Survivor'da Berkan'ın elenmesi hayal kırıklığı yarattı

Heyecanla beklenen bölümün en can alıcı noktası bir kişinin daha elenecek olması ve son dörtlünün elenen yarışmacılarla yüzleşecek olmasıydı. Bir önceki bölümde canlı yayının çok uzamasının ardından eleme konseyi yapılamamış ve ertelenmişti konsey. Hatta bu yüzden akış değişti ve büyük finale iki yarışmacı gidecekken üç yarışmacı gitmek durumunda kaldı. Bir açıdan iyi de oldu büyük finali izleyeceğimiz iki bölümden birinde yine eleme heyecanı yaşayacak olmamız izlenme oranını daha da arttıracak bence. Neyse, bölümün yüzleşme kısmına dönelim önce. Canlı yayına bir kısmı İstanbul’dan bir kısmı Dominik’ten olmak üzere eski yarışmacılar bağlandı. Eski yarışmacılar arasından Mert, Ezgi, Aşkım, Gizem, Ardahan, Sercan, Yunus Emre, Evrim, Nisa, Aycan ve Elif’i sorularıyla beraber yeniden ekranlarda gördük. Yüzleşme bence oldukça durağan geçti. Ben çok daha aktif bir katılım ve değişik sorular bekliyordum eski yarışmacılardan ama beklediğimi tam anlamıyla bulamadım. Dikkat çeken açıklamaları ve soruları şöyle bir toparlayayım. İlk bağlanan dört yarışmacı Mert, Gizem, Aşkım ve Ezgi’ydi. Acun Ilıcalı’nın Mert’e “Sence neden son dörtlünün hepsi Gönüllüler takımından çıktı?” diye sormasının üzerine Mert “Başarılı olanlara kıyasla, seyircinin empati kurduğu yarışmacılar daha çok oy almış bu sene” diye cevap verdi. Ayrıca Berkan’la gurur duyduğunu da ekledi. Birkaç gün önce Mert, elenen yarışmacıların hayranlarına “Sizi Cemal Can’a oy atmaya ve Cemal Can’ı şampiyon yapmaya davet ediyorum” dediği bir paylaşımda bulunmuştu ama yüzleşme sırasında Cemal Can’la alakalı bir yorum yapmadı. Ardından Gizem, “Şampiyon kim olursa olsun benim şampiyonum Cemal Can” diyerek desteklediği ismi açıkladı. Ve bir soru sordu Barış’a; “Ben sakattım ama en son eleme sırasında benim ismimi yazarken “Babaanne gibi koşuyorsun” demişsin, bunun sebebini soruyorum” dedi. Barış da “Yarışma ortamında içinde kalan şeyleri bazen biraz yüksek bir şekilde dile getiriyorsun bence çok takılacak bir konu değil basit bir şey çünkü sen buradan çıktıktan sonra farklı bir gözle bakıyorsun” diyerek açıkladı kendini. Aşkım ve Gizem’in soruları genel yarışmayla ilgiliydi yani yüzleştikleri bir durum yoktu ortada. İkinci bağlantıda elenen yarışmacıların arasından Sercan, Ardahan, Evrim ve Yunus Emre vardı. Evrim’i çok konuştuk yarıştığı dönem boyunca biliyorsunuz. Evrim genel olarak antipatik söylemleriyle öne çıkan bir yarışmacıydı bence. Zaten Evrim’e kaybettiren şey de buydu bana kalırsa. Evrim, Berkan’la yüzleşti ve hiç nazik olmayan bir şekilde bir soru Berkan’a. “Ben gittikten sonra bana ‘naylon kumaş’ gibi bir benzetme yapmış. ‘Naylon kumaş’ ne demek? Sevgi dolu bir ailede büyüdüğünü söylüyorsun muhakkak öyledir, bence önce buna bir cevap ver zaten ailenin daha sonra başkalarına verecek cevapları da var” dedi. Şimdi bir kere ailesine neden laf atıyor diye sormak isterim. “Ailenin başkalarına da verecek cevapları var” ne demek asıl? Karşındaki insanı yarışmanın haricinde tanımıyorken, bir söylem üzerine ailesine de dil uzatman ne kadar doğru ki? Allahtan Berkan, Evrim’in saygısız bulduğum sorusuna her zamanki efendiliğiyle cevap verdi de herkesin karakteri bir kez daha belirginleşti. Berkan, “Öncelikle seni gördüğüm için mutlu oldum. Sen durumu yanlış anlamışsın, ben o lafı senin kişiliğine değil bulunduğun duruma söylemiştim. Durumun kumaşıyla alakalıydı. Ben seninle aynı takımda bulunduğumuz süre boyunca senin hakkında düşündüğüm her şeyi yüzüne söyledim, arkandan konuşmadım. Aile konusuna girdin, evet çok güzel bir ailede yetiştim eğer merak ediyorsan bir gün gelirsin evimize, bir yemek yersin, o zaman