08.08.2022 - 14:35 | Son Güncellenme:
Kaan ULU/ANKARA (DHA)- İHA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde, 13'üncü Büyükelçiler Konferansı'nın katılımcısı büyükelçilerle öğle yemeğinde bir araya geldi. Burada konuşan Erdoğan, ''Her yıl küresel diplomasinin fotoğrafının çekildiği konferans vesilesiyle hem geçmiş yılın muhasebesini yapıyor hem de ülkemizin tehditler ve fırsatlar karşısında daha hazırlıklı olmasını sağlıyoruz. Büyükelçilerimizin kendi aralarında tecrübe ve bilgi paylaşımına imkan veren, devletimizin diğer kurumlarıyla koordinasyonunu artıran konferansın idari yapımızda önemli bir ihtiyacı giderdiğini görüyoruz. 2023 ve ötesinde akil ve müşfik Türk diplomasi temasıyla gerçekleştirilen 13’üncü büyükelçiler konferansının da daha öncekiler gibi verimli ve ufuk açıcı tartışmalara zemin teşkil edeceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'BİRÇOK KARANLIK ODAKLA MÜCADELE ETTİK'
Erdoğan, Türkiye’nin sadece devlet organlarında eş güdüm eksikliğinin değil rekabetin, güç savaşının, çekişmenin hatta çatışmanın bedelini ödemiş bir ülke olduğunu vurgulayarak, "İlk göreve geldiğimizde bu sorunla maalesef biz de pek çok defa yüzleştik. Kendini milletten, milletin yetki ve sorumluluk verdiği siyasi iradeden üstün gören elitist zihniyetin engellemelerine maruz kaldık. Devletin içine sızmış örgütlerden farklı menfaat gruplarına kadar birçok karanlık odakla karşılaştık. Mücadele ettik. 27 Nisan bildirisinden 7 Şubat MİT krizine, 17-25 Aralık girişiminden 252 vatan evladını şehit verdiğimiz 15 Temmuz kanlı darbe teşebbüsüne kadar devletin içine çöreklenmiş yapıların hedefi haline geldik. Milletimizin güçlü desteği ve demokratik zeminde yürüttüğümüz kararlı mücadele sayesinde hamdolsun tüm saldırıları boşa çıkardık. Devletine ve milletine bağlı vatanperver bürokratlarımızın da çabalarıyla ülkemize tarihe önemde eserler, hizmetler, yatırımlar kazandırdık" diye konuştu.
'MUTABAKATI İŞLETMEYİ BAŞARDIK'
Erdoğan, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşa da değinerek, "Hem Sayın Zelenski ile hem de Sayın Putin ile olan görüşmelerimizde sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğinin altını çizdik. Önce Antalya’da ardından da İstanbul’da yapılan temaslar umutların yeniden yeşermesine sebep olmuştu. Fakat sahada yaşanan müessif gelişmeler dolayısıyla oluşan müspet atmosferi kalıcı ateşkese tahvil etmek ne yazık ki mümkün olmadı. Elbette bizim gibi barışı savunanlar kadar savaşın uzamasını, her iki taraf için daha yıpratıcı hale gelmesini isteyenler de vardı. Tüm bu olumsuzluklara rağmen çabalarımızı sürdürerek tahıl koridoru mutabakatının hayata geçirilmesini temin ettik. Şu anda gemiler geliyor. Böylece gıda krizinin kapıda olduğu bir dönemde dünya arz güvenliğine katkıda bulunduk. Şimdiye kadar ciddi bir sıkıntıyla karşılaşmadan bu mutabakatı işletmeyi başardık" ifadelerini kullandı.
'KAFKASYA'DA KALICI BARIŞ YOLUNDA MESAFE ALDIK'
"Azerbaycanlı kardeşlerimiz yıllarca hem işgalin hem de kayıplarının acısıyla yaşamak mecburiyetinde bırakıldı" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu adaletsizliğe son vermek, Türkiye’nin destekleriyle Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’ne nasip oldu. 44 gün süren destansı bir mücadele neticesinde Karabağ yeniden özgürlüğüne kavuşmuş, 30 yıllık işgal son bulmuştur. Varılan anlaşmalarla Güney Kafkasya’da yeni bir dönem başlamıştır. Bu tarihi fırsatın heba edilmemesi için yoğun çaba harcıyoruz. Bugüne kadar Azerbaycan’la yakın istişare halinde pek çok adım attık. Radikal Ermeni çevrelerin sabotajlarına rağmen Kafkasya’da kalıcı barış yolunda önemli mesafe aldık. Ermenistan’la özel temsilciler vasıtasıyla başlattığımız görüşmeler devam ediyor. Başbakan Paşinyan ile Kurban Bayramı münasebetiyle aradığında çok yapıcı bir görüşme yaptık. Ermenistan’ın gelişmeleri doğru okuyarak Azerbaycan ve Türkiye’nin samimi çağrılarına karşılık vermesiyle bölgemizin kısa sürede istikrara kavuşacağına inanıyorum."
