16.06.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iktidarın ekonomi ve dış politika yönetimini eleştiren TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’a “Sen bize ders veremezsin, daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Haddini bil. Sizden önce gelen ağababalarınız da aynı kafadaydılar, görüyorum ki siz de aynı kafadasınız. Eğer TÜSİAD bu gidişiyle devam ederse, bu iktidarın kapısını hiç çalmasın. Bu kapı, yerli ve milli duruş sergilemeyene kapalıdır” dedi.
AK Parti Grup Toplantısı’nda konuşan Erdoğan özetle şunları söyledi:
ÖĞRENCİ AFFI: Bir süredir üzerinde çalıştığımız öğrenci affı teklifini önümüzdeki günlerde Meclisimizin takdirine sunuyoruz. Bu teklif, lisans, yüksek lisans, doktora seviyesindeki öğrencilerimizden eğitimlerini bırakmak mecburiyetinde kalanlara belirli şartlarda okullarına dönüş yolunu açıyor.
YUNANİSTAN FİGÜRAN: Tarihte hep olduğu gibi birileri tarafından şımartılarak üzerimize salınan Yunanistan üzerinden ülkemize karşı oynanan oyunun farkındayız. Sorun, Yunanistan’ın bu oyunun gönüllü figüranlığına soyunmasıdır. Film çekimleri boyunca en çok yorulan, yıpranan, hırpalanan, hatta kolu kanadı kırılan figüranlardır ama sahnede onların ismi ve cismi asla gözükmez.
CHP BİZE DERS VEREMEZ: Ülkemizde zor şartlarda kurulan uçak, silah ve makine fabrikalarını kapatarak savunma sanayimizi dışa bağımlı hale getiren, Adalar meselesinde ülkemizi bugünkü tartışmaların içine düşüren, 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel yönetim sisteminde ülkemizin hak ettiği konumda yer almasını sağlamayan, velhasıl hatalarıyla Türkiye’nin çıkarlarını koruyamamış bu parti bize ders veremez... Onlar önce kendi içlerindeki Rum, Yunan, Avrupa, Amerika, PKK, FETÖ sevdalısı beşinci kol elemanlarını temizlesinler.
EY TÜSİAD: Ey TÜSİAD’ın başına gelen beyefendi, dış politikada sen bize ders veremezsin, sen daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Dün bir bugün iki, ne oldu ki bu iktidara ders vermeye kalkıyorsun? Önce haddini bil. Bunlar akıllarını başlarına almadıkları sürece iktidarın kapısından içeri giremezler, bunu da bilmeleri lazım. Ey TÜSİAD, siz onların (İsveç, Finlandiya) yanında yer alabilirsiniz, biz şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız bunu bilesiniz. Kusura bakmayın, sizden önce gelen ağababalarınız da aynı kafadaydılar, siz de aynı kafadasınız. Eğer TÜSİAD bu gidişiyle devam ederse, bu iktidarın kapısını hiç çalmasın. CHP, oradan size neyi sufle ediyorsa siz de aynen o ağızla konuşuyorsunuz. Öyleyse bu kapı yerli ve milli duruş sergilemeyene kapalıdır.
HEP CHP AĞZI: “Ülkemizde ekonomik sorunlara teşhis yanlış konduğu için tartışmalar ve çözüm arayışları da yanlış mecrada yürümektedir” diyor TÜSİAD’ın şu anda başındaki. ‘Büyüme her şey değildir’ diyor. Ya ihracat olmasa, büyüme olmazsa sen ayakta duramazsın. Hep CHP ağzı... Diyorlar ki, ‘akademisyenleriniz olacak.’ Be zavallı, bizim yanımızda, bizim kurullarımızda akademisyenlerimizin olmadığını sana kim söylüyor? Bay Orhan, bundan sonra hangi akademisyenlerle çalışacağımızı sana sorarız, senin vereceğin isimlerle çalışırız. Kafaya bak ya, bunlar ne zavallı.
