29.11.2008 - 16:25 | Son Güncellenme:
Alevi Kültür Dernekleri (ADV) ile Hacı Bektaş
Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) tarafından, kamuoyunda "Alevi açılımı"
olarak nitelenen konuların değerlendirilmesi amacıyla düzenlenen "Alevi Dedeleri
İstişare Toplantısı" yapıldı.
Hacı Bektaşi Veli Dergahı Postnişi Veli Ulusoy, HBVAKV Genel
Merkezi’ndeki toplantıda yaptığı konuşmada, 9 Kasımda Ankara’da düzenlenen
mitingin ardından gündemin değiştiğini, "haklı ve masum isteklerinin"
kamuoyunda tartışılmaya başlandığını söyledi.
"Gönül isterdi ki Alevi açılımını Hükümet kendi isteğiyle yapsın" diyen
Ulusoy, isteklerinin Anayasa ile çelişmediğini, aksine Anayasa’ya dayandığını
ifade etti. Devletin dini olmayacağını belirten Ulusoy, laiklikten söz
edilebilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması gerektiğini savundu.
Ulusoy, şöyle konuştu:
"Laikliği benimseyen toplumumuzda Diyanet İşleri Başkanlığı bulunduğu
sürece, tüm milletvekilleri laikliği koruyacakları adına şerefleri üzerine yemin
etseler de Anayasa’nın tüm maddelerinde laiklik yazılı olsa da bu inandırıcı
olmaz. Devlet hiçbir inanca karışmasın, maddi manevi hiçbir destek sağlamasın,
tüm inançlara aynı uzaklıkta olsun. Nasıl başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri
Başkanlığı yanlışsa Alevilerin temsil edileceği bir genel müdürlük de
yanlıştır."
Alevi dedelere maaş bağlanması fikrini de doğru bulmadığını ifade eden
Ulusoy, devletten maaş alan dedelerin Alevi toplumu tarafından hiçbir zaman kabul
edilmeyeceğini belirtti. Böyle bir düşünce söz konusuysa bunun "devletin kendi
Aleviliğini yaratma amacı taşıdığı" anlamına geleceğini öne süren Ulusoy,
"Devletten maaş alan dede bizim dedemiz olamaz, maaş aldığı yerin dedesidir. Bu,
Aleviliği öldürme anlamı taşıyor" dedi.
Abdal Musa Dergahı Postnişi Hüseyin Eriç ise Alevilerin hakça paylaşım
istediklerini belirtti. Türkiye’de farklı inançlardan insanlar yaşadığına dikkati
çeken Eriç, huzur, birlik ve beraberlik adına tüm inanç sahiplerine haklarının
verilmesi gerektiğini söyledi.
Dedelere maaş bağlanarak Alevi açılımının yapılamayacağını ifade eden
Eriç, "önce Alevilerin kimliği tanınmalı ve cemevleri yasal statüye kavuşmalı.
Biz para, maaş istemiyoruz. Yüzyıllardır nasıl kendi yağımızla kavrulduysak
bundan sonra da aynı şekilde inancımızı devam ettiririz" diye konuştu.
-"İÇİŞLERİMİZE KARIŞILMASINI İSTEMİYORUZ"-
HBVAKV Başkanı Ercan Geçmez, bir toplumun din ve inançlarıyla ilgili
ihtiyaçlarının kendileri tarafından karşılanması gerektiğini belirterek, Alevi
toplumu olarak hiçbir inanca karışmadıklarını, kendi içişlerine karışılmasını da
istemediklerini belirtti.
Yurttaşların kendilerini tarif ettikleri biçime siyasilerin saygı
göstermesini beklediklerini dile getiren Geçmez, diyaloğa açık, sorunların
demokrasi içinde çözülmesinden yana olduklarını kaydetti.
Aleviler arasındaki birliği sağlamak için Alevi Dedeleri İstişare
Toplantısı’nı diğer illerde de gerçekleştireceklerini anlatan Geçmez, Alevi
dedelerinin 6 Aralıkta İstanbul’da, 7 Aralıkta ise Mersin’de bir araya
geleceklerini bildirdi.
AKD Genel Başkanı Tekin Özdil de Alevilerin tarih boyunca hümanist,
kucaklayıcı, insanı merkeze alan ve haksızlığa boyun eğmeyen bir anlayışa sahip
olduklarını söyledi. Alevilerin uzun yıllar bir takım sıkıntılarla
karşılaştıklarını, Cumhuriyet’in kendilerine bir rahatlama getireceğine
inandıklarını ifade eden Özdil, "Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana 84 yıl
geçti, ama Alevilerin bir tek sorunu çözülmedi" dedi.
Alevilerin hiçbir zaman şiddete başvurmadığını, taleplerini demokratik
yollardan, hukuk çerçevesi içinde dile getirdiklerini belirten Özdil,
Türkiye’deki her vatandaşın Anayasa karşısında eşit yurttaşlar olarak
değerlendirilmesini talep ettiklerini söyledi.
Kendileriyle ilgili düzenlemelerde, mutlaka Alevilerin görüşünün alınması
gerektiğini ifade eden Özdil, "Sanıyorum Hükümet, Madımak’ı muharrem ayında
çiçekçi ya da kütüphane olarak açmayı düşünüyor. Ancak bizim Madımak ile ilgili
talebimiz bu değil. Biz oranın müze yapılmasını, devlet tarafından müze
yapılmasını istiyoruz. Böylece 8 saat boyunca insanlar yanarken hiçbir şey
yapmayan devlet ayıbını bu şekilde örtebilir" diye konuştu.
Alevi dedelere maaş bağlanması konusunda da "kaç dedeye, hangi kritere
göre, nasıl maaş verileceği" yönünde soru işaretleri olduğunu belirten Özdil,
"Bu girişimin, Alevi inancının içine konulan bir bomba olduğunu düşünüyorum"
dedi.
-"DİYANET’E AYRILAN PARA MİLLİ EĞİTİME AKTARILSIN"-
Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinden gelen Alevi dedesi Hasan Simiroğlu
da dedelere maaş verilmesinin, "Alevileri Sünnileştirmek anlamına geleceğini"
öne sürdü. Genel bütçeden Diyanet İşleri Başkanlığına pay aktarılmasını da
eleştiren Simiroğlu, Diyanet’e ayrılan paranın Milli Eğitim Bakanlığına
aktarılmasını istedi.
Alevi dedesi Elvan Çeler ise Alevilere yönelik açılım yapılmak
isteniyorsa, var olan dernek ve vakıflara para aktırılması gerektiğini söyledi.
Çeler, Alevi örgütlerinin gerek gördükleri zaman dedelere maaş verebileceğini
kaydetti.
Din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde Alevilik konusunda bilgilere yer
verilmesini de doğru bulmadığını dile getiren Çeler, "Bizim dedelerimiz,
önderlerimiz var, inançlarımızla ilgili bilgileri onlardan alırız. Kimsenin bize
ders vermeye gücü yetmez" diye konuştu.
Erzurum’dan toplantıya katılan Alevi dedesi Veysel Karababa ise tek
isteklerinin Anayasal haklara kavuşmak olduğunu ifade etti.