Wayfair skandalı: Dünyayı sallayan olay

Öncelikle Wayfair’in ne olduğuna dair bilgilendirelim sizleri. Wayfair ABD’de satış yapmakta olan bir mobilya sitesi. İnsanlar Wayfair sitesine girip ihtiyacı olan şeyleri seçip satın alıyorlar. Ancak bazı kişilerin gözünden bazı ürünlerin fiyatları gözlerden kaçmadı. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan bir Pizzagate skandalı akıllara geldi. Çocuk istismarına dair bulgular vardı ancak üzerine nedense çok gidilmedi (!) Aradan bunca zaman geçince yine bir skandal ortaya çıkmıştı; Wayfair. Bazı kullanıcıların dikkatinden kaçmayan bir şey vardı. Bazı mobilyaların fiyatları uçuk fiyatlardı. Örneğin 100 dolarlık bir dolap 120 bin dolara satılıyordu. Ya sistemde bir sorun vardı ya da işin içinde başka bir şey vardı. Bu fiyatları görenler işi biraz daha deşmeye başladı. Twitter’daki kullanıcılarının araştırmaları sonucu şirketin, fiyatı düşürülen ürünleri listelediği sırada ürün detaylarının yer aldığı bölümlere girilip kaçırılan çocukların isim ve soy isimleri yazıldığında aynı ürünlerin fiyatının on binlerce dolara fırladığı suçlaması da dikkat çekti. Ayrıca başka dikkat çeken detay daha vardı. Ürünlerin çekilen fotoğraflarının arkasında kitaplık bulunuyor, bu kitaplar da organ ticareti gibi konuları işliyordu. Haliyle iyice ‘kıllandı’ kullanıcılar. Daha bitmedi. Çocuk ticaretinin yapıldığı iddialarına bir de ‘çocuk istismarı’ karıştı. Kaçakçılığı için kanıt olarak sunulan görsellerdeki SKU (stok kodu) numaralarının Rusya menşeili arama motoru Yandex'te aratılınca çıkan sonuçların çocuk istismarıyla alakalı görseller olduğu iddiaları dolaşmaya başladı. Bu bilgileri öğrenenler hemen Twitter’a koştu, bu bilgi dünya ile paylaşılmalıydı. Wayfair’in çocuk kaçırdığı, bu çocukları internet sitesinden pazarladığı, bunu yaparken de ‘göze batmayacak’ yöntem kullanıyorlardı. Kaçırılan çocuklara dair bilgilere rastlanılması ise bu iddiaları kuvvetlendirdi. Herkesi dehşete düşürdü bu haber. Ortada bir çocuk ticareti vardı ve bu açık açık internet ortamında yapılıyordu. Gören insanların ciddi manada midelerine ağrılar girdi sinirden. Tabii ki ispatlanamadıktan, mahkeme tarafından karar verilmedikten sonra hepsi birer iddiadan öteye geçemiyor. Sonuçta internette dolaşan bir bilgi ve bilgiğiniz üzere internette her şey yapılması mümkün, manipülasyon çok kolay şekilde yapılabiliyor. Bunun üzerine Wayfair açıklama yapma gereksinimi duydu haliyle. Ayrıca ismi verilen çocukların da daha sonra bulunduğu ortaya çıktı. Ayrıca yapılan araştırmalar ve doğrulamalar da Wayfair’in herhangi bir ‘çocuk ticareti’ olayına karışmadığını gösterdi. Yani insanlar boşuna panik oldu gibi görünüyor. Bu kadar aleni bir şekilde yapılan Wayfair skandalından çıkarmamız gereken dersler neler? Öncelikle çocuklarınıza dair fotoğrafları internet ortamında çok dikkatli paylaşın. (Bana kalsa hiç paylaşmayın da.) Ona dair bilgileri yaymayın. Bu tip sapık zihniyetleri için bulunmaz nimetlerdir sosyal medyalar. Bu kadar ‘sapıklığın’ içerisinde ne yapacağız inanın bilemiyorum. Çocuk bedeni üzerinden bu sapkınların ellerini çekmemiz gerekiyor, çocuklarımızı korumamız lazım. Umarım bu ‘iddialar’ gerçek değildir ancak ortaya çıkan belgeler hiç de yabana atılacak cinsten değil. selcuk.bulut@milliyet.com.tr