ŞUBATTA ENFLASYON GERİLEYECEK: Temmuzda enflasyon farklarıyla yine bir rahatlama sağlayacağız, yılbaşında çok daha kapsamlı ve rahatlatıcı adımlar planlıyoruz. İnşallah önümüzdeki Şubat-Mart’la birlikte enflasyonda önemli ölçüde gerileceği için attığımız adımların etkilerini daha iyi görebileceğiz.
‘Bu strateji değil, siyasi hokkabazlıktır’
Altılı masanın cumhurbaşkanı adayını belirleme meselesi Nasreddin Hoca’nın borcunu ödeme fıkrası gibi ilerliyor. Güya seçim tarihi belli olsa adayları hazır ama tarihi zaten belli olan seçimler için ortada aday yok. Nasreddin Hoca’nın ektiği çalılarla borcunu ödeme ihtimali, altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı belirleme ihtimalinden daha fazladır. Neymiş? Şayet adaylarını bugünden ilan ederlerse 1 sene içinde o isim yıpranabilirmiş. Bu nasıl aday ki ismi gündeme gelir gelmez hemen yıpranıyor? Millet tanıdıkça sevmek yerine ondan soğuyor? Zaman geçtikçe itibar ve zemin kaybediyor? Bunun adı strateji değil siyasi hokkabazlıktır. Bunlar defolu ürün satan gözü açık tüccar misali el çabukluğu ve katakulli ile adaylarını sandıktan çıkarabilme peşindeler... Milletimiz bu abra kadabra siyasetinin defterini düreli çok oldu.
ENİŞTEM BENİ NİYE ÖPTÜ?: Henüz 6’lı masanın adayı bile belli değilken tuttular bir meşrep fitnesi ortaya attılar. Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü? Bay Kemal, senin meşrebin ne olursa olsun, biz senin meşrebinle ilgilenmiyoruz merak etme. Çık ortaya namert değil, mert ol, adaylığını açıkla veya adayını açıkla.
‘Turkish Airlines değil, Türk Hava Yolları olacak’
Dünyada ülkemizin adını Turkey’den Türkiye’ye dönüştürme kararımızı başarıyla hayata geçirirken, diğer alanlardan aynı yöntemi takip edeceğimizi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu kapsamda artık milli hava yolumuz da uluslararası uçuşlarını Turkish Airlines değil, Türk Hava Yolları ismiyle yapacaktır. Bu kadarı öküz altında buzağı arayanlara herhalde yeter.
TÜSİAD Başkanı orhan turan ne dedi?
‘Fakirleşerek büyüyoruz’
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK), yılın ilk toplantısını dün gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan, “Enflasyondaki artış, daha önceki enflasyonist dönemlerle karşılaştırılamayacak kadar hızlı” tespitinde bulundu.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan da “Rekabetçi kur, yüksek ihracat ve cari fazla mantığıyla kurgulanan ama günümüz kalkınma anlayışı ve pratiğiyle yeterince örtüşmeyen politikalar kalkınma açısından istenilen sonuçları vermiyor. Büyüme, kalkınma için tek başına yeterli olmuyor, hatta maalesef fakirleşerek büyüyorsunuz” dedi.
Kontrol altına alınamayan enflasyonun, dünyada 1970’leri anımsatan enflasyonist baskının da etkisiyle üç rakamlı eşiğe doğru hızla ilerlediğini söyleyen Turan şöyle devam etti: “Dünyada hem en yüksek enflasyona hem de son derece yüksek risk primine sahip ülkeyiz. İzlenen ekonomi politikalarının yarattığı koşullarda gelirler hızla eriyor... Unutmayalım ki, orta sınıfı güçlü olmayan bir ülkede demokrasi zayıflar. Gençlerin derin kaygıları var. Gözleri, sahip olunan özgürlükler ve olanaklar nedeniyle gıpta ile baktıkları diğer ülkelerde... İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi gerektiğini düşünüyoruz.”