SiyasetErdoğan: Sanatçılar arasında ayrım yapmadık bütün değerleri bağrımıza bastık

Erdoğan: Sanatçılar arasında ayrım yapmadık bütün değerleri bağrımıza bastık

31.01.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Geçen hafta Fazıl Say’ın konserine gittiğini hatırlatan Erdoğan, “Ülkemizi uluslararası alanda başarıyla temsil eden bir sanatçımızın yanında bulunmaktan memnuniyet duyduk ancak malum kesimler daha konser daveti şahsıma ulaştığı andan itibaren büyük bir linç kampanyası başlattılar” dedi

Erdoğan: Sanatçılar arasında ayrım yapmadık bütün değerleri bağrımıza bastık

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde katıldığı Mülki İdare Amirleri Buluşması’nda konuştu. Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle:

Haberin Devamı

YENİDEN BİRLEŞTİRDİK: Türkiye, son 16 yılda cumhuriyetle cumhurun kaynaşmasında çok büyük mesafeler kat etmiştir. Ülkemizde devlet-millet ilişkisi, tek parti döneminin baskıcı ortamında çok ciddi zararlar görmüştür. 1960 darbesi başta olmak üzere milli iradeye yönelik antidemokratik müdahalelerle bu ilişki adeta kopma noktasına gelmiştir. Biz kendi dönemimizde devletle milleti, aynı hedefler, aynı idareler ve idealler, mücadeleler etrafında yeniden birleştirdik. Millet, iradesine sahip çıktığı için 15 Temmuz gecesi, FETÖ’cü alçakların işgal girişimini de göğsünü kurşunlara siper ederek püskürtmüştür. Kaymakamlarımız 15 Temmuz gecesi, devletlerine, milletlerine ve demokrasiye olan sadakatlerini ispatlamışlardır. Birkaç küçük istisna dışında tüm kaymakamlarımız bu süreçten yüzlerinin akıyla çıkmışlardır.

Haberin Devamı

SAYISI AZ, SESİ ÇOK: Ülkemizde sayısı az, ama sesi çok çıkan bir kesim, devlet ile vatandaşları arasındaki uçurumun kapanmasından rahatsız oluyor. Bu kesim, cumhur ile cumhuriyetin barışmasını, kucaklaşmasını kendi varlıklarına, ikballerine, çıkarlarına yönelik büyük bir tehdit olarak anlıyor. Ülkemizde sosyal gerilimleri düşürecek, milletimizin tüm renkleriyle, farklılıklarıyla kenetlenmesini sağlayacak çabalar niyeyse bunları çok öfkelendiriyor. Öyle ki bu kesimler kendi ipoteklerinde olduğunu düşündükleri sanat, müzik, resim ve edebiyat gibi alanlarda bir başkasının bırakın varlık göstermesini, söz söylemesini dahi kabul edemiyorlar.

LİNÇ KAMPANYASI BAŞLATTILAR: Geçtiğimiz haftalarda ülkemizin yetiştirdiği dünya çapındaki sanatçılardan Sayın Fazıl Say’ın konserine iştirak ettim. Aynı gün ülkemizi ziyaret eden Amerikalı Senatör Lindsey Graham’ı da bu programa davet ettim. Bu konserde güzel bir müzik ziyafetini hep beraber yaşadık. Cumhurbaşkanı olarak o gece ülkemizi uluslararası alanda başarıyla temsil eden bir sanatçımızın yanında bulunmaktan memnuniyet duydum. Ancak malum kesimler, daha konser daveti şahsıma ulaştığı andan itibaren büyük bir linç kampanyası başlattılar. Şahsıma ve hatta konsere katılan herkese, edebe, ahlâka, vicdana asla sığmayacak laflar ettiler. Oysa bizim gelenekli sanatlarımızla beraber modern sanatlara verdiğimiz değer ortadadır.