'MESCİD-İ AKSA KIRMIZI ÇİZGİMİZ'
Erdoğan, Suriye’deki iç savaşın sonlandırılması, Irak’ta, Lübnan’da, Filistin’de, Yemen’de, Libya’da, Afganistan’da istikrarın temini için gayretlerini sürdürdüklerini belirterek, "Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerimizi eskisinden daha güçlü hale getiriyoruz. İsrail ile tekrar rayına oturan ilişkilerimizi ülkemizin çıkarları yanında Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukukunu savunmak için de kullanıyoruz. Kudüs meselesindeki hassasiyetimizi, Türkiye’nin 2 devletli çözüme ve Filistin’in güvenlik, huzur ve kalkınmasına verdiği önemi İsrail yönetimi ile en üst düzeyde paylaşıyoruz. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın bizim kırmızı çizgimiz olduğunu açıkça ifade ediyoruz. Son birkaç gündür İsrail güvenlik güçlerinin Gazze’yi, Gazzeli sivilleri hedef alan saldırıları karşısında da net bir duruş sergiledik" ifadelerini kullandı.
'BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BELİNİ KIRDIK'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, derin bağlara sahip olunan Balkanlar'da da istikrar, iş birliği ve refahın tesisi için ayrıca çalıştıklarını, Ege'de, Doğu Akdeniz'de ve Karadeniz'de aynı gayeyle hareket ettiklerini ifade etti. Erdoğan, konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Karadeniz’de yaptığımız 540 milyar metreküplük doğal gaz keşfi enerji alanındaki ısrarlı çabalarımızın ilk meyvesini oluşturdu. Bizi hayalcilikle, maceraperestlikle, ülkenin kaynaklarını heba etmekle suçlayanlar bu tarihi keşifle birlikte bir kez daha mahcup oldu. Yarın, adını Abdülhamit Han koyduğumuz yeni nesil teknolojiye sahip 4’üncü sondaj gemimizi Mersin Taşucu Limanı'ndan uğurlayacağız. Bugüne kadar yetki alanlarımızda bize rağmen herhangi bir tasarruf ya da işlem yapılmasına izin vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz."
OPERASYON MESAJI
Yeni bir harekatın sinyallerini veren Erdoğan, "Ülkemize, insanlarımıza yönelik terör tehditlerini kaynağı ne olursa olsun ortadan kaldırmaya kararlı ve muktedir olduğumuzu tüm dünya biliyor. Sınırlarımız içinde ve sınır ötesinde gerçekleştirdiğimiz operasyonlarla bölücü terör örgütünün belini kırdık. Bölgemizin geleceğinde teröre yer olmadığını bu örgütün destekçileriyle beraber tüm dünyaya gösterdik. Emperyalistlerin tetikçiliğini yapan katil sürülerini bölgemizden söküp atana kadar durmayacak terör le mücadelemizi sürdüreceğiz. Güney sınırımız boyunca 30 km derinliğinde güvenli hat kurma kararımız bakidir. Suriye’de terör örgütünün yuvalandığı son bölgeleri de temizleyerek bu güvenlik kuşağının halkalarını inşallah yakında birleştireceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
'İLİŞKİLERİMİZİ DAHA DA DERİNLEŞTİRİYORUZ'
Türkiye’nin çok taraflı platformlarda da söz sahibi olduğunu ifade eden Erdoğan, "BM, AGİT, NATO, İslam İş birliği Teşkilatı ve Türk Devletleri Teşkilatı gibi platformlarda sözünün ağırlığı olan bir ülkeyiz. Mevcut küresel sistemin yapısından kaynaklanan sorunların, günümüzün meseleleri karşısında yetersiz kaldığını görüyoruz. Bunun en son örneği 6. Ayına giren Rusya- Ukrayna Savaşıdır. Veto yetkisine haiz 5 ülke binlerce sivilin ölümüne , milyonlarcasının evlerini terk etmesine engel olamamıştır. Bu itibarla, dünya 5’ten büyüktür söylemimizi her vesile ile ve haklı argümanlarımızla tekrarlıyoruz. Daha adil bir dünya mümkün diyerek de insan, adalet, hak, hukuk ve eşitlik eksenli bir sisteme olan ihtiyacı dile getiriyoruz. Türkiye’nin çağrılarının sistemin mağdur ettiği coğrafyalar başta olmak üzere ciddi bir makes bulduğunu müşahede ediyoruz. Bugün Türkiye 255 dış temsilciği il dünyanın en geniş diplomatik ağına sahip ilk 5 ülkesi arasında yer alıyor. Afrika ortaklık politikamız çerçevesinde 54 ülkenin bulunduğu kıtada 44 büyükelçiliğimiz faaliyet gösteriyor. Latin Amerika ve Karayipler açılım politikamızla bölge ile ticaret hacmimizi 15 kat artırdı. Büyükelçilik sayımızı ise 18’e yükselttik. Yeniden Asya Girişimimizle bu bölge ile ilişkilerimizi daha da derinleştiriyoruz. THY, TİKA, Yurt Dışı Tükler Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, ve Türk Kızılay’gibi kuruluşlarımız bu diplomatik hedeflere ulaşmamıza destek sağlıyor. Devletimizin kurumları arasındaki insicamı yansıtan bu işbirliği ruhunu güçlendirerek devam ettireceğiz. Bu süreçte tüm ilgili kurumlarımızın sizlerin yanında olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum” dedi.
