Yılmaz Morgül 75 bin dolarlık kostümüyle TSM'yi yaşatıyor

Yılmaz Morgül'ün imajı giderek daha da enteresanlaşıyor. Buram buram "Bana ilgi gösterin" kokan kıyafetleri, sosyal medya paylaşımları muhakkak ses getiriyor. Yeni klibi için kamera karşısına geçen Morgül, dikkat çekmek için bu sefer de 75 bin dolarlık özel bir kostüm hazırlattı... Sözleri Ercan Saatçi, müziği Ufuk Yıldırım'a ait olan 'Sana Ben Ömrümü Verdim'in pop-alaturka-TSM arası bir şarkı olduğunu düşünebiliriz. Klibe Dubaili bir mücevher firması sponsor oldu, dolayısıyla kesenin ağzı açıldı. Survivor'a katıldığımda parayı tanıdım diyen, maddi olarak zor dönemler yaşadığını açık açık söylemese de ima eden Yılmaz Morgül, ihtişamı çok sevse bile neden '75 bin dolar' gibi iddialı bir meblağyı sadece kostüm için harcadı? Yılmaz Morgül bu hareketiyle bizlere bir mesaj vermek istiyor olabilir mi? Para onun cebinden çıkmasa bile iddia ortada... İnsanın aklına 'dikkat çekmek ve reklam yapmak' gibi şeyler geliyor. Ama konu sadece reklam ve PR olamayacak kadar 'derin' bence... Pop'çuların egemen olduğu müzik piyasasında Türk Sanat Müziği rüzgârları estireceğim. Kostümüm de şarkım kadar değerli... diyen Yılmaz Morgül'ün bu sözleri aslında birçok şeyi özetliyor. Şarkısının konuşulmasından ziyade müzik türünün konuşulmasını hedefliyor. Müzik sektöründe 'Türk Sanat Müziği' kategorisinden uzun zamandır vazgeçildi. Yılmaz Morgül'e TSM'nin son temsilcisi gibi bir misyon, bir etiket yapıştırıldı. Arabesk/fantezi kategorisinden tanıdığımız Özcan Deniz, Seda Sayan, Ebru Gündeş ve Sibel Can gibi isimlerin gün geçtikçe 'pop'laştıkları gayet ortada. Türkiye'nin en önemli müzik törenlerinden birindeki kategorileri hatırlayın. Artık o müzik töreni düzenlenmiyor. Ama 90'larda ilk defa düzenlendiğinde kategoriler belliydi. 'Türk Halk Müziği', 'Özgün Müzik', 'Türk Sanat Müziği' gibi farklı, birçok kategori vardı. Önce o kategoriler sadece 'En İyi Kadın Şarkıcı' ve 'En İyi Erkek Şarkıcı'ya evrildi. Sonra da tören komple sona erdi. 90'larda kadınlar ve erkekler olarak iki farklı TSM kategorisi vardı. Önce kadın-erkek ayrımı kalktı. Sonra kategoriden tamamen vazgeçildi. Çünkü üretim yoktu. Üretim olmayınca haliyle kategori de anlamını yitirdi. Ebru Gündeş'in 'TSM' dalında aday olduğu törenleri hatırlıyorum. Kendisi daha sonra 'arabesk/fantezi' kategorisinin demirbaşı haline geldi. Özetle 'TSM' bir türlü gençleşemedi, çağa ayak uyduramadı. Şu anda biri 'Türk Sanat Müziği' dese akla gelen ilk isimlerden biri Yılmaz Morgül oluyor. Hatta Bülent Ersoy'dan önce geliyor benim aklıma. Yılmaz Morgül asla vazgeçmiyor TSM'den. Ne pop'çu ne de rock'çı olmak gibi bir hedefi var. Diyor ki, Popçuların egemen olduğu müzik piyasasında Türk Sanat Müziği rüzgârları estireceğim... Pes etmiyor, direniyor, kendi 'tür'üne sahip çıkıyor... Morgül'ün 'İşte Benim Stilim'e konuk jüri üyesi olduğu anı hatırlıyorum. Finale kalacak isimlerin belirlendiği hafta, Nazlı Hamarat eleme adayları arasındaydı. Yılmaz Morgül, Nazlı Hamarat'ı Sen bu programda TSM'ye sahip çıkarak, idollerimi galalarda canlandırarak beni çok mutlu ettin. Sana sanatım adına bir vefa borcum var. Seni kurtarmam gerekiyor diyerek Hamarat'ın elenmemesi yönünde oy kullanmıştı. Yılmaz Morgül'ü beğenirsiniz, beğenmezsiniz; önemli olan bu değil. Dik duruşu gerçekten de takdiri hak ediyor. Herkesin poplaştığı bir dönemde onun inatla TSM'ye sahip çıkması alkışı hak ediyor. Neyin dik duruşu, adam Survivor'a katıldı, fenomen oldu diyenler olabilir. Mantıklı bir karşı fikir ama eksik bir değerlendirme. Yılmaz Morgül elbette çağa ayak uyduracak. Para da kazanacak, dikkat çekici post'lar da paylaşacak, fenomen de olacak... İmaj başka, iş başka... Dış görünüş-iç görünüş farkı gibi. Günümüz dünyasında her şey 'çerçeve'den ibaret. Yılmaz Morgül'e 2010'lar güncellemesi gelmeseydi şimdilerde, Çok 90'lar kokuyor bu adam yaaa diyecektik. Güncelleme şart. Günümüz dünyasında sosyal medya hesabı olmayan bir ünlü düşünebiliyor musunuz? Ben düşünemiyorum. Her ünlünün bir hesabı var neredeyse. Çağa ayak uydurmak ve trend'lere oynamak şart. Ama ince bir çizgi var. Tüm bunları yaparken, inandığından da vazgeçmemek, direnmek gerekiyor. İmaj, üslup, saç baş, söylemler güncellenmeli ama doğru olanı yaparak ilerlemeye devam etmeli. Yılmaz Morgül'e bir direnişçi olarak, kendi adıma teşekkür ediyorum. İyi ki kulağını tıkayıp bildiğini okumaya devam ediyor... twitter.com/mayksisman instagram.com/mayksisman youtube.com/mayksisman can.sisman@milliyet.com.tr