16.02.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Çiğdem Yılmaz / İSTANBUL
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumdan “evet” çıkması halinde Türkiye’nin sonu belirsiz bir maceraya gireceğini belirterek, “Bir kişi çıkacak, ‘Türkiye’nin devlet yapısını ben tek başıma değiştireceğim’ diyecek. Bu bir felakettir” değerlendirmesini yaptı.
Kılıçdaroğlu dün Karadenizli bazı yöre derneklerinin yönetici ve üyeleriyle bir araya geldi. Görüşmeye verilen arada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, TÜİK’in işsizlik rakamların ilişkin şunları söyledi: “Oldukça yüksek... Geçen yıla göre 590 bin kişi daha işsizler ordusuna katılmış durumda. İşsizliğin olduğu evde huzur olmaz, işsizliğin yoğun olduğu ülkede de huzur olmaz. Ekonominin çok parlak olduğu yönünde anlatımlar var, ama gerçek öyle değil, neredeyse her evde bir işsiz var. Bu tablo hepimizi üzüyor. Sayın Binali Yıldırım’a açık çağrıda bulunuyorum: İşsizliği önlemek istiyorsan bizim görüşlerimizi de dinle. İzlenen ekonomik politikalarla işsizlik önlenemez.”
‘Ucu açık macera’
Görüşmede kendisine “Referandum sonucunda ‘Hayır’ çıkarsa ülkede bir kaos mu yaşanır?” sorusunun sorulduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Hayır, tam tersine Sayın Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanlığı görevine devam edecek. Sayın Binali Yıldırım, Başbakanlık görevine devam edecek. TBMM yasa yapmaya devam edecek. Herkes görevini anayasal sınırlar içinde yerine getirecek ve Türkiye yoluna devam edecek. “Evet” çıkarsa koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni ucu açık bir maceranın içine sokmuş oluruz. Bütün yetkilerin bir kişinin elinde toplanması kadar yanlış bir uygulama yoktur. Dünyada böyle bir örnek de yoktur. Bir kişi çıkacak ‘Türkiye’nin devlet yapısını ben tek başıma değiştireceğim’ diyecek. Bu bir felakettir. Sonu belirsiz bir maceradır. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Bu yetkileri bugüne kadar kim kullanıyordu? TBMM kullanıyordu. Herkesin yetkisini ve yetki alanlarını TBMM bir kanunla belirliyordu. Şimdi biz kanunu bir tarafa atıyoruz, bir kişinin iradesine bırakıyoruz bütün bunları. Bu Türkiye’yi nereye götürür? Bir felakete götürür. Tek adam yönetimlerinin olduğu Suriye’ye bakın, Irak’a bakın. ‘Suriye ve Irak çok iyi bir örnektir, biz de onlara benzeyelim’ diyorlarsa Türkiye bir felakete sürüklenir” diye konuştu.
‘Millete güveniyoruz’
Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi’ne gitmeme kararlarına Başbakan Binali Yıldırım ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yorumlarının sorulması üzerine şunları kaydetti: “Anayasa Mahkemesi’ne gitmeyeceğimiz yönündeki açıklama belli çevrelerde hayal kırıklığı yaratmış durumda. Öyle anlaşılıyor ki, Binali Bey de, Devlet Bey de hayal kırıklığına uğramışlar. Kendilerini Anayasa Mahkemesi’nin yerine koyup, böyle bir düşünce ifade etmeleri doğrusunu isterseniz beni de şaşırttı. Bekliyorlardı ki ‘CHP Anayasa Mahkemesi’ne gidecek. Biz de bunu meydanlarda koz olarak kullanacağız.’ Biz bu milletin ferasetine, sağduyusuna güveniyoruz. O nedenle biz, Amasya Tamimi’nde söylendiği gibi, ‘Milletin istiklalini, milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ diyoruz.”
Fatura diyaloğu
Bu arada Kılıçdaroğlu aracına bineceği sırada bir vatandaşın, ‘Diyanet İşler Bakanı’na bir araba alınıyor, bütün medya yazıyor. Sizin vekilinize 1.2 milyon fatura geldi. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?’ sorusuyla karşı karşıya kaldı. Kılıçdaroğlu soruyu, “Biz dedik ki buna bir sınırlama gelsin. Sınır gelmediği zaman bu 1 milyon değil, 50 milyon da gönderebilir. Biz ne yaptık? Arkadaşımıza dedik ki, ‘Kusura bakma buradan ayrılacaksın o zaman’. Yapılan kanuna aykırı değil ama etik de değil. Biz onun için üzerinde durduk” diye yanıtladı.
Başörtülü kızı ziyaret etti
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu toplantının yapıldığı otelde, bir süre önce tahliye edilen gazeteci yazar Hüsnü Mahalli ile görüştü.
Kılıçdaroğlu bu görüşmenin ardından İstanbul Maltepe’de minibüste saldırıya uğrayan liseli genç kızı da evinde ziyaret etti. Başörtüsü nedeniyle tartaklanan kızla görüşen Kılıçdaroğlu , “Aileye geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Herkesin bilmesini isterim, hiç kimsenin kılığından, kıyafetinden, yaşam tarzından ötekileştirilmesini istemeyiz. Herkes bu ülkede özgürce yaşabilmeli, herkes huzur içinde yaşayabilmeli. Kız kardeşimize yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bir daha olmamasını arzu ediyoruz” diye konuştu.