09.04.2016 - 15:21 | Son Güncellenme:
CHP İzmir İl Danışma Kurulu, parti içi barış, birlik ve danışmayı sağlamak ve İzmir'de 2019 seçimlerinde yüzde 60 oy hedefine ulaşmak için izlenecek yol haritasını çizmek, Ak Parti Hükümeti'nin politikaları ve İzmir'e karşı tutumuna karşı alınacak tavrı belirlemek için toplandı. CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç ve İl Başkanı Alattin Yüksel Ak Parti Hükümeti'ne sert eleştirdiler yöneltti.
CHP İzmir İl Danışma Kurulu Kültürpark İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde toplandı. Açılış öncesi salonda Sezen Aksu şarkıları çalındı Salonda “Terörü ve karanlığı yok edeceğiz", “Barış huzur kalkınma ve adalet Bizsiz olmaz", “Cumhuriyeti kuran biziz, AKP'den kurtaran da biz olacağız", “AKP tacizci Ensar'ın rüşvetçi Reza'nın…CHP masum çocukların, huzur bekleyen halkın yanında" afişleri asıldı. Danışma Kurulu toplantısına CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, CHP Yalova milletvekili Muharram İnce, CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Musa Çam, Mustafa Balbay, Aytun Çıray, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkaları, ilçe başkanları, PM, Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri, eski il başkanları, eski belediye başkanları, Gençlik ve Kadın Kolları Başkanları ve üyeleri katıldı.
Toplantının başında üzerinde şehit resimlerinin ve "Ülkemizin ve İzmirimizin bütün şehitlerini saygıyla ve rahmetle anıyoruz" yazılı pankart açıldıktan sonra şehitleri için 1 dakika saygı duruşu yapıldı, İstiklal Marşı okundu. Danışma Kurulu'nda konuşan CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, iktidarın ülkeyi yönetmediğini ama karşı devrimi, terörü ve yoksulluğu iyi yönettiğini söyledi. Sındır "Karaman'da çocuklar istismara uğruyor. Gündeme Genel Başkanımızın sözünü öne çıkararak gerçeği örtbas etmeye çalışıyorlar. Terörle ilgili önce çözüm süreci dediler, Oslo'da protokollere imza attılar, İmralı'dan medet umdular, Kandil'le masaya oturdular. Dolmabahçe'de görüşmeler yaptılar, 'Terörü ortadan kaldıracağız, PKK silah bıracak'dediler. 7 Haziran sonrası terör olaylarıyla Türkiye'ne nerden nereye geldi" dedi.
SAPIKLIĞA YARDIM VE YATAKLIKTAN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMALIYIZ
Türkiye'nin bir çözümsüzlük, tıkanıklığa geldiği noktada AKP'nin gündemin değiştirildiğini belirten Sındır "İstismar edilen çocuklar unutuldu. Sadece istismarcı şahıs üzerinde kaldı. Ne ilçe, ne il milli eğitim müdürü, ne Kaymakam, Vali, ne bakan veya sorumlu herhangi bir kişi hakkında suç duyurusu süreç içine sokulmadı. Genel Başkanımız hakkında olmadık lafları ağızlarına alıyorlar. Türkiye'de işgal ettikleri makama saygı gereği 'Sayın' ifadesini kullanabiliriz ama işgal ettikleri koltuklardan derhal uzaklaşmalılar. CHP İzmir İl Örgütü terörü yardım ve yataklık yaptıklarına dair Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Bir de sapıklığa yardım ve yataklık etmekten haklarında suç duyurusunda bulunmamız gerekiyor" dedi.
BAŞBAKAN'IN SÖZLERİ ÜST AKIL TARAFINDAN DEĞİŞTİRİLİYOR
CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Türkiye siyasetinde bugün yaşananın bir karşı devrim süreci olduğunu söyledi. Koç "İyi niyetle AKP'ye oy veren belli kitleyi ayırıyorum, bugün siyaset olarak mücadele ettiklerimiz 1919 ile 1923 yılları arasında Kurtuluş Savaşı verilirken, o savaşın karşısında yeralanlardır. Bu kadar açık. Öyle bir Başbakanımız var ki her gün rütbesi tenzil edilen, her söylediği bir üst siyasi akıl tarafından değiştirilen ve bunu kabul eden bir siyasi anlayışı, kimliği var. Başbakan konuşmasında Bağdat, Halil Paşa, Kudüs, Hoca Ahmet Yesevi, Malazgirt'ten bahsediyor. Bu değerlere bizim de saygımız var ama sen Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanısın. Bu topraklardaki en kutsal mücadele olan Kurtuluş Savaşı'nı bir kere ağzına al Başbakan. Hiç duyan oldu mu?" dedi.
