09.11.2020 - 16:03 | Son Güncellenme:
AA
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin içeride ve dışarıda karşılaştığı zorluk ve sınamalardan hep güçlenerek çıktığını belirterek, "Bugün Suriye’de masada ve sahada bu denli güçlü olmasaydık, cephe hattı bizzat ülkemiz olurdu. Bugün Libya dosyasında bu denli aktif olmasaydık, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de küçük bir alana sıkıştırmayı hedefleyen oyun bozulamazdı. Çok taraflı platformlarda aktif olmasaydık, ülkemize hasım çevrelerin aleyhteki faaliyetleri sonuçsuz bırakılamazdı." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin yurt dışı ve merkez teşkilatında görevli büyükelçilerin katılımıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da teşrif ettiği, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 12. Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu.
Konferansın tanıtım filminin ve Bakanlıktaki en kıdemli büyükelçi olan Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu'nun konuşmasının ardından hitapta bulunan Çavuşoğlu, geleneksel Büyükelçiler Konferansı'nın 12'incisinin açılışında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul edilmekten şeref duyduklarını belirtti.
Çavuşoğlu, "Milletin Evi'nin kapılarını" yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen Dışişleri Bakanlığına açtığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a şükranlarını sunarak, koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl konferansı hibrid formatta ve Dijital Diplomasi girişimine uygun şekilde çevrim içi gerçekleştirdiklerini anlattı. Çavuşoğlu, bu kapsamda, konferansın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Büyükelçiler Konferansının önemli işlevleri olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, geçen bir yılın kapsamlı muhasebesini yapıp yeni döneme hazırlandıklarını, büyükelçilerin sahaya ilişkin değerlendirmelerini alarak, yeni fırsatlar ve sınamalara karşı adımları gözden geçirdiklerini aktardı. Çavuşoğlu, istişare ve ortak akılla yeni döneme ilişkin politikaları gözden geçirdiklerine, açılımları belirlediklerine dikkati çekti.
Çavuşoğlu, Konferans vesilesiyle bakanlık mensuplarının dış politikada sahada birlikte çalışılan kurumların yöneticileriyle ilk elden görüşme fırsatı bulduğunu da hatırlatarak, "Elbette Zat-ı Devletleri'nin talimatlarını da alıyoruz." diye konuştu.
"KÖKÜ OLMAYANIN GELECEĞİ DE OLAMAZ"
Konferansın bu yılki temasının "Milli Egemenliğin 100. Yılında Türk Diplomasisi: Gelenekten Geleceğe" olarak belirlendiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Kökü olmayanın geleceği de olamaz. Gelenek ve gelecek, ati ve mazi birbiriyle iç içedir. Bizler de, bugünün ve geleceğin dış politika adımlarını belirlerken kadim medeniyetimizin mirasını kendimize rehber ediniyoruz." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığının 5 asırlık köklü bir geçmişe sahip olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:
"Cumhuriyetimizin 100. yaşını kutlayacağımız 2023'ten 500 yıl geriye gittiğimizde, bilinen ilk Reis-ül Küttabımız Celalzade Mustafa Efendi'nin atandığını görüyoruz. Köklerimizden güç alıyor, Yeniden Asya, Dijital Diplomasi ve Antalya Diplomasi Forumu gibi yenilikçi girişimlerle diplomasimizin geleceğinin yapı taşlarını döşüyoruz. Zat-ı Devletleri’nin liderliğinde Girişimci ve İnsani dış politika yürütüyoruz. Yani, veciz ifadenizle, Türk milletinin girişimci ruhunu, vicdanlı ve adaletli kültürünü dış politikamıza yansıtıyoruz."
Sahada ve masada güçlü, yerli ve milli bir dış politika izlendiğine işaret eden Çavuşoğlu, "Küresel ve bölgesel dinamikler hızla değişiyor. Bu kaotik ortamda geçmişin dar kalıplarına sıkışmış, durağan bir dış politika izlemek ne doğru ne de mümkün. Bir değil birkaç adım ötesini düşünüp ön almazsak, dışımızdaki gelişmelerin esiri oluruz." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde gelişmelere seyirci kalmadığını dile getirerek, "Gerekirse bunun için bedel ödüyor, bedel ödetiyoruz. Böyle olmasaydı, bugün Doğu Akdeniz, Suriye, Libya ve Kafkasya’da milli çıkarlarımız zarar görür, halkımızın huzur ve refahı tehdit altında olurdu. Bugün Suriye’de masada ve sahada bu denli güçlü olmasaydık, cephe hattı bizzat ülkemiz olurdu. Bugün Libya dosyasında bu denli aktif olmasaydık, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de küçük bir alana sıkıştırmayı hedefleyen oyun bozulamazdı. Çok taraflı platformlarda aktif olmasaydık, ülkemize hasım çevrelerin aleyhteki faaliyetleri sonuçsuz bırakılamazdı." diye konuştu.
