Yasmin Erbil tebrikleri hak ediyor: Mehmet Ali Erbil'in kızı olmak çok zor

Çocukluğumuza damga vuran, bilhassa 90'ların sembol isimlerinden Mehmet Ali Erbil bir süredir sağlık problemleri yaşıyor. Erbil'in kızı Yasmin Erbil'in paylaşımları da bu süreçte çok konuşulmuştu. Yasmin Erbil yine gündemde. Geçtiğimiz günlerde bir röportaj veren Yasmin Erbil, tam Molatik'lik laflar etmiş... Yasmin Erbil 1995 doğumlu. Birçoklarımız onun çocukluğunu biliriz. Babişkosu Mehmet Ali Erbil, sunduğu TV programlarında sık sık ismini söylemiş, sarı saçlı sevimli halini pek çok kez çeşitli basın organlarından görmüş, Aaa ne tatlı bir kız demiştik. Yasmin Erbil büyüdü, hem de kocaman oldu. O artık bir sunucu. Bir magazin programında sunuculuk yapmaya hazırlanan Yasmin Erbil, enteresan bir deneyim yaşayacak. Magazin programlarına konu olurken bu kez o, magazin haberlerini sunacak. Yasmin Erbil, tam da bu yeni projesi öncesinde bir röportaj vermiş. Ve kendisi hakkında hem önemli hem de düşündürücü birtakım sözler söylemiş. Ancak en Molatik olduğum kısım elbette babacığı Mehmet Ali Erbil hakkında söyledikleri... Hepimiz biliyoruz Mehmet Ali Erbil'in özel hayatını. Onunla sevgili olan isimler şöhret oldu, o da sık sık genç bir kadınla aşk yaşadı. Yasmin Erbil henüz küçükken tanıklık etti babasının sevgililerine, hızlı özel hayatına. Yasmin Erbil'e elbette bu sorulmuş, o da oldukça samimi bir cevap vermiş. Şunları demiş Yasmin Erbil: Ailede sıkıntı çıkartan kişi bendim. Babam da zaten bunu her yerde söyler. Kızlar beni gördükleri zaman titremeye başlarlar. Ama bu hastalıktan sonra kızlara 'Merhaba' bile demiyorum. Babamın bu halini hem ailem hem de artık tüm Türk halkı kabul etmiş durumda. Ben bir türlü kabul edemiyordum. Şu anda yine uygun bulmuyorum ama artık istediğim şey yanımda ve mutlu olması... Ünlü bir babanın/annenin çocuğu olmak aslında düşündüğümüzün aksine çok zor. Üstelik de anne ya da babanız sıklıkla özel hayatıyla gündeme geliyorsa, muzurluğuyla, yaramazlığıyla tanınıyorsa daha da zor. Mehmet Ali Erbil, tam da kızı Yasmin Erbil'in dediği gibi tüm Türk halkı tarafından sevilen, O da öyle denilerek her türlü hali, her türlü sivriliği kabul görmüş bir isim. Mehmet Ali Erbil'i o kadar çok sevmiş ve benimsemişiz ki, O da onun eksisi olsun canım! gözüyle bakıyoruz yaptıklarına. Sadece özel hayatı da değil, sunuculuk yaptığı dönemde yaşanan bir 'don' hadisesi vardı, hatırlayın... Gerekli cezayı almıştı o yayın. Ama ben eminim o programın sunucusu Mehmet Ali Erbil yerine bir başkası olsaydı işler çok daha farklı ilerlerdi. Mehmet Ali Erbil söz konusu olduğunda Ne yapsa yeridir dedik, onaylamasak bile yine de kabullendik. Mehmet Ali Erbil'e yaramazlığı çok yakıştırdık. Sınırları zorlasa bile yine de affettik onu. Fakat tüm bu süreçte Yasmin Erbil'le yeterince doğru bir empati kuramadığımızı düşünüyorum. Yasmin Erbil'in ne hissettiği, ne düşündüğüyle pek de ilgilenmedik. İşte ünlü birinin çocuğu olmak tam olarak bu zorlukta. İnsanlar sizin kim olduğunuzu gayet iyi bilmesine rağmen aslında sizi o kadar da pek tanımıyor, sizin hislerinizle o kadar da çok ilgilenmiyor. Hülya Avşar'ın kızı Zehra Çilingiroğlu'nun da tıpkı Yasmin Erbil gibi oldukça zor bir pozisyonda olduğunu düşünüyorum tam da bu anlamda. Yasmin Erbil, röportajda Babamın hastalığına kadar onun yaptıklarını uzun bir süre kabullenemedim itirafında bulunarak aslında ne büyük ikilemler yaşadığını da itiraf ediyor aslında. Üstelik onlar baba-kız... Hepimiz biliriz ki baba ve kızlar eşittir anneler ve oğulları... Oğullar için anneler ne kadar kutsalsa, kızlar için de babaları bir o kadar kıymetli. Kızlar için babaları Superman kıvamında. Babalar, kızlarının kahramanları! Yasmin Erbil'in 20'li yaşlarının ortalarında artık babasının eksilerini görmekten vazgeçtiğini, Yeter ki mutlu olsun babacığım kafasına evrilmesi çok ama çok önemli. Çünkü sadece kızlar değil erkekler de babalarıyla çok problem yaşıyor. Çünkü kimse kusura bakmasın ama babalar, annelere göre 'aile' konularında çok daha fazla bireysel davranıyor, ailesel konularda yeterince fazla hassasiyet göstermiyorlar. Bu benmerkezcil tutumlarından ötürü de çok daha fazla hata yapıyorlar haliyle. Fakat hayat kısa, dünya küçük. Aslında hepimiz benzer sorunlar yaşıyoruz. Kimimizin annesi, kimimizin babası. Ama mutlaka ailede bir problem yaşanıyor. Hem de çocukluktan süregelen bu sıkıntılar, ayaklarımızın üzerinde durmaya başladığımız andan itibaren yakamızı bırakmıyor. Çözüm ise tıpkı Yasmin Erbil'in yaptığı gibi yüzleşmekten, affetmekten, kabullenmekten geçiyor. Zararın neresinden dönersek kârdır sonuçta. Anneyi, babayı ne kadar erken affedersek o kadar doğru aslında. Evet, hiçbir anne ya da baba hata yapmak istemez. Ama yapıyorlar. Çünkü hayat, hata yapa yapa doğruyu bulma sınavı aslında. Bunu ebeveynler fark etseler de çocukları anlamıyor. Çocuklar, hatasız hiçbir kulun olmayacağını idrak ettiklerinde de zaten iş işten geçmiş oluyor. Mesele, en erken yaşta affetmek, en erken yaşta Olsun, yeter ki annem/babam mutlu olsun diyebilmekte. Zor olanı bu. Yasmin Erbil'i, bu farkındalığa 20'li yaşlarının ortasında eriştiği için tebrik etmek gerekiyor elbette... can.sisman@milliyet.com.tr