Yasmin Erbil, babası Mehmet Ali Erbil'e kırgın olmamalı

Babası Mehmet Ali Erbil'in hastalığı yüzünden zor günlerden geçen Yasmin Erbil, çocukluğunda yaşadığı güven problemine değinerek çok konuşulacak açıklamalar yaptı. Sizi bilemiyorum ama ben Mehmet Ali Erbil ile Nergis Kumbasar'ın çocuğu olmak isterdim... Baba zıpır, anne eğlenceli... Boşansalar bile bir aradalar. İkisi de ünlü, sevilen ve daha da önemlisi eğlenceli isimler. Yasmin Erbil, uzaktan pozitif gelen bu ailenin kızı olarak bence çocukluğunda enteresan deneyimler yaşadı. Yarışma programı sunduğu dönemde, yani 90'larda, babasının dilinden düşmeyen Yasmin'i, bugünlerde daha yeni yeni tanıyoruz. Mehmet Ali Erbil'in hastalık süreci sayesinde geçmişteki hislerini daha net öğrendik... Meğer Yasmin Erbil'in içinde ne büyük yaralar varmış! Bu aralar sürekli röportaj veriyor. Hafta sonu da bir başka röportajı yayımlandı. Beni en çok şaşırtan cümlesi ise, yaşadığı güven problemiyle alakalı olandı. Çevresine kolay kolay güvenmediğini söyleyen Yasmin Erbil, Neden bu kadar güvensizsin? sorusuna şöyle cevap veriyor: Babamdan dolayı tabii ki. Çocukluğumdan beri babamın evinde çok şey gördüm ve yaşadım. O yüzden biraz çabuk büyüdüm. Sadece ikili ilişkide değil, arkadaşlarıma da kolay kolay güvenmem... Röportajda, annesinin üzerindeki etkisine de değiniyor: Bazen anneme 'Git kendine koca bul, başka uğraş bul, bırak artık beni' diyorum. Babamın, ilişkilerini bu kadar göz önünde yaşaması bana çok ters. Bu duruma alışamıyorum. Sağlık durumundan dolayı bir şey demiyorum, sadece mutlu olsun istiyorum. Ama hâlâ içimin acıdığı, çok sinir olduğum şeyler oluyor. Babamın, zaaflarını kontrol edebilmesini çok isterdim ama edemiyor... Yasmin Erbil'in söylediği şeyler tek bir kapıya çıkıyor: Belli ki babasıyla ilgili hayal kırıklıkları var. Babasının sağlık problemi yaşaması da, geçmişteki hayal kırıklığının gün yüzüne çıkmasına sebep olmuş. Elbette herkes bu süreçte Yasmin Erbil'i merak etti. Nasıl acaba? dedi. O da duygularını ifade etti. Politik açıklamalar yapmak yerine samimi davrandı... Bu da enteresan. Bir başkası böyle laflar etse, Bir evlat, babası hastalık sürecindeyken böyle konuşur mu? diyebiliriz. Babasıyla ilgili hayal kırıklıklarını saklamayan, bu zorlu süreçte ona duyduğu kızgınlığı paylaşan Yasmin Erbil ise her nedense samimi geliyor. Belki de hiçbir zaman sansasyon yaratan bir eylemde bulunmadığı için gerçek ve samimi buluyoruz. Demek ki kız, çocukken çok üzülmüş... diyoruz. Yasmin Erbil, babası Mehmet Ali Erbil'e öfkeli mi? Hepimiz kadar... Bu artık bir Türkiye gerçeği. Birçoğumuz babalarımızdan dertliyiz. Saçmalayan taraf hep baba oluyor. Ya bağımlılığı oluyor, ya kendine bir heyecan arıyor vs... Bunun kökeninde de erkek evlatların, anneleri tarafından şımartılması yatıyor. Kocasından illallah eden kadın, erkek çocuğuna gözü gibi bakıyor. Maalesef o çocuk da evlendiğinde eşine illallah ettiriyor. Bitmeyen bir döngü... Babaların çocuksuluğu, saçmalamaları, hata yapmaları artık muazzam bir klişe. Genel olarak çoğu insan babasıyla ilgili bir hayalkırıklığı yaşıyor. Tıpkı Yasmin Erbil gibi... Babayı kaybetme ihtimali olduğunda ise duygusallık çöküyor üstümüze. 'Duygular şelale' moduna geçiyoruz. Öfke, üzüntü, hayal kırıklığı, pişmanlık... Her şey birbirine karışıyor. Yasmin Erbil de belli ki bu karmaşık dönemden geçiyor. Elbette babasını kaybetmek istemiyor ama ister istemez yaptığı hatalar da bir film şeridi gibi geçiyor gözlerinin önünden. Tam da bu noktada, tümevarmak gerek: Babalar böyle. Anneler titiz, babalar umursamaz. Babaların hata yapma olasılığı yüzde 80. Çoğu zaman ihmal edip sevgisiz bırakıyorlar çocuklarını. Siz Mehmet Ali Erbil gibi sürekli özel hayatıyla gündeme gelen bir erkeğin kusursuz bir baba olabileceğini düşünüyor muydunuz? Ben düşünmezdim zaten. Her baba gibi onun da ciddi hataları var. Yani Yasmin Erbil, hayal kırıklığı yaşamakta tabii ki haklı. Fakat yine de Mehmet Ali Erbil gibi iz bırakan bir isim hakkında, tam da hastalığı konuşulurken böyle itiraflarda bulunması üzücü geliyor bana. Yasmin düşüncelerini açıklarken ölçülü davransa da insan ister istemez Ah be diyor. Erbil hiçbir zaman 'kusursuz'u oynamadı ki! Bu hastalık sürecinde belki de en son konuşulması gerekenler bunlar. Zamanlama konusunda bir tuhaflık var. Babalar geçmişte ne kadar hata yapmış olursa olsun, yine de evlatlar unutmamalı ki hayatımızın yüzde 50'sini günahlarıyla, hatalarıyla o adamlara borçluyuz. Olur öyle. Kırgınlıklar aile arasında kalmalı... can.sisman@milliyet.com.tr - Mehmet Ali Erbil'i tekrar ekranlarda görecek miyiz? - Yasmin Erbil tebrikleri hak ediyor: Mehmet Ali Erbil'in kızı olmak çok zor - Emel Sayın'ın Mehmet Ali Erbil sürprizi, içimizi ferahlattı - Mehmet Ali Erbil: Aile içine yerleşen bir televizyon figürü - Kaçış sendromu nedir? Kaçış sendromu belirtileri