Salvador Dali: Gerçeğin ötesinde bir ressam…

Ressam oluşunun yanı sıra heykelcilik, fotoğrafçılık ve sinema ile ilgilenen dünyaca ünlü ressam Salvador Dali hayatı boyunca başka olanın peşinden gitmiş ve bizlere birbirinden farklı eserler bırakmış bir isim. Dali'nin hayatına gelin Molatik olalım… Salvador Dali 11 Mayıs 1904'te, İspanya'nın Figueres kentinde dünyaya geldi ve ismini kendisinden 9 ay önce hayatını kaybeden abisinin aldı. Ölen kardeşine çok fazla benzeyen Dali, abisinin ölümünün ona anlatılmasıyla birlikte kendini kanıtlamak istedi ve bu da küçük yaşta kimlik sorunu yaşamasına neden oldu. Dali’nin babası oldukça sert bir karaktere sahipti. Annesi ise bir o kadar yumuşak huyluydu. Küçük yaşlardan beri kaprisli ve şımarık bir karakter sergileyen ve annesinin desteğiyle resmi başlayan Salvador Dali için resim, annesinin ölümüyle birlikte bir tutku haline geldi. Gençlik yıllarının başında Madrid’de üniversiteye başlayan fakat anarşist gösterilere katıldığı için okuldan atılan hatta bir süre tutuklu kalan Salvador Dali, daha sonra Barselona'da ilk kişisel sergisini açtı ve Dali’nin resimleri eleştirmenler tarafından ilgi ve şaşkınlıkla karşılandı. Dali, 1926'da Paris'e gitti ve büyük saygı duyduğu Pablo Picasso ile tanıştı ve sonraki birkaç yıl boyunca, Dali’nin eserlerinde Picasso etkisi ağır bastı. 1929'da arkadaşı Luis Bunuel ile beraber çektikleri 'Bir Endülüs Köpeği' adlı avangart kısa film ise sürrealist sanat çevrelerinde ikiliye büyük şöhret kazandırdı. Aynı yıl ikinci kez Paris'e giden Dali, burada ressam Joan Miro aracılığıyla sürrealist akımın öncüleri Andre Breton ve Paul Eluard ile tanıştı. Eluard'ın karısı Gala, tanıştıkları andan itibaren Dali’nin ilgisini çekti ve 1929 yazında Dali ile Gala arasında, sonradan evliliğe dönüşecek olan tutkulu bir ilişki başladı. 1931 yılında Dali, en meşhur eseri olan ‘Belleğin Azmi’ni yaptı. ‘Eriyen Saatler’ olarak da bilinen eser genel olarak, katı ve değişmez zaman kavramına karşı bir protesto olarak yorumlandı. Dali, sonradan bu resmin ilhamını, sıcak Ağustos güneşi altında erimekte olan bir ‘Camembert’ peynirinden aldığını yazdı. 1929'dan beri beraber yaşayan Dali ve Gala, 1934'te bir devlet nikâhıyla evlendi. Aynı yıl New York'ta bir sergi açan Dali, ABD'de sansasyon yarattı ve büyük üne kavuştu. O dönemde tüm sürrealistler Sigmund Freud ile ilgileniyor ve çalışmalarını takip ediyordu. 1938 yazında ise Londra'da, hayranı olduğu Sigmund Freud ile tanışan Dali, ünlü psikoloğun birkaç portresini yaptı. Salvador Dali, İspanya’da yeni kurulan Franco’nun faşist rejimi desteklediğini açıkladı. Bu açıklamadan sonra, çoğunluğu Marksist olan ve Dali'nin abartılı dikkat çekme çabalarından zaten hoşlanmayan sürrealistler, Dali'ye arkalarını döndü. Karısının 1982’de hayatını kaybetmesiyle yaşama isteğini kaybeden ve karısının öldüğü ve gömüldüğü Pubol Kalesi'ne yerleşen Salvador Dali, münzevi bir hayat sürmeye başladı. 1989 yılında ise kalp yetmezliğinden hayatını kaybeden Dali, Figueres'te kendi adını taşıyan müzenin mahzenine gömüldü. Hayatı boyunca 1500'den fazla resim ve onlarca heykelin yanı sıra, çeşitli taş baskı eserler, kitap illüstrasyonları, tiyatro dekorları ve kostümleri üreten Salvador Dali’nin eserlerinin büyük çoğunluğu, Figueres'deki 'Dali Tiyatro ve Müzesi'nde bulunuyor. Bunun dışında Florida'da 'Salvador Dali Müzesi', Madrid'deki 'Reina Sofia Müzesi' ve Los Angeles'taki 'Salvador Dali Galerisi' de sanatçının yüzlerce eserini barındırıyor. twitter.com/deniz_tasdelen instagram.com/deniz.i.tasdelen deniz.tasdelen@milliyet.com.tr