anlarsın ne güzel bir ailede yetiştiğimi” diye cevap verdi. Evrim’in artık sadece teşekkür edip konuyu kapamasını beklerken, “Bir gün gelmeyi çok isterim çünkü çok bahsettin ailenden ama bu naylon kumaş meselesi benim ailemin de pek hoşuna gitmedi, çok tatmin olmadım cevabından ama sağ ol” dedi. Sonra Evrim de “Kalbim seninle” diyerek Cemal Can’a destek olduğunu belirtti. Berkan meselesi dışında kimseye kırgın olmadığını ve başka soracak hesabı olmadığını söyledi söylemesine ama en son yine doksana taktı golü. “Emin olun dördünüz çıkınca Survivor’dan biz neler yapmışız diyeceksiniz. O yüzden sizinle şimdi değil sonra konuşacağım, ya devam ederiz konuşmaya ya da ilişkimizi tamamen keseriz benim için hiç önemli değil ama orası Survivor burası gerçek hayat” dedi. Yüzleşmeye renk kattı yalan olmasın ama bence gereksiz imalı ve antipatikti yine. Sıra son dönemin olaylı ismi Sercan’a gelince gece boyunca dikkat çeken olaylar arasına giren birtakım şeylere değindi. “Çıktıktan sonra üzüldüğüm noktalar oldu. Son elendikten sonra benim hakkımdaki düşüncelerinize baktım. Şöyle bir algı oluşturuldu gibi; bu bir parkur yarışması değil farklı bir yarışma demişsiniz o farklı şeyi sanki karaktersizlik anlamında anladım ben. Ben zaten karakterimi ortaya koyduğum için son 6'ya kaldım. Üzüldüğüm durum bu. Ben ön plana çıktım ama hep üzülmüşümdür, şampiyon kim olur bilemem ama kardeşim Yasin’i destekliyorum. Kim hak ediyor derseniz bence Cemal Can hak ediyor” dedi Sercan. Ve “Şampiyon olursanız ne kadar huzurlu olacaksınız, hak ettiğinizi düşünecek misiniz?” diye sordu. En güzel cevabı Barış verdi bence; “En zor zamanda üst üste dokunulmazlık oyunu aldın ve biz kenarda sinir krizi geçirdik. Bir yerden sonra ne yapacağımızı şaşırdık, sahadaki performansın o kadar iyiydi ki helal olsun dedik. Saha içindeki başarı önemli ama genel kısım bu değil. Başka bir anlam yüklenmiş olabilir ama senin anladığın ‘karaktersizlik' anlamında değildi aslında çok olumlu ve yapıcıydı kurulan o cümle” dedi. Sercan ek olarak “Son zamanlardaki gruplaşma algısından sonra Berkan’ın takımımda olmak istememesini de çok taktım kafaya. Ben ne yapmış olabilirim ki dedim. Üzüldüm ve oradan sonra başladı ben de hırs yapma olayı, kendimi yargıladım” dedi. Berkan fazla ılımlı bir cevap verdi ve 'senin takımında olmak istememekten ziyade olmak istediğim takımın başka olmasıydı mesele' gibi bir cevap verdi ama bizim gördüğümüz durum hiç öyle değildi. Direkt istemiyordu yani o da bilenmişti Sercan’a. Konuyu tatlıya bağladılar, tabii artık Sercan elendikten de sonra finale iki gün kalmışken kalp kırmadan, politik cevaplar vermek daha doğruydu sanırım. Eklediği ve önemli bulduğum bir başka şey ise “Cemal Can’ın adımı vermesi ve onun vesilesiyle elenmekten gurur duydum, çok mutlu oldum onun adına” demesiydi. İlk defa Sercan’ın konuşması bana bir samimi geldi. Bütün o hırsı, gözü dönmüş hali gitmiş, oldukça nazik ve cana yakın bir Sercan gelmişti. Yarışma ortamı herkesin farklı yönlerini ortaya çıkıyormuş, bir kez daha görmüş olduk böylece. Ardahan ve Yunus Emre de genel olarak yarışmanın gidişatıyla ilgili konuştuğu ve bir şeyleri açıklığa kavuşturan tipte sorular sormadıkları için değinmiyorum. Son bağlantıda Aycan, Nisa ve Elif vardı bu sefer. Nisa her zamanki şirinliğiyle, beklenildiği üzere en çok Cemal Can’la iletişim kurarak duygusal ve komik konuştu. Nisa’nın yüzleşmesi gereken biri veya bir durum yoktu zaten, sadece renk kattı ve gördüğümüz için mutlu olduk bence. Aycan çok anlamsız bir soru sordu Barış’a. “Çok geğiriyordun ve ağzını şapırdatıyordun benim yanımda yapma diyordum sana, neden daha sonra bunu yapmamaya dikkat ettin?” diye sordu. Kelalaka diye nitelendireceğim