"HER ZORLUKTAN GÜÇLENEREK ÇIKTIK"
Dünyada ve bölgede köklü değişiklikler yaşandığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Türkiye olarak içeride ve dışarıda hep zorluklar ve sınamalarla karşılaştık. Dirayetli liderliğinizle hepsinin üstesinden geldik; her zorluktan güçlenerek çıktık." dedi.
Geçen yılın muhasebesi yapıldığında önemli adımlar atıldığına işaret eden Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Barış Pınarı Harekatımızdan sonra ülkemize karşı başlatılan menfi algı kampanyasına rağmen ABD ve Rusya’yla peşpeşe yaptığımız anlaşmalar masadaki kazanımlarımız olarak kayda geçti. Libya’daki müdahalemiz bu ülkede akan kanı durdurdu, müzakereye imkan sağladı. Doğu Akdeniz’de Libya’yla yaptığımız anlaşmayla kıta sahanlığımızın Batı sınırlarını da belirleyip Birleşmiş Milletlerde tescil ettirdik.Yukarı Karabağ meselesinde de Azerbaycan’ın hakkını ve hukukunu koruyan ve bölgeye huzur getirecek diplomatik adımlar attık, atıyoruz. Diplomasi tarihimizde ilk kez bir Türk, BM Genel Kurul Başkanlığı’na seçildi. Keza BM’nin en önemli kuruluşlarından UNESCO’nun Genel Konferans Başkanlığına da bir Büyükelçimiz seçildi. PKK ve FETÖ’yle mücadelede somut kazanımlarımız devam etti. Asya’dan Avrupa’ya birçok örgütün dönem başkanlığını üstlendik."
Çavuşoğlu, Türk halkının girişimci ruhu ve özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı imkanlar sayesinde birçok gelişmiş ülkenin sınıfta kaldığı Kovid-19 salgınına karşı da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde başarılı bir sınav verildiğini de kaydetti.
Dünya vahşi bir rekabet ortamı içindeyken, Türkiye'nin iş birliğinin öncülüğünü yaptığını söyleyen Çavuşoğlu, "Muhtacın yanında olduk. 155 ülke ve 9 uluslararası kuruluşa destek elimizi uzatarak insani konulardaki küresel lider konumumuzu teyit ettik. Salgın bağlamında sahadaki çalışmalarımızda, kudretli bir devletin temsilcileri olduğumuzu gösterdik. Dünyanın en büyük 5. diplomatik ağına sahip olmanın nasıl bir güç ve erişim sağladığını gördük." diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
"Bizler, tüm olasılıkları hesaba katan, krizlere ön alıcı çözümler üreten, mazlum ve mağdurun sesi, insanlığa umut olan bir diplomasinin neferleriyiz. İstikametimiz belli: Milletimizin beklentileri doğrultusunda 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimize ulaşmak için durmaksızın çalışıyoruz. Halen merkezde görevli 116 Büyükelçimiz bu salonda, yurt dışında görevli 152 Büyükelçimiz de ekran başında Zat-ı Devletleri’nin hitapları için hazır. Sadece Büyükelçilerimiz değil, Kanberra’dan Ottawa’ya, Helsinki’den Pretoria’ya kadar tüm temsilciliklerimizdeki arkadaşlarımız da talimatlarınızı almayı bekliyor. Teşriflerinizle bizleri onurlandırdığınız için bir kez daha şükranlarımızı ifade ediyor, en derin saygılarımızı sunuyoruz."
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI ÜSTÜN HİZMET ÖDÜLÜ
Programda konuşmaların ardından ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Türkiye'nin eski Darüsselam Büyükelçisi Ali Davutoğlu'nun eşi Yeşim Meço Davutoğlu'na bulunduğu ülkelerde Türkiye'nin tanıtımına yaptığı katkılar dolayısıyla Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülü takdim edildi.