10.01.2019 - 14:10 | Son Güncellenme:
AA
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri törenine katıldı.
Burada konuşan Erdoğan, sözlerine Kültür ve Turizm Bakanlığının 2018 yılı Özel Ödüleri'ni adlarına kurulmuş kurumlara takdim edeceği Türk musikisinin abide ismi Emin Ongan ile fotoğraf sanatının abide ismi Ara Güler'i saygıyla yad ederek başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü'nün, kültür sanatının kadim birikimini gelecek kuşaklara aktaracak kurumlar olarak gördüğü Emin Ongan Üsküdar Musiki Cemiyeti ile Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi Ara Güler Müzesi'ne verilmesini isabetli bulduğunu belirten Erdoğan, "Üsküdar Musiki Cemiyeti eskiden beri sanatımızın en ince, en naif, en seçkin eserlerinin üstadlar tarafından icra edildiği ve yeni nesillere aktarıldığı kurum olarak hafızamızda yer edinmiştir" diye konuştu.
Yahya Kemal'in "Çok insan anlayamaz eski musikimizden ve ondan anlayamayan, bir şey anlamaz bizden." sözlerini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evet, eski musikimiz öğrenmek, anlamak ve icra etmek için emek isteyen, öyle olduğu için de nadide bir mücevher gibi korumamız gereken değerlerimiz arasında yer alıyor." ifadelerini kullandı.
Tek parti döneminde ecdadın pek çok mirası gibi Türk müziğinin de köhnemiş bir zihniyetin ürünü olarak yaftalanarak yok edilmeye çalışıldığına işaret eden Erdoğan, "Rahmetli Menderes, diğer pek çok alanda olduğu gibi müziğimiz üzerindeki yasakları da kaldırarak milletin adamı olduğunu göstermiştir." diye konuştu.
Erdoğan, ödül verecekleri sanat kurumunun isminin başına cemiyetin çalışmalarına yarım asırlık ömrü adayan Emin Ongan'ın eklenmesini de bir vefa örneği olarak gördüğünü vurguladı.
Ara Güler'in özellikle son yıllarda sıkça görüşme imkanı bulduğu gerçek bir beyefendi olduğunu anlatan Erdoğan, "Kendisi hayatını fotoğraf makinası vizörünün arkasında geçirmiş, bununla birlikte ülkesini, milletini ve dünyayı çok daha geniş bir bakış açısıyla değerlendirmiş bir sanat insanımızdır." ifadesini kullandı.
"KENDİSİNİ 'SANATÇI' OLARAK SIFATLANDIRMAKTAN ONUR DUYUYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ara Güler'in hayattayken kendisinin "sanatçı" olarak sıfatlandırılmasına itiraz ettiğini, sadece foto muhabiri olduğunu söylediğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Ama bizler onun fotoğraflarıyla ortaya koyduğu ürünlerin gerisindeki ruhu görüp anlayabilen kişiler olarak kendisini 'sanatçı' olarak sıfatlandırmaktan onur duyuyoruz. Geride bıraktığı arşivi ve müzesi vefatından sonra da Ara Güler'in sanatını yaşatacak ve inşallah gelecek nesillere aktaracaktır. Bundan dolayı da Doğuş Grubu'na teşekkür ediyorum, böyle bir mirasa sahip çıktıkları için."
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile jüriye, kültür sanat kurumlarına, samimi bir destek olarak gördüğü bu tercihleri için teşekkür eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu vesileyle 1979 yılından bugüne kadar ödüllerin tevdi edildiği tüm kültür sanat insanlarımızı, kurumlarımızı bir kez daha tebrik ediyorum. Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Bilgileriyle birikimleriyle kabiliyetleriyle gayretleriyle ülkemize değer katan, uluslarası alanda bayrağımızı temsil eden kültür sanat insanlarımızın her birini tekrar saygıyla yad ediyorum."
