Muğla'nın eşsiz plajlarını görmeden tatil bitmez!
Havaların ısınması hepimizin sabırsızlıkla beklediği yaz mevsiminin habercisidir. Kavurucu sıcaklardan serin sulara atlamak için yazı beklerken hepimiz tatil planları yaparız. Yaz tatili deyince de aklımıza ülkenin en popüler şehri Muğla gelir. Dağların konumu sebebiyle kıyıların girintili ve çıkıntılı olması Muğla’da sayısız plajların oluşmasına neden olmuştur. Dağların yamacından aşağı doğru süzülen çam ormanlarının denizle buluşması da bu plajları eşsiz güzellikte kılmıştır. Yaz tatili planı yapmadan önce Muğla’nın görülmeye değer plajlarına gelin hep birlikte Molatik olalım.
Türkiye'nin en uzun kıyı şeridine sahip şehri olan Muğla, sayısız plajları ve turistik bölgeleriyle her daim ilgi odağı olmayı başaran bir şehir. 1470 kilometre uzunluğundaki dantel gibi sahili ile dikkat çeken Muğla, dağlık bir bölgede olması nedeniyle ulaşım konusunda dezavantajlı bir konuma sahip olsa da bu durum şehrin albenisine zarar vermiyor elbette. Örnek vermek gerekirse Bodrum ve Fethiye gibi iki ilçenin arası özel araçla 4 saat civarı kadar sürebiliyor. Bu yüzden aylarca sürecek tatiliniz yoksa Muğla'yı üç farklı zamanda gezmek, gittiğiniz bölgedeki her bir koyun tadını ayrı ayrı çıkarmanız seyahatiniz için çok daha verimli olabilir. Üç farklı kısımda ele alınabilecek plajlar arasında birinci bölgeyi Bodrum ve Milas, ikinci bölgeyi Ula, Marmaris ve Datça, üçüncü bölgeyi Köyceğiz, Ortaca, Dalaman ve Fethiye olarak ayırabiliriz.
Cam gibi bir deniz sizi karşılıyor
Muğla'ya kuzeyden yani İzmir üzerinden gidiyorsanız birinci bölgeye giden ilk yol ayrımı Aydın'da karşınıza çıkacak. Germencik'te Söke-Bodrum tabelasından döndüğünüzde yaklaşık 1.5 saat sonra Milas'a varabilirsiniz. Milas hem Güllük hem de Gökova körfezlerine kıyısı bulunan bir ilçe. Körfeze adını veren Güllük Mahallesi'ndeki Manastır Plajı karşımıza çıkan ilk plaj. Bir halk plajı olan bu yerde kiralık şezlong ve şemsiyeleri kullanabilir, plaj kafelerinin yiyecek-içecek hizmetinden de yararlanabilmeniz mümkün. Güllük'ten Gökova körfezine devam edildiğinde yaklaşık 45 dakika süren yolculukla Ören Plajı'na ulaşabilirsiniz. Sizi karşılayan çakıl plajın hemen arkasındaki plaj kafeleri yemyeşil çimenlerde sıralanan şezlongları ya da kumsalı tercih edebilirsiniz. Ancak kumun üzerinde yapılan her hareket kum taneciklerini harekete geçirebildiği için kumun su içinde havalanmasına neden olur, bu da suyu bulanıklaştırır. Ancak şezlong kolaylığı ve kuma bulaşmama rahatlığı, çakıl plajları daha cazip hale getirdiğini es geçmemek lazım... Gökova'daki bir diğer plaj da Akbük. Yapı izni verilmeyen ve koruma altında olan karavan tatilcilerinin uğrak yeri Akbük, çakıl plajı ile size cam gibi deniz sunabilir.
Kayalar üzerine iskeleler kurulmuş
Güllük'ten sonra Gökova'ya geçmek yerine körfez boyunca yola devam ettiğiniz takdirde yolun sonunda Bodrum'a ulaşıyorsunuz. Türkiye'nin en popüler tatil yerlerinden biri olan Bodrum, girintili çıkıntılı yer yapısı sayesinde küçük küçük yüzlerce köye sahip bir bölge. Bölge Torba, Türkbükü, Gündoğan, Yalıkavak, Gümüşlük, Turgutreis, Akyarlar, Ortakent, Bitez, Gümbet ve Bodrum merkez bünyesinde birden fazla koya sahip. Bodrum'un kuzey kıyıları ise kayalık olduğu için rahat denize girilebilmesi için kayalar üzerine iskeleler kurulmuş. Torba, Türkbükü, Gündoğan ve Yalıkavak bölgelerinde serin sulara merdiven ile inerek berrak denizin tadını çıkarabilirsiniz. Güney kıyılarındaki plajların neredeyse tamamı kumsal olarak karşımıza çıkıyor. Akyarlar’daki Karaincir ve Aspat plajları, Ortakent’teki Camel ve Yahşi plajları ile Bitez, Gümbet, Bodrum plajları turistlerin uğrak yerleri olarak işaretlenmiş durumda.
