31.08.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Gül’ün ifadesi, ikamet adresi İstanbul’da olduğu için talimatla alınacak. Savcılık, Gül’ün ifadesi alındıktan sonra soruşturmada “takipsizlik” kararı verebileceği gibi dava da açabilecek. Dava açılırsa Gül, Ankara’da Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak. Gül’ün de şüphelisi olduğu “Kayıp Trilyon” davası, kapatılan Refah Partisi’nin 1997 yılı Hazine yardımı olan 1 trilyon lirasının 71 il başkanlığına gönderilmiş gibi gösterilerek evrakta sahtecilik ve Siyasi Partiler Yasası’na muhalefet suçundan açıldı. Suç tarihinde RP’nin genel başkan yardımcılarından olan Gül’ün hakkında dava açılmasına, aynı konumda bulunan sanıkların beraat etmesinden dolayı zayıf bir olasılık olarak bakılıyor.
RP’nin kapatılmasının ardından eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Melih Tarı, “Kayıp Trilyon” soruşturması kapsamında Gül hakkında fezleke hazırlayarak TBMM’ye sunulmak üzere Adalet Bakanlığı’na gönderdi. Fezledeke, Gül’ün, 1997-1998 arasında RP Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde özel evrakta sahtecilik ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Yasası’na muhalefet suçlarını işlediği gerekçesiyle dokunulmazlığının kaldırılması istendi. 2002 ve 2007 seçimlerinde milletvekili seçilen Gül, 28 Ağustos 2007’de cumhurbaşkanı seçilince TBMM’de bekleyen fezlekesi hiç işleme konulamadı ve gereği için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
Kaçmaz kaldırmıştı
Ankara Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral, Gül hakkındaki dosyayı inceleyerek 2 Haziran 2008’de kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Kayral, takipsizlik kararında, cumhurbaşkanının, seçilmeden önce işlemiş olduğu kişisel suçlarının takibine ilişkin anayasada bir hüküm yer almadığına ve TBMM İçtüzüğü’nde de böyle bir düzenlemenin mevcut olmadığına işaret etti.
Cahit Nalbantoğlu adlı emekli bir yargı mensubu bu karara itiraz etti. Eski Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, Gül’ün yargılanamayacağına yönelik kararı kaldırdı. Savcılık ise, bu kararın kanun yararına bozulmasını istedi. Savcılığın bu talebini yerinde gören Adalet Bakanlığı, Yargıtay’a başvurdu. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Sincan mahkemesinin kararını kaldırdı.
Muadillerim beraat etti
Gül’ün yargılanamadığı “Kayıp Trilyon” davası ise Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davada RP’nin eski lideri merhum Başbakan Necmettin Erbakan 2 yıl 4 ay, 19 sanık 1’er yıl 2’şer ay, 50 sanık ise 1’er yıl hapis cezalarına mahkum edildi. Erbakan, Ak Parti hükümetinin 70 yaş ve üzerinde 6 ay ile 3 yıl arasında hapis cezası alanların, verdikleri zararı ödemek ve kalıcı rahatsızlığı bulunmak koşuluyla cezalarını evlerinde çekebileceklerine yönelik İnfaz Kanunu’nda değişiklikle cezasını evinde çekti. Davada, Şevket Kazan, Aydın Menderes gibi isimler ise beraat etti. Suç tarihinde RP’de Genel Başkan Yardımcısı olan Gül’ün benzer görevlerde bulunan Kazan, Menderes gibi isimler beraat ettiği için suçsuz olduğu yorumları yapıldı.
2009’da da istemiş
Gül’ün, Cumhurbaşkanlığı sürerken de Nisan 2009’da soruşturma kapsamında ifade vermek için savcılık nezdinde girişimde bulunduğu, ancak hem savcılık hem Çankaya Köşkü’ndeki hukukçuların icra ettiği görev ve makam uyarınca dokunulmazlıktan öte sorumsuzluğa sahip olduğu, bu görevdeyken ifade vermesi halinde devlet hayatında olmaması gereken protokol sorunlarının ortaya çıkabileceğinden bu girişimden vazgeçildiği anlaşıldı.