"Söylediklerine inanırlar mı sanıyorsun?"
1908 yılında Albert ilk üniversite dersini verirken 8 sayfalık ders notunun tamamının Mileva’nın el yazısıyla yazıldığı da bilinir.
Fakat yine eşine bir atıfta bulunmamıştır.
Albert 1912'de kuzeni Elsa’ya aşık olunca, 1919'da Mileva'dan boşandı.
Mileva’nın tek bir talebi oldu: Günün birinde Albert Nobel kazanırsa, ödül parasını Mileva’ya vermesi.
Albert bunu kabul ettti, ancak 1921 yılında Nobel’i kazanınca, Mileva’ya parasını hemen ödemedi.
O güne dek hep geri planda kalmayı tercih eden Mileva ise, parayı vermesini, yoksa tüm çalışmalarını beraber yaptıklarını söylemekle Albert’i tehdit etti.
Albert ona cevaben yazdığı mektupta şunları söyledi: “Yazdıklarınla beni güldürdün. Hakkında konuştuğun adam bu kadar başarılı olmuşken, insanlar senin söylediklerine inanır mı sanıyorsun? Eğer bir insan önemsiz ise, kimseye bir şey söylemeden, sessiz kalması gerekir. Sana da bunu tavsiye ederim.”
Albert bir süre sonra Nobel parasını verince, Mileva iki daire aldı.
Bir süre bu iki daireden gelen kirayla ve verdiği özel derslerin geliriyle yaşadı.
Ancak Albert ve Mileva’nın oğullarından biri şizofrendi ve onun tedavisi için de para gerekiyordu.
Mileva sonuçta bu daireleri satmak zorunda kalarak, ömrünün geri kalanını fakirlik içinde geçirdi.
Albert ise dünyanın en meşhur bilim insanlarından biri oldu...