Erdoğan ‘15 vekil’ eleştirisini sürdürdü: CHP siyaseti lekeliyor

Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’li 15 vekilin İYİ Parti’ye geçmesi üzerinden ana muhalefet partisine yüklenmeye devam etti. Siyasetin ilkelerle, prensiplerle belli değerlerle yapılan, yapılması gereken bir iş olduğunu vurgulayan Erdoğan, “CHP, hiçbir ilke ve ahlakla bağdaşmayan, kapalı kapılar arkasında yürüttüğü pazarlıklarla Türk siyasetini kirletmeye, lekelemeye devam ediyor” dedi. Bedelli askerliğin şu anda hükümetin gündeminde olmadığını söyleyen Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklamaları konusunda ‘hiçbir değerlendirme yapmayacağını’ belirtti.

Erdoğan dün Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde partisinin İstanbul İl Gençlik Kolları Kongresi’ne katıldı. Önce salon önünde toplanan vatandaşlara parti otobüsünden seslenen Erdoğan ardından kongreye katılıp gençlere hitap etti. Erdoğan’ın konuşmalarından satır başları şöyle:

SİYASET HİZMET YARIŞIDIR: Siyaset özünde millete hizmet yarışıdır. Siyaset ilkelerle,prensiplerle belli değerlerle yapılan, yapılması gereken bir iştir. Ahlakı, ilkesi olmayan siyasetin ne ülkeye ne de millete faydası olur. Rüzgar gülü gibi esintiye göre yön değiştiren, eğilip, bükülen bir siyasi anlayış popülizmin bataklığında debelenmeye mahkumdur.

ÜÇ KURUŞA 40 TAKLA: Türk siyasi hayatı ibret verici hadiselerle doludur. Siyasi tarihimizde, bir tarafta ülkesine hizmet için gecesini gündüzüne katan asil devlet adamları, diğer tarafta da üç kuruşluk menfaati için 40 takla atan şahsiyet fukaraları vardır. Milletin emanetini canı pahasına koruyan kahramanlar olduğu gibi darbecilere selam duran, tankları görünce sıvışıp kaçan korkaklar da vardır.

KABZIMAL PAZARLIĞI: CHP, hiçbir ilke ve ahlakla bağdaşmayan, kapalı kapılar arkasında yürüttüğü pazarlıklarla Türk siyasetini kirletmeye, lekelemeye devam ediyor. CHP’nin bir başka partiye adeta ikram ettiği, bu durumda rızalarının olmadığı her hallerinden belli olan, hele hele arka taraftaki o gözü yaşlı milletvekillerini görünce çok üzüldüm. Çok üzüldüm. ‘Eyvah Türk parlamentosu ne hale gelmiş’ dedim. Bu siyasi tarihimize yeni bir utanç vesikası olarak kaydoldu. Dün olduğu gibi bugün de CHP, siyaseti bir kabzımal pazarlığına dönüştürdü. CHP, milletin kendi adına hareket etmesi için emanet verdiği iradelerini pazara çıkardığı milletvekilleriyle, özellikle de -gençlere kötü örnek oluyor- şimdi ben buradan sesleniyorum: Ey 15 milletvekili ya siz iradenizi nasıl oluyor da bu kadar ucuza satıyorsunuz. Ey 15 milletvekili bak karıştırma ha. Siz Çanakkale’deki 15 değilsiniz. Siz iradenizi satanlardansınız.

KIRILMA NOKTASINDAYIZ: 16 yıl önce yola çıktığımızda ‘Uzun ince bir yoldayız / Gidiyoruz gündüz gece’ dedik. Gideceğiz gündüz gece ve şu anda da hamdolsun tam bir kırılma noktasındayız. Bunu niye söylüyoruz? Zira Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile artık bir dönüm noktasına gelmiştir. Bu dönüm noktası Türkiye’nin ileri atılım noktası olacaktır.

REHAVET YOK: Gençler heyecanınızı 24 Haziran’a kadar devam ettirin. Özellikle lise son sınıflardan, üniversitedeki arkadaşlarınıza kadar hepsiyle özellikle kucaklaşacaksınız. Rehavet yok, heyecan var. Bu heyecanla tüm Türkiye gençliğini ayağa kaldıracaksınız. Rehavet yok. Ne diyor Rabb’imiz, ‘Ancak çalıştığınızın karşılığı vardır’ diyor.

TERÖRLE MÜCADELE: Bu aralar malum Türkiye’de terörle mücadelemizi başarılı şekilde sürdürüyoruz. Şu anda Afrin’de etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı 4 bin 500’e doğru ilerliyor. Öbür tarafta Kuzey Irak’ta 300’ü aşkın içerde Cudi’de Gabar’da aynı şekilde teröristler etkİsiz hale getiriliyor.

‘Dert yine ideolojik’

Erdoğan, İstanbul Üniversitesi’nin iki farklı üniversiteye bölünmesine ilişkin bir soruya da şöyle cevaplandırdı: “Bunların hepsinde istismar var. Bir defa İstanbul Üniversitesi niye ikiye bölünüyor? Şimdi İstanbul üniversitesinin öğrenci sayısı 105 bine ulaşmış durumda. Burada bir kalite maalesef olamıyor, düşüyor kalite. İstanbul Üniversitesi bir marka. Şimdi ne olacak? Bir tarafta İstanbul Üniversitesi, öbür tarafta da İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi şeklinde oluyor. 500 yıllık maziye sahip olan

Taşkent’te karşılama Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel uçak “CAN” ile dün Özbekistan’ın başkenti Taşkent’e geldi. Havaalanında Özbekistan Başbakanı Abdulla Aripov tarafından karşılanan Erdoğan’a eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın eşlik etti.

isim korunuyor... Her şeyde ideolojik yaklaşımdan uzak, dürüst olacağız. Biz nitelik mi arayacağız? Yoksa nicelik mi arayacağız? Buna bakıyoruz. Kaliteyi artıracak bir adımı atalım diyoruz. Kaldı ki İstanbul Üniversitesi’ne biz Hasdal’da 700-800 dönümlük arazi tahsis ettik. Önce Çapa’yı da düşündük. Ama biz Çapa’yı zaten deprem riski sebebiyle bir çok binasının yıkılması gerekiyor. Orası yıkılacak, orası belki İstanbul Üniversitesi’nin merkezde bir irtibat bölümü olacak. Zaten Beyazıt’taki bina tartışılmaz, o bütün özelliğiyle ortada. YÖK çalışmalarını sürdürecek.”

Gazi Üniversitesiyle ilgili de spekülasyonlar bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Buradaki uygulama neyse, orada da onu yapacağız. Ama ikisinde bir tezgahtır gidiyor. Şu anda biz 20’ye yakın üniversitede bu değişimi yapıyoruz. Buralardan halkın bize talepleri var. YÖK’e talepler var. Konya’da da Selçuk Üniversitesi’ni de ikiye böldük, hiç böyle bir ses çıkmadı. Bunlar hep ideolojik yaklaşım” dedi.