönde karar alırsa, neyi münasip görürse biz her türlü görevi yaparız. Bu da çok uzun bir süre değil, yakında ne olacağı belli olur.

Haberin Devamı

BAŞKANLIK 2007’DE ŞEKİLLENDİ: İktidara ilk geldiğimiz günden beri zorluklar yaşadık. Mazeretlere sığınan bir iktidar ve parti olmadığımız için hep sabrettik. İlk günden beri, ‘bu sistem mutlaka değişmelidir’ dedik. 2007’de güçlü şekilde iktidara geldik; ‘Cumhurbaşkanını millet seçsin’ dedik. Referandumda kabul edildi. Esasında orada başkanlık sistemi şekillenmiş oldu. Bunun tamamlanması gerekiyordu. O arada Ergenekon, Ay Işığı, Yakamoz, bir sürü konularla uğraştık. Sonra FETÖ’cüler ortaya çıktı, onlarla uğraştık; bu işleri yapamadık. 15 Temmuz yaşandıktan sonra bu işin dönüşünün olmadığı ve mutlaka meselenin kökünden çözülmesi gerektiği kanaati toplumda yerleşti. Başkanlık sistemi programımızda vardı. Sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığından var.

‘Bedellide kalıcı düzenleme olacak’

(Bedelli askerlik) Yeni hükümetin önündeki birçok gündem maddesinden biri de bu olacak. 5 milyonun üzerinde askerlik çağında insan var. Bunları ya askere alacağız ya da yakalarından düşeceğiz. Dolayısıyla getirilecek çözüm daha kapsamlı, yapısal bir çözüm. Kalıcı olması lazım. O zaten başladı. Güvenlik, savunma zafiyeti söz konusu değil. Zaten vatani hizmet için gidenler operasyonlara sürülmüyor. Sıkıntı, bu gençlerimizin önündeki belirsizliği ortadan kaldırmak. O yüzden TSK, Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, hükümet bu konuyu ele alıp kapsamlı bir çözüm üretilecek.

Haberin Devamı

ERKEN YEREL SEÇİM OLUR MU?: (Erken yerel seçim) Bu mart seçimleri için bir şey söz konusu olmaz. Anayasa değişikliği gerekiyor. Bir de şurada aylar kalmış. Dolayısıyla bu seçimler yapılır. Ondan sonra parlamentoda partilerin bir uzlaşma sağlamak suretiyle takip eden 2023 seçimleri kasıma alınabilir. Bunlar Meclis’te konuşulur. Sırf bunun için referanduma gidilmeyeceğine göre uzlaşmaya ihtiyaç var.

Her türlü görevi yaparız

ARALARINDA HALLETSİNLER: (Muharrem İnce’nin “Önümüzde yürü denirse, yürümeye hazırım” ifadeleri) Yürüyecek miymiş? Niye yürüyor? Seçim bitti. O zaman Kılıçdaroğlu’nu alıp, tekrar Ankara-İstanbul yapabilirler. Yalnız başına niye yürüyor? Muharrem Bey, tabii haklı olarak, seçimlerde partisinin üzerinde oy aldığı için bunu bir sonuca dönüştürmek istiyor. Onlar aralarında halletsinler.

‘DAEŞ diye bir örgüt kalmadı’

Suriye’nin toprak bütünlüğüyle ilgili bir sorunumuz yok. Menbiç’te ABD ile çalışıyoruz ama ‘Fırat’ın doğusunda da herhangi bir tehdit istemiyoruz’ diye ABD’ye açık açık söylüyoruz. Tamam DAEŞ’le mücadele, PKK ile mücadele kadar önemli, buna bir itirazımız yok ama şu anda bitti bu. DAEŞ diye bir örgüt kalmadı. O halde niye PYD, YPG örgütleri desteklenmeye devam ediliyor? Sayın Cumhurbaşkanımızın Brüksel’de yapacağı toplantılarında sadece bu konular değil, FETÖ meselesinden tutun, ABD’nin bizden beklentilerine varıncaya kadar hepsi görüşülecek.

Haberin Devamı

KANDİL OPERASYONU: (Kandil Operasyonu’nun seçime yönelik yatırım olduğu iddiası) Bilen de konuşuyor, bilmeyen de. Bu, Türkiye’nin beka meselesidir. Bunu seçime indirgemek hiç ahlaki değil. Bu yılbaşından beri planlanan bir çalışma, devam edecek

DARBE YARGILAMALARI SENE SONUNA KALMAZ: (15 Temmuz) Darbeye doğrudan iştirak edenlerin yargılamaları büyük oranda tamamlandı. Zannediyorum bu sene sonuna kalmaz, tamamı bitmiş olur. Cumhurbaşkanımız ölçüyü koydu. İbadet, ticaret, ihanet. İhanet, ticaret tarafı tamam ama ibadet tarafındakilerin bu işte bir taksiratı yok. Bunların ayıklanması lazım. Mücadelede rehavet yok.

Haberin Devamı

‘Cumhurbaşkanı ağlıyordu’

Cumhurbaşkanı, rahatı sevmeyen bir adam. Rahat olmak isteyeni de sevmiyor. Kendi de rahat etmez, yanındakini de rahat ettirmez. Buna alışık olmayanlar, bu yolculukta dayanamazlar. Bu, memleketin meselelerine olan hassasiyetinden kaynaklanıyor. İstiyor ki hiçbir yerde aksaklık, yanlış olmasın. Ama idarecilerin de aynı hassasiyeti taşıması lazım. Tabii ondan üzülüyor. Duygusal yönü çok kuvvetlidir. Seçim akşamı İstanbul’da toplanan kalabalığın içinde bir çocuğun ayağının sıkışması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çok etkiledi. Duygu doruktaydı. Ağlıyordu, telefonda konuştuk. Ne seçim kazanması, ne o coşku... Hepsi gitmiş. Tüm dikkatini oraya vermiş. Ve hatta bir ara gelmemeyi, iptal etmeyi bile düşündü. Sonra işler biraz daha normalleşince geldi. Buradaki binlerce insanı da ihmal etmedi. Cumhurbaşkanımızla çalışmak keyifli bir iş. Rabbimiz ömür verirse, bu birlikteliğimiz devam edecek.