Şişme montlar tüm çirkinliğine rağmen dünyayı nasıl ele geçirdi?
Yeterince beklerseniz, modayla hiç alakası olmayan ve çirkinlik timsali tüm tekstil ürünleri bir şekilde moda haline geliyor. Şişme montlar da bunu yaşadı. İngiltere Başbakanı Theresa May'e kadar ulaştı...
Şişme montlar tüm çirkinliğine rağmen dünyayı nasıl ele geçirdi?
Yeterince beklerseniz, modayla hiç alakası olmayan ve çirkinlik timsali tüm tekstil ürünleri bir şekilde moda haline geliyor. Şişme montlar da bunu yaşadı. İngiltere Başbakanı Theresa May'e kadar ulaştı...
Çirkin eşofmanlar, Celine Dion ve Discman'lerin ortak özelliği nedir?
Cevap veriyorum; moda olmamaları gerekmesine rağmen bir anda moda oluvermeleri... Şimdi aynı şey, nedense şişme montların başına geldi. Birileri inatla giye giye çirkinlikten ölecek montları moda haline getirdi. Üstelik onlar sayesinde, şişme yelekliler de keyfine bakıyor.
Kış geldi geçti, havalar hafiften ısınıyor ve bazı inatçı çevreler, hala o kocaman şişme montları yanlarından ayırmıyor. İnanmazsınız ama, İngiltere Başbakanı Theresa May bile aylardır şişme montla geziyor. Babanız, dayınız, halanız ve yeğeniniz yalnız değil yani. Bu, epey uluslararası bir fenomen artık. Televizyonlarda, sinema filmlerinde, her yerde bundan 5 yıl önce giyseniz "Çıkar şu çirkin şeyi" tepkisiyle karşılaşmanıza neden olacak montlardan görüyoruz.
2016'da Demna Gvsalia'nın Balenciaga için hazırladığı koleksiyonda omzun üstüne atılmış, şişme bir mont vardı. Bridgitte Bardot misali bir duruşla üstelik. İnsanların gözleri büyümüştü görünce. Ertesi seneki Balenciaga defilesinde yine aynı şeyi gördük ve 2018'dekinde de... Diğer markaların da koleksiyonlarında karşımıza çıktı sonra. Lyst isimli alışveriş verilerini depolayan arama motoruna göre, şişme montların satışları, her yıl yüzde 59 oranında artmaktaydı.
Lyst'e göre bu montların böylesine yükselişe geçmesinin nedeni, şehiriçinde yürüyüş kültürünün içine entegre oluvermesiydi. İrfan'da varken sizde olmaması ve sizin şişme montsuzluk içerisinde şehirde yürüyüş yapmanız büyük bir eksiklik olduğu için, şişme montlar 'yürüyüş parçası' olmaktan çıkıp sosyal hayata dahil oldu ve dört bir yanımız pofuduk, parlak, boyun kısmı tüylü insanlarla çevrildi.
2019 kışında ne değişti?
Fakat 2019 kışında, biz daha şişme monttan kurtulma girişiminde bile bulunamazken, bir şey daha oldu. Orolay isimli bir markanın yaptığı tuhaf çıkışla birlikte bu şişme montlar bir de 'oversize' yani büyük beden şeklinde tekrar kendini yarattı.
Kendi bedeninizden 2 beden büyüğünü giyiyormuşsunuz gibi görünüyorsunuz ve montunuz da zaten hali hazırda kabarık... Daha neler göreceğiz acaba?
Sabrın sonu
Bir yerde yuvarlak masanın etrafında toplanıp "Acaba bu iki-üç yılda dünyanın başına hangi çirkinliği bela etsek?" başlıklı konuşmalarla modaya yön veren birilerinin varlığını kabul etsek de reddetsek de bu yaşadığımız şey en nihayetinde şişme montlar usul usul ama görkemli bir şekilde hayatımıza girdi.
Yeterince görürseniz inanıyorsunuz
Defilelerde, sokaklarda, televizyonlarda, sinema salonlarında gördüğünüz şeyler, bir süre sonra 'şık' ve 'bu yıl moda' algısı yaratıyor olmalı. Nasıl oluyor bilmiyorum ama, 3 yıl üst üste defilelerde karşınıza çıkan bir tasarımın 'iyi' (ya da hiç değilse 'giyilebilir) görünmemesi zaten imkansız.