"BİR MİLLETİN ESTETİK ZEVKİ YOKSA"
Bir milletin eğer estetik zevki yoksa o ülkedeki diğer çalışmaların arzu edilen neticelere ulaşmayacağına işaret eden Erdoğan, bir toplumda sanat ve edebiyat felç olmuşsa o toplumda ortak değerlerin üretilmesi ve yaşatılmasının zor olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bir ülkenin gelişmiş bir mimari anlayışı yoksa o ülkedeki üst yapının özgün bir ruh ve kimlik yansıtması beklenemez. Buna karşılık insanlarının manevi doyumunu ihmal etmiş sadece maddi varlıklarla hüküm süren toplumların da tarihte kalıcı izler bırakamadığını açık ve net görürüz.
Tarihteki kadim medeniyetlerin ve büyük devletlerin ortak özellikleri kültür ve sanat alanında önemli değerler üretmiş olmalarıdır. Milletin veya milletlerin medeniyetlerinin maddi ve manevi birikimini gelecek kuşaklara aktarma yolu kültür ve sanat değerleriyle mimari eserleridir.
Kültür ve sanata önem veren devletler, sadece dönemlerinde itibar kazanmakla kalmadı, tarihin sayfalarında kadim bir medeniyet olarak kaydedilme şerefine de nail oldu. İnsanlar ve devletler gelip geçmiştir ama bu değerler günümüze ulaşmıştır. İnşallah gelecek kuşaklara da aynı şekilde miras kalacaktır."
"ECDADA LAYIK, EVLADA ÖRNEK"
"Selçuklu ve Osmanlı başta olmak üzere, coğrafyamızda kurulan devletlerin bugüne ulaşan izleri medeniyetimizin ve kültürümüzün bu topraklara vurulmuş birer mühürleri gibidir." diyen Erdoğan, kendilerine düşen görevin devralınan büyük medeniyet hazinesine yakışır şekilde davranmak, kültür, sanat ve mimari alanda altına imza atılacak yeni eserlerle ecdada layık, evlada örnek teşkil etmek olduğunu kaydetti.
Millet olarak ortak değerler ve hedefler etrafında kenetlenmenin yolunun tüm bu alanlardaki tarihsel birikimin üzerine yenilerini eklemek olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Nasıl adlandırılmış olursa olsun hangi akıma mensup bulunursa bulunsun coğrafyamızın birikimini değere dönüştüren, insanı merkeze alan, milletimizin hayat tecrübesini, çevresine bakışını abideleştiren sanat eserleri, yer yüzündeki varlığımızı daha da anlamlandırmıştır."
Millet hayatının en sahih, en sağlam kayıtlarını tutanın arşivler değil, kültür, edebiyat, sanat adamları ve onların ürünleri olduğunu belirten Erdoğan, "Bizim sanatımızda, mimari eserimiz sadece mimari eser değil, taştan, ahşaptan daha fazlasıdır. Bizim sanatımızda, musiki eseri sadece sözden, notadan ibaret değil, besteden güfteden ibaret değil, sesten ibaret değil, bundan daha fazlasıdır." ifadesini kullandı.
"(Şiir geldi kelimeye dayandı) diyor ya bir şairimiz, bizim sanatımız da şiir sadece kelimelerden, ahenkten ibaret değildir. Bundan daha fazlasıdır." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hangi sanat dalında olursa olsun, devletimize düşen nitelikli üretimi desteklemek, bu üretimin küresel ölçekte paylaşımını sağlamaktır. Çoğumuzun popüler kültür ürünü diye burun kıvırdığı üretimlerin, bunu üreten milletler adına dünyada nasıl bir nüfus oluşturduğunu bugün çok daha iyi anlıyoruz. Milletler için bazen diplomasiyle, askeri güçle, ekonomik güçle kazanılamayacak başarılar, bir müzik eseri, bir edebiyat eseri, bir sinema eseri ile kazanılmaktadır. İletişimin hızının baş döndürdüğü günümüzde kültür ve sanatın etkileme ve dönüştürme gücü geçmiş zamanlarla kıyaslanmayacak kadar önemli hale gelmiştir."
