Uzun yaşamanın sırrı tembellik olabilir mi?

ABD'deki Kansas Üniversitesi araştırmacılarına göre daha az enerji harcayan canlıların hayatta kalma şansı çok daha yüksekmiş. Bu bağlamda, sakin olan canlılar ile yüksek metabolik hıza sahip türler arasında kıyaslama yapılmış. Araştırma ekibinden Luke Strotz sakin bir türün yok olma ihtimalinin daha düşük olduğunu söylemiş. Bu da ne anlama geliyor? Düşük enerji gereksinimine sahip olmak aynı zamanda daha uzun bir yaşam demek oluyor. Bilim insanları işin teknik boyutunda şu anda. Yok olma tehlikesi altındaki canlıların yaşama ihtimalini artırmak için bu çalışmanın sonuçlarından yararlanmayı düşünüyor, 'enerji tüketimi'ne odaklanıyorlar. Sağolsunlar, eksik olmasınlar, bu sonuçlardan bizi de haberdar ettiler. Hemen gelelim kendimize yormaya. Uzun yaşamanın sırrı tembellikse, biz bu bilimsel araştırmadan aha da bu anladıysak, üzgünüz ama biz çalışkanlar pek de akıllı değiliz. İşler rayına girsin diye çözüm yolu arıyoruz, yani gayet gereksiz enerji tüketiyoruz... Alnımızın orta yerinde çılgın yazsa yeridir! Daha uzun ve sağlıklı yaşamak için kendimizi yıpratıyor, hunharca geriyoruz kendimizi. Hiç gerek yok bunlara; şayet uzun yaşamanın sırrı tembellikteyse... Cidden Değer mi hiç? çarpı 15! Tamam, buraya kadar düz düşündük. Bir de 'ters' yapalım. Bu kadar vahşi, agresif, benmerkezcil bir dünyada uzun yaşamak mı önemli? Yoksa kendi kabuğunda takılıp huzurlu olmak mı? Bunu bi' ciddi ciddi düşünmek lazım. Hapşurduğumuzda Çok yaşa yerine İyi yaşa diyenlerin sayısının her geçen gün daha da çok artması dileğiyle... twitter.com/mayksisman instagram.com/mayksisman youtube.com/mayksisman can.sisman@milliyet.com.tr