KOÇ'DAN ERDOĞAN'IN SÖZLERİNE GÖNDERME
CHP'nin verdiği mücadelenin bağımsız Türkiye mücadelesi olduğunu belirten Koç, ülkede bir korku ve sindirme olduğunu ancak korkmayan insanlar ve kurumlar da bulunduğunu söyledi. Koç, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Hala her şartta, bedeli ne olursa olsun baş verecek ama başeğmeyecek insanlar var. Baş da eğmeyeceğiz baş da vermeyeceğiz" dedi. Terörün bilinçli olduğunu belirten Koç, Türkiye'nin organize saray-PKK yapımıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Koç, "AKP ile demokratikleşme olmaz, Recep Tayyip Erdoğan'ın kumaşından demokrat çıkmaz. Zorlamayın kendinizi. Türkiye'ye boşa yormayın" dedi.
SON YAŞANANLAR BİR KOMEDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylediği bir sözün hedef alınmasının bir komedi olduğunu, Mollier'in bugün yaşasa hakkında kitap yazacağını olay yaşandığını belirten Koç, "Karşımızda şeytanın bile hayretle baktığı, bunların yaptıklarını görünce emekli olmak isteyeceği bir komedi. Genel Başkanımız Muhammer Güler'in Reza Zarraf için söylediği söz üzerinden bir söz söyledi. Açık ve net. Sanki bugüne kadar kadınlarla ilgili çok hassaslarmış gibi ortalığı ayağa kaldırdılar. Mağduriyetten besleniyorlar. Sanki, 'kadın ve erkek eşit değil. Fıtratında yok' diyen senin Cumhurbaşkanın değil mi? CHP'de eylem var deyince otobüslere atlayıp geliyorlar. Niye geldin? Kadın hakları ayaklar altına alınırken, çocuklar taciz edilirken istismara uğrarken ağızını açmıyorsun" dedi.
KOÇ HDP'Yİ DE ELEŞTİRDİ
Koç, HDP Eş Genel Başkanı'nın kafayı CHP'ye taktığını, bazı tavsiyelerde bulunduğunu belirterek "Bak Kardeşim, sen Türkiye'nin partisi ol. Türkiye'de Kürt kardeşlerimizin demokratik hak taleplerini terör örgütün iradesini ipoteklemeden Meclis'te savun. Kalkıp CHP'ye ye laf söylüyorsun. Otur yerine sarayın uşağı, otur" dedi.
YÜKSEL : TARAF OLUNMALIDIR
CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel açılışta yaptığı konuşmada, önce Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Erdal İnönü ve Bülent Ecevit'i andı. Demokrasinin tüm kurumlarının ağır saldırı altında olduğunu belirten Yüksel "Hükümet'in iktidarın yandaşı olmayan her kurum ve kişi tehdit altındadır. Muktedirin söylediği gibi ondan yana olmayan, yani bitaraf olan herkesin susturulması, yokedilmesi gerekir anlayışı tüm hızıyla hem ilimizde hem ülkemizde sürüyor. Tam da bu nedenle taraf olunmalıdır. Cumhuriyet'ten ,Atatürk devrim ve ilkelerinden demokrasiden özgürlükten yana olunmalıdır. İnsan hakları, çocuk haklarında yanı olunmalıdır. Kadına şiddete, çocuğa tacize karşı taraf olunmalıdır" dedi. Yüksel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ya başeğeceksin, ya başvereceksin" sözüne dikkat çekerek "Başvereceğiz ama sana baş eğmeyeceğiz" dedi.
AK PARTİ İL BAŞKANI DELİCAN'A: "İZMİR'İ SEVMİYOR MUSUNUZ?"