'TAVRIMIZI BİR KEZ DAHA ORTAYA KOYDUK'
Türkiye’nin bulunduğu coğrafi konum itibari ile ne doğuya ne batıya sırtını dönemeyeceğini belirten Erdoğan, "Büyük Selçuklu Devleti sembol olan çift başlı kartal misali Doğu ile de Batı ile de ilişkilerimizi aynı anda güçlü tutmamız gerekiyor. NATO müttefikimiz Amerika ile münasebetlerimizin değişen bölgesel ve küresel dinamiklerle uyumlu hale getirilmesi müşterek menfaatimizedir. Ancak Türkiye’nin güvenliğine kasta eden terör örgütlerine 10 binlerce tır dolusu silah vermenin etkisiz hale getirilen teröristlerle ilgili taziye mesajları yayınlamanın müttefiklik ilişkileriyle bağdaşmadığı da ortadadır. Ülkemiz sadece, PKK ve uzantılarıyla değil, FETÖ ile mücadelesinde de yalnız bırakılmıştır. FETÖ elebaşının Amerikan makamlarına verdiğimiz klasörler dolusu belgeye rağmen hala serbestçe dolaşmasını kabul etmiyoruz. Meclisi bombalayanların, 252 insanımızı şehit edenlerin yeri sokaklar değil hapishanelerdir. Hiçbir NATO ülkesinin Türk adaletinden kaçan FETÖ’cü alçaklar ve PKK’lı teröristler için birer güvenli liman olmaması gerekir. Bu tavrımızı Madrid’deki son NATO zirvesinde bir kez daha ortaya koyduk” şeklinde konuştu.
'KARARLI TUTUMUMUZU KORUYORUZ'
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik süreciyle ilgili de değerlendirmede bulunan Erdoğan,” PKK’lıların sokaklarında cirit attığı, polis korumasında paçavralarıyla eylem yaptığı, her yıl ciddi miktarda haraç topladığı devletlerin üyelikleri NATO’ya fayda sağlamayacağı gibi temsil ettiği değerlere zarar verecektir. Finlandiya ve İsveç’le ilgili net ve kararlı tutumumuzu koruyoruz. Ülkemize verilen ve mutabakatla yazılı kayıt altına alınan sözler yerine getirilmeden Türkiye, bu iki ülkenin üyeliğini onaylamayacaktır. Karşılaştığımız çifte standartlara rağmen AB’ye tam üyelik hedefimizden geri adım atmadık, atmayacağız. Çoğunluğu Avrupa’da olmak üzere dünya çapında yerleşik 7 milyon vatandaşımızın hak ve çıkarların koruyucuları öncelikle sizlersiniz. Batılı ülkelerde son dönemde Müslüman ve Türk düşmanlığı ile beraber kültürel ırkçılığın da arttığını görüyoruz. Başörtülü Kadınların sokak ortasında hakarete uğraması, polis korumasında mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’in yakılması, mescitlerimize kesilmiş domuz başı bırakılması, eften püften bahanelerle derneklerin , camilerin kapatılması, Müslümanlara ait mezarlara dahi tahammül gösterilememesi, tüm bu örnekler ve daha niceleri İslam düşmanlığının ulaştığı ürkütücü boyutları gözler önüne sermektedir” dedi.
2023 MESAJI
Büyükelçilere hitap eden Erdoğan, ”Sizlerden insanımıza daha çok sahip çıkmanınız vatandaşlarımızın haklarını, hukukunu, onurunu her şart altında kararlılıkla savunmanızı bekliyorum. Dernekler ve camiler üzerinde giderek yoğunlaşan baskıları siyaset ve hukuk kanalları üzerinden etkisiz hale getirmenin çaresine hep birlikte bakmalıyız. Yurt dışındaki vatandaşlarımızın da oy vereceği 2023 seçimleri öncesinde büyükelçilerimizin mesuliyetleri de artmaktadır. Çünkü seçimler yaklaştıkça insanımızın birlik, beraberlik, ve sosyal barışını hedef alan saldırıların da yoğunlaşacağı anlaşılıyor. Bu seçimlerin suhuletle, ülkemize, milletimize ve demokrasimize yakışır şekilde düzenlenmesi konusunda sizlere çok büyük görevler düşüyor. Her bir insanımızın mutlaka sandığa gitmesini teşvik ederken FETÖ ve PKK’ın süreci zehirlemesine müsaade etmemelisiniz. Sizlerin de desteği ile 2023’ü ülkemizle birlikte yurt dışında da demokrasi şölenine çevireceğimize inanıyor gayretleriniz için şimdiden teşekkür ediyorum. Önümüzdeki sene Cumhuriyetimizin 100. Yılına kavuşmanın haklı gururunu yaşayacağız. Türk diplomasisi güçlü geçmiş, parlak gelecek şiarıyla cumhuriyetimizin 100. Yılında geleceğe güvenle bakıyor” ifadelerini kullandı.