20.03.2021 - 12:17 | Son Güncellenme:
İlk kez 1971’de Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Bora; markanın ayrıcalık, sportiflik ve benzersizlik gibi kavramlarını temsil ediyor. Bu nitelikleri kendinden sonraki modellere taşımakla kalmayan Bora, aynı zamanda MC20 modelinin en önemli özelliklerinden biri olan motor konumunu da miras olarak bırakmış olmasıyla dikkat çekiyor.
Maserati için önemli dönemi temsil eden ve ilk kez 11 Mart 1971’de Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda tanıtılan markanın ilk arka-orta motorlu modeli Bora, 50 yaşında. 1978 yılına kadar 564 adet üretilen Bora, kendinden sonraki modellere Maserati’nin tüm modelleri gibi ayrıcalık, sportiflik ve benzersizlik kavramlarını miras bıraktı. Maserati DNA’sını kendinden sonraki modellere aktarmakla kalmayan Bora, ilk kez Tipo 63 (1961) modelinde tanıtılan, devam eden süreçte MC12’de kullanılan ve yeni MC20 modelinin en önemli özelliklerinden biri olan arka -orta motor konumunun kullanıldığı ilk Maserati modeli oldu.
Maserati Bora, Formula 1 yarış otomobillerinde devrim yaratan trendi takip eden Maserati’nin, Italdesign ve Giorgetto Giugiaro’dan; gelişmiş performans, tasarım, konfor ve güvenlik özelliklerine sahip arka-orta motorlu bir spor otomobil geliştirmesini istemesiyle doğdu. 4.700 cc hacimli V8 silindirli motoru 6.000 d/d’de 310 HP güç üretiyordu ve monokok şasi üzerine bağlanan yardımcı şasi üzerine uzunlamasına monte edilmişti. İki yıl sonra 4.900 cc hacimli bir motor devreye alındı. Aerodinamik sürtünmeyi iyileştirmek üzere katlanan farlar, arka aksta çıkıntılı diferansiyel, tüm tekerleklerde bağımsız süspansiyonlar (Maserati’de bir ilk), disk frenler, tek diskli kuru debriyaj, 5 vitesli şanzıman ve teleskopik amortisörler öne çıkan yenilikçi özelliklerdi.
Bora, konfor ve performansı aynı potada eritirken; 280 km/s’nin üzerinde maksimum hıza ulaşıyordu. Otomobilin teknik ve mühendislik tasarımı Giulio Alfieri’ye; aerodinamik ve görünümü ise ona dengeli bir görünüm kazandıran zarif çizgilere sahip iki koltuklu bir coupeyi yaratan Giorgetto Giugiaro’ya aitti. Yenilikçi, alçak ve ince bir tasarım yaklaşımına sahip olan Bora’nın havayı adeta kesmek için tasarlanan burnu neredeyse tamamen sivriydi. Ön ızgara ise ortasında bir Maserati mızrağı bulunan iki dikdörtgen havalandırma ızgarasından oluşuyordu. Otomobilin yan gövdesi ince siyah bir çıta ile ortadan ikiye bölünürken, arka kısım entegre spoylerli kesik bir kuyrukla sona eriyordu.
Tüm bu detaylarla Bora; bugün bile hala bakışları üzerine toplayan, 70’lerin rock'n roll ruhu için mükemmel ve trend belirleyici, aerodinamik bir otomobildi.