'Roma'yı gör de öl, Gökova'yı gör de yaşa a canım'
Ula, Marmaris ya da Datça ilçelerini seçerseniz Muğla merkezden geçtikten sonra sarp kayalıkların arasında zikzaklar çizerek sıralanan Sakar virajlarını inerken muhteşem Körfez ve Ova manzarasına bakıp Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın "Roma'yı gör de öl, Gökova'yı gör de yaşa a canım" sözlerinde ne kadar haklı olduğunu göreceksiniz. Virajların bitiminde karşınıza Akyaka çıkacak. Burada Çınar Plajı ilk uğrak noktamız olacak. Marmaris yolu üzerinde İncekum Plajı'nı da ziyaret edebilirsiniz. Marmaris'in diğer gözde plajlarını İçmeler, Turunç, Kumlubük, Delikyol, Kızkumu ve Bozburun olarak sıralayabiliriz. Datça Yarımadası'na doğru uzandığınızda kendinizi doğanın içinden bir parça olarak hissedeceksiniz. Büyük mimari yapılara izin verilmeyen bir bölge olduğundan butik otel ziyaretçilerinin ve kampçıların uğrak yeri olarak karşımıza çıkıyor. İnbükü, Bencik, Aktur ve Karaincir henüz Datça'ya varmadan karşınıza çıkan plajlar olacak. Muğla’nın diğer ilçelerine nazaran yeşil tonlarının daha hakim olduğu Datça merkezi size dingin bir tatil sunacak. Merkezde bulunan Taşlık Plajı haricinde her bir koyunda ayrı güzellikte plajlar bulunur. Datça’da listemize Kargı, Hayıtbükü, Palamutbükü, Ovabükü plajlarını ekleyebiliriz. Ek olarak Kinidos Antik Kenti hem gezebileceğiniz hem denize girebileceğiniz bir antik kent. Buranın diğer bir özelliği ise binlerce insanın güneşin batışını izlemeye gelmesi.
Denizin dibine kadar inen ağaçlar size yeterli gölgeyi sağlar
Gökova'ya vardığınızda Marmaris, Datça yoluna dönmeyip yola düz devam ederseniz üçüncü bölge sınırları olan Köyceğiz, Ortaca, Dalaman, Fethiye yoluna girersiniz. Köyceğiz'de sapsarı kumu ile Ekincik Plajı'nı ziyaret edebilirsiniz. Hatta Ekincik yolu üzerinde Köyceğiz Gölü kenarından geçerken Sultaniye kaplıcalarında çamur banyosu ile şifa arayabilirsiniz. Yaklaşık 4 kilometre uzunluğundaki İztuzu Plajı'nda karetta karetta kaplumbağlar sizi bekliyor. Ortaca'daki Sarıgerme Plajı'nda genişçe bir kumsal sizi karşılar. Kuma ayak bastığınızda suya ulaşmak 1-2 dakikanızı alabilir. Dalaman’ın doğa ile iç içe Sarsala, Kille ve Ayten koylarında denize girmek ayrı bir keyif verir. Burada şezlong öncelikli ihtiyacınız olmayabilir çünkü dağdan denizin dibine kadar inen ağaçlar size yeterli gölgeyi sağlar.
Eşsiz koyları görmeden tatil bitmez!
Fethiye sadece deniz turizmi ile değil kanyon yürüyüşü, safari, yamaç paraşütü gibi ekstrem spor sevenlerin de uğrak yeri olarak karşımıza çıkıyor. Tabii bu durum muhteşem plajların ikinci plana atıldığı sonucunu yaratmamalı. Henüz Fethiye’ye ulaşmadan İnlice, Günlüklü, Katrancı plajları tüm güzellikleriyle sizleri büyüleyebilir. Fethiye merkezdeki Çalış Plajı bölgenin en uzun plajı olarak karşımıza çıkıyor. Boncuklu ve Kabak koylarının suyu cam görevi üstleniyor. Suyun dibindeki taşları tek tek sayabilecek kadar berrak suyu var. Son olarak her ne kadar Fethiye’ye bağlı olsa da turizm için ayrı bir sayfa gerektiren Ölüdeniz’i de es geçmemek gerekir... Muğla'nın araba ile gidilebilecek sayısız koylarından öne çıkanları sıraladık. Ancak bu güzelliklerden daha fazlasını ararsanız sıraladığımız bölgelerin hepsinde tekne turları yapılıyor. Araba ile ulaşımın ve yaşamın mümkün olmadığı, insandan arınmış eşsiz koyları görmeden tatilinizi bitirmemelisiniz.