09.02.2019 - 21:12 | Son Güncellenme:
AA
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği istişare toplantısında, Yıldırım, esnafın ekonominin ve ticaretin bel kemiğini oluşturan kesim olduğunu anlattı.
Yıldırım, esnaf ve sanatkarların Türkiye'nin birliğini, beraberliğini, barışını temsil eden meslek mensupları olduğunun altını çizerek, "Hesabiliği de hasbiliği de bilen sizlersiniz. Hesap yapmadan nasıl iş olmayacaksa, hasbi olmadan da ticaret olmaz. Ülkemizde 1 milyon 800 bine yakın esnafımız var, aileleriyle 10 milyon insan demek. 10 milyon insan esnaflıktan geçimini sağlıyor, Türkiye'nin ekonomisine katkı sağlıyorsunuz. İstanbul'da da durum farklı değil, 104 bin kayıtlı esnaf kardeşimiz var, bunları da aileleriyle düşündüğümüzde 1 milyon kardeşimiz esnaflıktan geçimini sağlıyor. Bu, İstanbul için önemli bir güç, önemli bir sayı. " ifadelerini kullandı.
" 'İstanbul' deyip geçmeyelim. İstanbul eğer tek başına ülke olsaydı, Avrupa'nın 13. dünyanın 41. ülkesi olurdu." diyen Yıldırım, Türkiye ekonomisinin yüzde 40'ını İstanbul'un ürettiğini, 168 milyar dolarlık ihracatın ve 223 milyar dolarlık ithalatın yarıya yakınının İstanbul'dan yapıldığını belirtti.
İstanbul'un Türkiye'nin lokomotifi, Türkiye'nin kalbi olduğunu aktaran Yıldırım, İstanbul'da havacılık alanında yapılan çalışmalar hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Dünyanın gelişmiş ülkelerine en yakın şehrin İstanbul olduğunu dile getiren Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Anadolu'daki illerimizden farklı bir özelliği var İstanbul'un. İstanbul, Türkiye'nin özeti... 81 vilayetimizin her rengi İstanbul'da var, tam bir Türkiye mozaiği, hayat kesintisiz devam ediyor. Türkiye'de 100 lira vergi toplanıyorsa, 49 lirasını İstanbul veriyor. Herkesin bunu bilmesi lazım, İstanbul hapşırırsa Türkiye nezle olur, o kadar önemli. İstanbul'u yeni dönemde esnafıyla, sanatkarıyla, işçisiyle, genci yaşlısıyla, bir olacağız, beraber olacağız, dünyanın kalbi haline getireceğiz, dünyanın baş şehri yapacağız."
Değişimin iyi okunması gerektiğine dikkati çeken Yıldırım, "Bugünlerde, esnaf olarak, ülke olarak bazı sıkıntılarımızın olduğu bir sır değil. Türkiye, buna benzer sıkıntıları geçmişte de yaşadı. 2008 küresel krizi ile başlayan, dünya ticaretindeki daralma halen devam ediyor, henüz düzelmiş değil. Üzerinden 10 yıl geçti, dünyanın Gayri Safi Milli Hasıla'sı 80 trilyona çakıldı kaldı. Dolayısıyla, dünya pazarının büyümemiş olması bizi de etkiliyor. Elle gelen düğün bayram, bu sıkıntıların da üstesinden dayanışma, birlik ve beraberlikle geleceğiz, buna inancım tam." ifadelerini kullandı.
Binali Yıldırım, FETÖ'nün darbe girişiminden sonra yaşanan sürece atıfta bulunarak, arka arkaya alınan tedbirler sayesinde 2017'de yüzde 7,4'lük büyümeye ulaşıldığını, şimdi de hükümetin gereken her türlü tedbiri aldığını, ihracatın, küresel rekabetin artmaya devam ettiğini aktardı.
Yıldırım, Türkiye'nin alışılmış pazarlarla yetinmediğini, yeni pazarlar aradığını, bu sene ilan edilen "Güney Amerika yılı" kapsamında, oradaki pazarlara da girileceğini söyledi.
"Gelecek gençlerle gelecek, gelecek bilişimle gelecek"
Türkiye'yi, ekonomiyi büyütmek için yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Yıldırım, dünyada yaşanan değişim ve dönüşüme işaret etti.
Yıldırım, dünyadaki teknolojik gelişmelere değinip, bu alanda Türkiye'nin rekabet gücünü artıracak alanlar bulunduğunu belirterek, "Gelecek gençlerle gelecek, gelecek bilişimle gelecek. Bir genç kardeşimi artık bilgisayarın başına oturup, akıl teriyle 1 milyon dolarlık yazılım yapıp satabiliyor." dedi.
Değişimi İstanbul'da da Türkiye'de de beraber gerçekleştireceklerinin altını çizen Yıldırım, şunları söyledi:
"Biz borçlanarak büyüyen, zenginleşen, istihdam oluşturan, yatırım yapan, ihracatını artıran bir ülkeyiz. Kaynakla ilgili yaşadığımız yaşadığımız bu geçici sorun, içinde bulunduğumuz durgunluğun da sebebidir. Ama çok şükür, Türkiye'de güçlü bir iktidar, istikrar, güven var. Türkiye, bugüne kadar, benzer badirelerden nasıl yüzünün akıyla çıktıysa, bundan sonra da çıkmasını elbette başaracaktır, merak etmeyin. Yarınımız bu günümüzden daha güzel olacak. Türkiye, bölgede sadece kendinin, milletinin, geleceğinin teminatı değil, 1,5 milyon mazlum milletlerin de aynı zamanda hamisidir, koruyucusudur."
"Bu şehre borcum var"
Binali Yıldırım, ihracatı artırmak için gayret eden Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve ekibine teşekkür ederek, cari açığın azalması için ihracatın daha da artırılması gerektiğini kaydetti.
"Alma ağacının altında değil, satma ağacının altında duracağız." diyen Yıldırım, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bunun için İstanbul seçilmiş bir merkezdir. Sizlerle, 10 milyon esnaf ailesiyle Türkiye'de, 1 milyonu bulan esnaf ailesiyle İstanbul'da rekor üzerine rekorlar kıracağız, buna kararlıyız. 31 Mart'ta İstanbul kararını verecek, vereceğiniz karar İstanbul için, İstanbullular için hayırlı, uğurlu olsun. Bizim için ulaşım, trafik, park, yeşil alan, güvenlik gibi bilinen sorunlarını çözmek, kolay yapacağımız işler ama daha fazla mesai harcayacağımız işler, İstanbul'u, İstanbul'un genç kuşaklarını geleceğe hazırlamak, insana daha fazla yatırım yapmak. 16 yıl boyunca, altyapıya çok yatırım yaptık, yolları böldük ama Türkiye'yi böldürtmedik, böldürtmeyiz. İstanbul'da, Türkiye'de şimdi, artık üst yapıya yatırım zamanı geldi. Türkiye'nin her tarafında, ulaşım, iletişim sorununu çözen İstanbul'da çözemez mi? Bu şehre borcum var, şimdi bu borcu ödemeye geliyorum."