İzmir'in AKP politikalarından doğrudan ve dolaylı olumlusuz etkilendiği kentlerin başında geldiğini vurgulayan Yüksel, 2003'de kamu yatırımlarından yüzde 6 pay alan İzmir'in bugün yüzde 3 yatırım aldığınını söyledi. Dolaylı olarak ise Ak Parti'nin savaş politikaları nedeniyle İzmir de önemli olan tarım ve turizmindeki gerilemeden payını aldığına dikkat çeken Yüksel "Ak Parti İzmir için çok şey yapıyor" naraları atanların İzmir'in teşvik sorununu bile çözemediğini söyledi. Yüksel "İzmir 1. Derece teşvik bölgesi. Çevresindeki iller 3. derece teşvik bölgesi. Bu nedenle İzmir'de 264 bin işsiz vardır. AKP başka konularda da İzmir'i cezalandırıyor. Yerel yönetimlerin projelerini Ankara'da bekleterek engelliyor. Kentsel dönüşüm proje onayları 2 yıl bekletildi. Metro inşaatlarındaki fiyat artışı onayları geciktirildi. Bugün İzmir için önemli olan Katı Atık Bertaraf Tesisi ve Körfez projesi gündemde. Katı Atık Tesisi için bulunan yerler son anda uygun olmadığı gerekçesiyle engellendi. Son bulunan yerle ilgili 2 yıl önce Orman Bölge Müdürlüğü olumlu görüş vermesine karşın, Büyükşehir Belediyesi'nin 2 yıl süren hazırlıkları sonunda bugün görüşünü değiştirerek uygun olmadığını söylüyor. Körfez Projesi'nde üç yıldır ÇED raporu verlmiyor. Polemiğe girmemek için el uzatalım, ilgili üç bakanlık ve belediye bir araya gelsin önerisi yaptık. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım Ankara'ya beklediğini söyledi. Ankara'ya gideceğiz ama AKP İl Başkanı Bülent Delican yaptığı açıklamalarla tartışma yaratmak, eller birbirine kavuşmasın diye hareket ediyor. Sayın Delican Körfez'de hep birlikte yüzeceğiz, Katı Atık Tesisi'ni birlikte kullanacağız. Siz İzmir'i sevmiyor musunuz? İzmir'e hizmet etmeyecekseniz niye siyaset yapıyorsunuz" dedi. Bayraklı Belediyesi'ne yeni bir durum varmış gibi 2010 yılındaki ihbarlar üzerine operasyon yapıldığını belirten Yüksel, " CHP'ye yapılan saldırıların tek nedeni var. İzmir'de herkesi susturdular. STK'ları susturdular. Kimse basına açıklama yapamaz hale geldi. CHP susmuyor, başeğmiyor. Nasıl sustururuz, başeğdiririz zulmü ve baskılarına başladılar" dedi.
PARTİ DE BARIŞ
CHP İl Başkanı Yüksel İzmir'de örgüt olarak yüzde 60 oy hedefi koydukarını, Danışma Kurulu'nda da gündemin önemli maddelerinden birinin bu olduğunu söyledi. CHP'yi Türkiye'de de yüzde 25 bandından kurtarmak için birlik ve beraberliğe ihtiyaç olduğunu dile getiren Yüksel "Partili bilinci, davamıza olan inancımızla yeniden Cumhuriyet değerlerine, Atatürk devrim ve ilkelerine, özgürlük ve kardeşliğin ülkesi Türkiye'yi yaratmak için Atatürk'ün verdiği hedeflere ulaşmak için çalışacağız. Önce parti içi barışı sağlamalılyız. Küba Havana sahilinde iki heykel var. Biri kendi kurtuluş savaşlarının liderinin diğeri de Atatürk'ün heykelidir. Atatürk heykelinin altında 'Paz en casa, Paz en El Mundo', yani 'Yurtta barış, dünyada barış' cümlesi yazılıdır. Biz de birbirimize güvenerek diktatörlükle mücadele edeceğiz. Paz en Casa, Paz En Mundo ve Paz En Parti" dedi.
KOCAOĞLU: GENEL İKTİDARIN YOLU YEREL YÖNETİM BAŞARISINDAN GEÇİYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da yıllardır tek başına iktidar olamayan, kısıtlı bir süre koalisyon hükümetlerinde ortak olmakla yetinen partinin yıllardır varlığını sürdürmesinde yerel yönetimlerin çabası ve başarısının yadsınamayacağını söyledi. Türkiye genelinde yerel yönetimerde uzun süre iktidarda oldukları il, ilçe ve beldelerde partinin durumunun daha iyi olduğunu belirten Kocaoğlu, "Yerel iktidarda başarılı olmadan genel iktidarın kapısının açılması çok zordur. Belediye başkanları görev yaptıkları yeri iyi tanır. Parti yönetimin alacağı kararlarda mutlaka görüş ve önerileren başvurulması gerekmektedir. CHP'nin en büylük itici gücü, hızlı çalışkan, dürüst, adil, genelin yararını koruyan yönetim anlayışıdır. Güçlenmek, güçlerimiz birleştirmek zorundayız. Umut biziz. Umut CHP. Bize çalışmak, gayret, birlik beraberlik düşüyor. Bunu yapabilirsek insanların susadığı demokrasiyi, adaleti, hukuk devletini halktan aldığımız güçle kurtarabiliriz. Bunun için birlik beraberlik içinde olmamız lazım. Uzlaşının yolu insanın karşısındakini dinlemekten, kendini karşısındakinin yerine koymaktan geçer. Birbirimize sahip çıkalım" dedi.
Danışma Kurulu'nda ayrıca DİSK Genel Başkanı Kani Beko, İzmir Gazeticiler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, Türk Tabipler Birliği adına Beyazit İlhan başta olmak üzere bazı sivil toplum kuruluşları da ülke gündemiyle ilgili görüşlerini açıkladı. Toplantının öğleden sonraki kısmı basına kapıla olarak devam etti.