bir soru bu benim. Ne alaka şimdi son dörtlüye kalmış yarışmacıya böyle bir soru sormak? Zaten Acun Ilıcalı da kesti konuşmasını bir noktada ve “Seninle de canlı yayına çıkmak riskliymiş onu anlamış olduk” dedi. Durum absürt olduğu için bunu da ekleyeyim dedim, yoksa bir önem taşıdığı yoktu. Gecenin en güzel sorularını Elif sordu bana kalırsa. Çok tatlı ve çok kibardı her zamanki gibi. Dört yarışmacıya da soru sordu, hiç değilse düşünmüş ve hazırlanmıştı yani… Barış ve Yasin’e de çok tatlı sorular sordu ama asıl önemli soru Berkan’aydı bence. Elif, Berkan’a yine tüm hanımefendiliğiyle “Survivor olabilmek için tüm mücadelemi verdim, elimden ne geliyorsa yaptım. Senin de benim de sporcu kimliklerimiz var biliyorsun ama son isim söylemede benden daha popüler bir isim olan Cemal Can’ı neden karşıma çıkardın?” dedi. Çok da haklı bir soruydu bence çünkü daha önce de belirtmiştim Elif’in karşısına Cemal Can’ı çıkartmak demek Elif’i elemek demekti. Berkan da samimi bir cevap verdi ve “Yasin’e geldiğimden beri farklı bir vefa borcum olduğunu hissediyorum ve oy potansiyelinin düşük olabileceğini düşündüm. Son noktada vicdanım o tarafa itti beni, umarım benimle alakalı fikirlerin değişmemiştir, senin yerin ben de ayrı” dedi. Sadece aklına takıldığını ve asla yanlış anlamasını istediğini belirterek, son dörtlünün hepsinin çok güzel kalplere sahip olduğunu söyledi Elif ve kibarlığından, güzel kalbinden hiç ödün vermedi. Acun Ilıcalı bir ek yaptı Elif’in konuşmasına. Yayına iyi hazırlandığı için çok teşekkür etti ve Elif’in elenmesinin asıl sebebinin adadayken bazı meseleleri yeterince sorgulamadığından ve ifade eksikliği yaşadığından dolayı olduğunu düşündüğü söyledi. Ayrıca Nisa ve Aycan’a da teşekkür etmekle beraber “Adada çok konuşkandınız keşke bir iki soru sorsaydınız” dedi. Böylece yüzleşme aşaması sona erdi. Şimdi asıl önemli konu büyük finale doğru giderken kimin elendiği tabii. Maalesef, oylama sonucu Berkan elendi ve ben kelimenin tam anlamıyla hayal kırıklığına uğradım. Lütfen yanlış anlaşılmasın Yasin’i karalamak gibi bir derdim asla yok ama ben Yasin’in son dörtlüyü hak etmediğini düşünüyordum zaten bir de son üçe kalıp Berkan’ı eleyince iyice üzüldüm. Hatta Berkan’ın elendiği açıklanınca Yasin bile çok şaşırdı yani, hiç beklemiyordu kalmayı. Benim bu konu hakkında şöyle bir fikrim var; bence Yasin MasterChef yarışmasından edindiği kitlenin ve son aşamada Sercan’ın desteğini almanın meyvelerini yiyor şu an. Mükemmel bir performans sergilemediği gün gibi ortada çünkü. Öte yandan Berkan’ın performanslarını inceledim hani ben mi yanlış düşünüyorum diye ama genel performans tablosunda da her şey çok açık. Berkan listenin başlarında yer alıyor şu güne kadar oynanmış 387 oyunun 226’sında başarılı olmuş Berkan. Zaten istatistiğe de gerek yok, ucu ucuna kaçırdı en kritik dokunulmazlık oyununu. Cemal Can yerine Berkan dokunulmaz olsaydı eğer son üçlüde en çok hak eden isimler oturuyor olacaktı bence. Kader, kısmet diyecek başka hiçbir şey yok ama ben gerçekten çok üzüldüm Berkan’ın elenmesine. Başından beri Cemal Can’ı destekliyor ve onun şampiyon olmasını istiyorum ama üç kişinin kalacağı finalde görmek istediğim isimler arasında kesinlikle Berkan vardı… Son bir sürpriz daha yaşamazsak finalin Barış ve Cemal Can’a kaldığını düşünüyorum ben. Bakalım son iki bölümde neler olacak, yine bir şok etkisiyle şaşıracak mıyız yoksa SMS sıralamasındaki üstünlüklerini koruyabilecek mi bu ikili? Umarım herkes hem performans, hem karakter hem de samimiyeti göz önünde bulundurarak oylar sona kalan yarışmacıları ve hak eden kazanır, şayet birçok yarışmacı gibi ben de şampiyonluğu Cemal Can’ın dibine kadar hak ettiğini düşünüyorum!