Erdoğan, bu topraklardaki birlik, beraberlik ve muhabbetin gerisinde kültür ve sanat alanındaki eşsiz zenginliğin ve hazinelerin bulunduğunu, mal varlığını korumak ve geleceğe taşımak için kültür ve sanatın gücüne, etkisine, kapsayıcılığına ihtiyacın olduğunu anlatan Erdoğan, "Gençlik yıllarında kültür ve sanat faaliyetleri çok önemli yer tutmuş olan birisi olarak sorumluluk üstlendiğimiz her yerde bu konuya ehemmiyet verdik." dedi.
"KÜLTÜR SANATA HEP ÖZEL ÖNEM VERDİK"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, şehrin diğer meselelerine çözüm üretmenin yanı sıra kültür ve sanat alanında da çok büyük işlere, eserlere, çalışmalara imza attıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Hükümetlerimiz döneminde de kültür sanat alanına hep özel önem verdik. Bu yöndeki projeleri özellikle himaye ettik. Kültür ve sanat insanlarımızla sürekli istişare halinde olmaya, onların birikimlerinden istifade etmeye ihtimam gösterdik. AK Partili belediyeleri de bu doğrultuda teşvik ederek medeniyet değerlerimize sahip çıkılmasını sağlamaya çalıştık. Buna rağmen hep söylediğim gibi geçtiğimiz 16 yıla baktığımda kültür sanat alanında yeteri kadar mesafe katedememiş olmamızdan dolayı hep hayıflanırım, iç geçiririm. Kültür sanat meselesini ülkemiz ve milletimiz bakımından en az terörle mücadele, en az dış politika, en az temel hizmet alanları kadar önemli bir beka meselesi olarak görüyorum. İnşallah yeni dönemde bu eksiğimizi giderecek, ülkemizde kültürü, sanatı, mimariyi, şehirciliği hak ettiği seviyeye getireceğiz. Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığımıza çok büyük görevler düşüyor."
Turizm alanında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un müktesebatı nedeniyle içlerinin büyük ölçüde rahat olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kültür sanat konularında da Sayın Bakanımızın ekibiyle birlikte ülkemize tarihi bir hamle yaptıracağına inanıyorum. Cumhurbaşkanı olarak attığınız her adımda yanınızda olduğumu bilmenizi isterim. Cumhurbaşkanlığımız bünyesinde kurduğumuz Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu, bu alandaki politikaların inşasına katkı verecek, yapılan çalışmaları da takip edecek." diye konuştu.
"ATTIĞINIZ HER ADIMDA YANINIZDAYIM"
2018 yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı özel ödüllerine layık görülen Emin Ongan Üsküdar Musiki Cemiyeti ile Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi Ara Güler Müzesi temsilcilerini tebrik eden Erdoğan, kendi alanlarında Türkiye'nin kültür sanat hayatına önemli katkılar sağlamaya devam edeceklerine inandığı bu kurumların faaliyetlerine destek olan herkese teşekkürlerini iletti.
Erdoğan, Türkiye'nin tüm kültür sanat insanlarına hassaten sevgilerini ve şükranlarını sundu.
TÖRENDEN NOTLAR
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Emin Ongan Üsküdar Musiki Cemiyeti" adına bestekar ve Cemiyet Başkanı Amir Ateş ile "Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi (AGAVAM) Ara Güler Müzesi" adına Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk'e ödüllerini verdi.
Ödül töreninde, Amir Ateş, sözleri Hazreti Muhammed için yazılan bestesi kendine ait "Bir Kızıl Goncaya Benzer" adlı şarkı ile ilahi seslendirdi. Programda ayrıca ödüle layık görülen kurumları tanıtan film gösterimi yapıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri, Türkiye'nin eriştiği kültür düzeyini başarılı bir şekilde anlatan eğitici çalışmalar ve üretimler ile hizmet ve eserlerini gelecek nesillere aktarmak için özveriyle çalışan topluluk veya kuruluşları teşvik etmek amacıyla veriliyor.