'Sadakatsiz' dizisini neden mutlaka izlemeliyiz?

Asya ve Volkan’la tanıştığımıza göre bence izleyenler olarak hepimiz her iki tarafın da kurnaz ve hamlelerini planlayacak kadar zeki olduğunu biliyoruz artık… 'Sadakatsiz'in ilk bölümünde neler yaşandığıyla ilgili şöyle bir özet geçersek; Asya ve Volkan’ın evliliğine, aile hayatına tanıklık ettik. Gayet sevgi dolu, her şeyin tıkırında gittiği bir aile profiliyle çıktılar karşımıza. Aynı zamanda evli ve mutlu çiftin yakın çevresiyle de tanıştık. Her şey pek bir yolunda gözüküyordu. Ama –du işte… Asya, Volkan’ın atkısında sarı saç telleri bulunca içine kendi deyimiyle adını koyamadığı bir duygu düştü ve başladı şüphelenmeye... Hem komşuları hem de Volkan’ın liseden beri tanıdığı arkadaşlarına şüphesinden bahsetti. Yine Volkan’ın arkadaşı olan iş arkadaşına da içini açtı ama hepsinden “Kızım sen deli misin, Volkan sana öyle bir şey yapar mı?” tepkisini aldı. Asya şüphesini susturamasa da tam biraz yumuşayacaktı belki ama Volkan’ın sekteterinden kendisinin işten saat 5’te çıktığını öğrendi. Fakat Volkan hep eve 8’den önce eve gelmiyor… Bir de üstüne Volkan’ın telefonuna ‘Love&Love’ isimli bir otelden gelen rezervasyon mailini gelince bir hışım eşini takip etmeye karar verdi. Takip etti etmesine ama Volkan hasta annesini ziyaret etmeye gittiği için bir şeycik çıkmadı oradan. Asya da eşine katıldı anne ziyaretinde ve bir bomba da orada patladı. Volkan belli bariz Asya’nın şüphelendiğini ve onu takip ettiğini anlayınca “Ben haftalardır işten çıkar çıkmaz anneme geliyorum, durumu kötüye gidiyor” dedi. Ve kocasından şüphelenen Asya çok utandığını söyleyerek kocasından özür bile diledi. Sonra ne oldu dersiniz? Annenin yardımcısı, Asya’ya “Daha sık gelmelisiniz, sizi çok özlüyor, çok yalnızlık çekiyor. Volkan Bey de bir aydır gelmiyor” demesin mi? Asya’nın dünyası başına yıkıldı tabii. Çünkü yalan üstüne söylenen yalanlarla beraber puzzle’ın parçaları oturmaya başladı. Artık arkasından bir iş çevrildiğinden emin olan Asya, eşinin saygın kesimden birinin resim sergisine gitmek için hazırlandığını öğrenince, “O resim sergisi bir hastamın sergisi, ona ben de davetliyim” diyerek hazırlandı ve kocasıyla beraber katıldı sergiye. Volkan’ın iş birliği yapma umuduyla katıldığı serginin sahibinin hayatının Asya tarafından kurtarıldığı anlaşıldı ve hatta sergi Asya’ya adanmıştı. Yine birtakım ipuçları sonucunda ihanetin sergiden biriyle alakalı olduğu sonucuna vardı ve Volkan’ı takip ettirdi. Bu sefer Volkan masum masum annesine giderken değil, sergi sahibinin evine girerken yakalandı. Ve bilin bakalım ne oldu? Sergi sahibinin yaşça küçük kızıyla bir ilişki yaşadığı kabak gibi ortaya çıktı. Asya tüm parçaları birleştirdiğini düşünürken ve bir sonraki hamlesini planlarken olayın onun sandığından çok daha çirkin olduğunu Volkan için düzenlediği doğum günü partisinde anladı. Volkan’ı takip ettirdiği kız, arabasının bagajına bakmasını söylemişti, Asya da aynen öyle yaptı. Ve tabii ki