Haberin Devamı

AYRIM YAPMADIK: Bugüne kadar sanatçılarımız arasında ayırım yapmadığımız gibi, sanat türleri arasında da ayırım yapmadık. Nazım Hikmet’ten Necip Fazıl’a, Sezai Karakoç’tan İdris Küçükömer’e, Evliya Çelebi’den Ahmed-i Hani’ye, merhum Müslüm Gürses’ten “bozkırın tezenesi” rahmetli Neşet Ertaş’a kadar bu toprakların yetiştirdiği bütün değerleri hiçbir ayırım yapmadan bağrımıza bastık.

YARIM PORSİYON AYDINLAR: Yaptığımız düzenlemelerle sanatçılarımızın pek çok sorununu çözüme kavuşturduk. Daha dün sinema sektörünün temsilcileri, film ve dizilerle ilgili yapılan son düzenlemelere teşekkür için bizi ziyaret ettiler. 350 milyon dolarlık ihracat hacmiyle Türk dizileri, ABD’den sonra bu alanda ikinci sıraya yerleşti. Eski Türkiye özlemiyle yanan, eski Türkiye güzellemesi yapan çevreler, ne bu başarıları ne de bizim sanatçılarımıza verdiğimiz desteği biliyor. Üstat Cemil Meriç, kibir kulelerinden ahkâm kesmeyi maharet zanneden bu yarım porsiyon aydınları o keskin diliyle şöyle tanımlıyor: “Türkiye’yi yaşanmaz bulanlar, Türkiye’yi yaşanmazlaştıranlardır. Yani, aydınlar karaborsacılar. Bir kelimeyle tesadüfün başlarına bir ikbal tacı veya imtiyaz miğferi oturttuğu şuursuz ve mesuliyetsiz herifler. Çağdaşlarına küfredince yükseldiklerini, günahlarından kurtulacaklarını vehmeden bir alay” diyor Cemil Meriç. Bu son cümleyi ben tamamlamıyorum. Aslında bu çevrelerin tahammülsüzlüğüne “Kâbil Kompleksi” diyerek en iyi teşhisi yine merhum Cemil Meriç koydu.

Haberin Devamı

'TELEFONUNUZ SAKIN KAPALI OLMASIN'

Sizlerden günün 24 saati haftanın 7 günü milletimizle iç içe olmanızı istiyorum. Kaymakam, öyle 8 saat mesai; yok öyle bir şey. Kaymakam, vatandaşıyla yatar, vatandaşıyla kalkar. Biz de öyleyiz. Telefonumuz kapalı olmaz. Sakın telefonunuz kapalı olmasın ha, telefon devamlı açık olacak. Aradığı zaman sizi, ilgili ilgisiz herkes bulabilecek. Yönettiği ilçedeki her bir hanenin eksiğini, gediğini, ihtiyacını, derdini bilmeyen kaymakam, bizim gözümüzde görevini layıkıyla yerine getirmiyor demektir. Bu vali yardımcısı, valiler ve emniyet müdürlerimiz için de böyle.

Haberin Devamı

ÖZLÜK HAKLARI ÇALIŞMASI: Cumhurbaşkanının temsilcisi olarak görev yaptığınız yerlerdeki diğer kamu görevlileriyle aranızda oluşan özlük hakları ayrışmasının farkındayız. Böyle bir durumu kabullenmek mümkün değildir. Bu konuda İçişleri Bakanlığımız tarafından yürütülen bir çalışma var. Bu çalışmanın süratle neticelendirilerek önümüze getirilmesini bekliyoruz. Zaten bu sorunu en geç 2019’da çözme sözü vermiştik. İnşallah gayretlerini ve fedakârlıklarını yakından bildiğimiz kaymakamlarımızın bu sıkıntısını yakında neticeye kavuşturacağız.

Seçim manifestosu bugün açıklanıyor

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Ankara Spor Salonu’nda AK Parti’nin seçim manifestosunu açıklayacak, adayları tanıtacak. AK Parti tarafından 2019 yerel seçimleri için, “2023 Vizyonu” ve “Gönül Belediyeciliği” vizyonu teması ile oluşturulan manifestoya ilişkin bilgi veren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, “11 maddede Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız, kesin çizgilerle belediye başkanlığı ile ilgili yaklaşımlarını açıklayacak” dedi.