13.12.2019 - 12:09 | Son Güncellenme:
DHA
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, yeni kurduğu Gelecek Partisi'nin tanıtımını yaptı. Davutoğlu, özgürlükçü laiklik ve çoğulcu din anlayışını temel ilke edindiklerini belirterek, "Siyaset alanında herkes kendi imtihanını vermeli; ama dini değerleri bu imtihan sathına sokmamalıdır. Dini ya da seküler hiçbir yapının devlet içinde ayrıcalıklı bir konum elde etmesine müsaade edilmeyecektir" dedi.
Ahmet Davutoğlu, Ankara'da otelde düzenlediği basın toplantısında, partisinin benimsediği ilke ve politikaları, yönetim sistemi, hukuk, ekonomi, dış politika, eğitim ve sağlık alanlarında izleyeceği siyasi ilkeleri açıkladı. Davutoğlu kürsüde konuşurken arkasındaki dev ekrana partinin logosu olan, kadim kültüre ve köklere bağlılığı tasvir eden yeşil renkli çınar yaprağı yansıtıldı. Davutoğlu, ortak bir gelecek inşa etmeye geldiklerini söyleyerek, "Zamanı geçmiş eski sözleri tekrar etmeye değil, yeni şeyler söylemeye geliyoruz. Yeni şeyleri ancak geçmişten ilham alarak geleceği inşa edecek olanlar, korkulardan ve tabulardan kurtulmuş olanlar, bugüne inançları ve yarına umutları olanlar söyleyebilirler. Susmaya değil konuşmaya, şikayet etmeye değil çözüm üretmeye, bağırmaya değil sakince ve muhabbetle hitap etmeye, surat asmaya değil tebessüm etmeye geliyoruz. Gün bizi ayıran politikaları değil, bizi birleştiren ilkeleri konuşma günüdür. Bu gelecek yürüyüşünde bize rehberlik edecek olan temel ilkelerimizi milletimizle paylaşmak ve bir anlamda ahitleşmek istiyoruz. Düşünce ve inanç hürriyetini kısıtlayarak bireyin özgür iradesini yok etmeye çalışan dinî veya seküler her akım ve rejim, insanın zihnen köleleştirilmesine yol açar. Nitekim bunun örneğini de 15 Temmuz’da her türlü cürmü işleyebilecek birer robota dönüşen darbecilerde görmüştük" dedi.
'SİYASET ALANINA DİNİ DEĞERLERİ SOKMAMALI'
Siyasi yöntem ilkelerinin kapsayıcılık olduğunu, toplumun her kesimini ve her bireyini kapsayan bir siyasi anlayışın sözcülüğünü yapacağını kaydeden Davutoğlu, "Bu bağlamda tüm demokratik ve kalkınmış ülkelerde olduğu gibi, ana dilin eğitimde ve sosyal hayatta öğretilmesi ve kullanımı, vatandaşlarımızın bu vatana duydukları aidiyet bilincini güçlendirecek, toplumsal barış ve dayanışmamızı tahkim edecektir" dedi. Özgürlükçü laiklik ve çoğulcu din anlayışını temel ilke edindiklerini belirten Davutoğlu, "Kısıtlayıcı laiklik anlayışı da, dine siyasal düzen içinde işlevsel bir rol tanımlama çabası da, tek bir dini akımın siyasal düzeni antidemokratik yöntemlerle ele geçirerek din-siyaset ilişkisini belirleme iddiası da, küreselleşmeyle derinleşen varoluşsal sorunlar karşısında geçerliliğini yitirmiştir. Siyaset alanında herkes kendi imtihanını vermeli ama dini değerleri bu imtihan sathına sokmamalıdır. Hak ve makam talepleri ibadet üzerinden değil adalet, ehliyet ve liyakat temellerine dayalı hukuk ve teamül üzerinden geçekleşir. Devlet, bütün dini/mezhebi/felsefi anlayışlara ve topluluklara aynı mesafede olmalı ve eşit yaklaşım göstermelidir. Dini ya da seküler hiçbir yapının devlet içinde ayrıcalıklı bir konum elde etmesine müsaade edilmeyecektir" diye konuştu.