bagajda saklı bir bölmede bir telefon buldu. Şimdi hazır olun çünkü bence dizinin en vurucu yeri burasıydı. Telefonu açtı, Volkan’ın o kızla fotoğraflarına bakması yeterince zor değilmiş gibi bir fotoğraflar gördü ki yıkıldı. Hani o Volkan’ın liseden beri arkadaşı olan, Asya’nın da yıllardır tanıdığı ve yakın arkadaş sandığı insanlar vardı ya… Hani Volkan’ı koruyan ve “Sen delirmişsin o seni aldatmaz” diyen insanlar… İşte onların hepsi bu ilişkiyi biliyor hatta kızla görüşüyor, beraber yemeklere falan gidiyormuş! Kısacası Asya’yı sadece kocası değil tüm yakın çevresi de göz göre göre aldatıyormuş. Bir bölümde bütün bunları görmek, hazmetmek epey bir zordu bence. Olay örgüsü öyle güzel örülmüş, konu o kadar akıyor ki nefessiz izlememeniz mümkün değildi. Resmen Asya her yeni bir şey öğrendiğinde, ben de oturduğum yerde daraldım. Asya tüm bunları kısacık bir zamanda ortaya çıkartacak, olayları birbirine bağlayacak kadar akıllı evet ama Volkan da bir o kadar sinsi. Volkan, Asya’nın bir şeyleri çaktığının oldukça farkında bence ama yeni fragmandan da anlayacağınız üzere sonuna kadar ‘çevir kazı yanmasın’ hamleleriyle safa yatacak. Vallahi sizi bilmem, bundan sonra Asya hangi deliliği yaparsa yapsın dibine kadar hakkı var bence. Volkan karakterine öyle bir doldum, öyle bir bilendim ki kendime sadece bir dizi izlediğimi tekrar tekrar hatırlatmam gerekti resmen. Acayip sinirim bozuldu benim. Yeni fragmanda bütün alçaklıklara rağmen Asya’yı Volkan’a “Eğer şimdi dürüst davranırsan seni affedebilirim çünkü seni çok seviyorum” diyerek doğruyu söylemesi için bir şans verirken gördük. Ve tabii ki Volkan doğruyu falan söylemedi, dalga geçer gibi “Gerçekten seni aldattığımı mı düşünüyorsun?” dedi. Alın buyurun işte 'Kendi ölüm fermanını nasıl kendin verirsin 101'... Hayır yani resmen kadına deli muamelesi yapacaklar, aptal yerine koyup uyutacaklar topyekûn! Plan bu. Ama Asya yemez bunları, ben çok acayip, çok deli hamleler bekliyorum Asya’dan. Ama maalesef aynı zamanda da Volkan’dan sinir kat sayımı tavanlara çıkartacak hareketler bekliyorum. Şimdi gerçekliğe dönelim. Bu nasıl iyi oyunculuktur? Cansu Dere’ye diyecek laf bile yok zaten. Resmen şu an yardım etmek istiyorum kadına tüm bu alçak insanları parmağının ucunda oynatırken. Peki Caner Cindoruk’a ne demeli? Öyle güzel oynamış ki karakterini, ondan da daha ilk bölümden nefret ediyorum. Zaten belli oldu, bu sezon başlayan tüm dizilerin karakterlerinin arasından en çok Caner Cindoruk’un oynadığı Volkan’a sövüp sayacağız. Sadece başroller değil, gram şüphelenmedim ben Volkan ve Asya’nın arkadaşlarında. Tam anlamıyla şoke etkisi yarattı hepsinin bu oyunun içinde olduğunu öğrenişim. Bütün kadroya, dizide emeği geçen herkesin ellerine, kollarına sağlık şimdiden. Bence şahane bir iş izleyeceğiz. Bundan sonraki haftalarda Volkan’a acayip Molatik olmaya, Asya’ya da “Yürü be kızım kim tutar seni” demeye ve tüm planlarını hayata geçirişini heyecanla izlemeye davet ediyorum sizi.