‘PARLAMENTER SİSTEMİ SAVUNUYORUZ’
Siyasi muhatapları hangi dili kullanırsa kullansın nezaketten taviz vermeyeceğini söyleyen Davutoğlu, devlet yönetiminde ve siyasette de şeffaflığı ve hesap verilebilirliği en temel ilkeler olarak benimsediklerini dile getirdi. Yargının hızlı ve etkin çalışması ve adil kararlar verebilmesi için esaslı bir reform yapacaklarını vurgulayan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Hakimler ve Savcılar Kurulu, 'Hâkimler Kurulu' ve 'Savcılar Kurulu' olarak ikiye ayrılacaktır. Tutuklamanın istisna olması ilkesi titizlikle uygulanacak ve objektif kıstaslara bağlanacaktır. 'Güçler ayrılığı' ilkesini garanti altına almak için yasama erki, yürütme ve yargı erkleri karşısında dengeleyici bir özerkliğe sahip kılınacak. Son anayasa değişikliği ile işlevini ve önemini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya olan TBMM’nin siyasal etkinliği mutlak surette artırılacaktır. Başkanlık Sistemi, hemen her alanda yürütmenin yasama ve yargı üzerindeki etkisini artırma ve yürütmeye mümkün olduğunca fazla güç devretme düşüncesiyle inşa edilmiştir. Bu sistem devam ettiği takdirde demokratik toplum düzenini sürdürmek mümkün olmayacaktır. Bu çerçevede, ülkemizin tarihi tecrübesi ve mevcut yapısını göz önünde bulundurarak, her türlü vesayetten arındırılmış demokratik bir Parlamenter Sistemi savunuyoruz."
'SEÇİM BARAJI UYGULAMASINA SON VERİLMELİ'
Türkiye’nin demokratik bir anayasa olmadan müreffeh ve demokratik bir geleceğe kavuşamayacağını belirten Davutoğlu, yeni anayasanın mümkün olan en geniş katılımla sıfırdan yazılması gerektiğini savundu. Davutoğlu ayrıca demokratik bir Siyasi Partiler Kanunu ile siyasetin kalitesini, özerkliğini ve siyasal sistem içindeki etkisini artırmak amacıyla yeni bir Seçim Kanunu yapılacağını da vadederek, "Mevcut haliyle baraj sistemi, seçim öncesi ittifakları zorunlu kılarak siyasetin dinamizmini yok etmektedir. Temsilde adalet ilkesini hayata geçirmek üzere seçim barajı uygulamasına son verilmelidir" dedi.
Dış politikada ‘çok boyutlu barış diplomasisini temel ilke olarak belirlediklerini kaydeden Davutoğlu, "Bu çerçevede ABD ile inişli çıkışlı seyreden ilişkilerimiz kurumsal ve süreklilik arz eden bir çerçeveye oturtulacak, NATO bünyesindeki ittifak ilişkilerimiz ve AB üyeliği yönündeki stratejik perspektifimiz korunacak. Buna ilaveten, başta Rusya ve Çin olmak üzere Asya derinliğindeki ilişkilerimiz güçlendirilecektir" diye konuştu.
KURUCULAR KURULU
150 kişinin yer alacağı Kurucular Kurulu'nda Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan, eski AK Parti milletvekilleri Ayhan Sefer Üstün, Selçuk Özdağ, Karar Gazetesi eski yazarı ve Mavi Marmara yolcularından Hakan Albayrak, Belediye Başkanı Halil Kulak, Nihal Olçok, Bayram Zilan, İl Eminiyet eski Müdürü Mevlüt Demir, bir dönem Başbakanlık başdanışmanlığı da yapmış olan Etyen Mahçupyan gibi çeşitli alanlarda simalar yer alacak.
PARTİNİN LOGOSU
Partinin logosunda ise yeşil renkli çınar yaprağı yer alıyor. Parti logosunun anlamı, çınar yaprağı kadimliği, kadim kültüre ve köklere bağlılığı, ilkelerinde sağlam durmayı, geleneği tasvir ediyor.