Oscar'a 'Parazit' damga vurdu: Peki bu ne demek?

Birçoğumuzun merakla beklediği Oscar'lar sahibini buldu. 92'nci Akademi Ödülleri'nin asıl yıldızı ise elbette Güney Kore yapımı 'Parazit' filmi oldu. Türkiye'de haftalardır vizyonda kalmayı başaran film, Oscar sonrasında tekrar birçok salonda gösterime girdi. Peki bu yıl Oscar'a Güney Kore yapımı 'Parazit'in damga vurması ne anlama geliyor? 'Parazit' filminin Akademi jürisi tarafından fazlasıyla onaylanması ne derece sevindirici bir gelişme? Öncelikle bu yılki filmleri hatırlayalım. Ünlü yönetmen Quentin Tarantino 'Once Upon A Time In Hollywood' gibi yıldızlar geçidi kadrolu bir filmle döndü aramıza. Brad Pitt'e 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' Oscar'ı kazandıran film, 'Tarantino sineması'nda 'olgun' bir yere sahipti. Altın Küre'de senaryo ödülünü kazanan filmin Oscar'da bu ödülü kazanamaması bir hayli sürpriz oldu. Hem 'En İyi Kadın Oyuncu' hem de 'En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu' dalında adaylık kazanan Scarlett Johansson'ın güçlü rakipleri karşısında ödüle kavuşamaması ise şaşırtmadı. Keza popüler kültüre damga vuran 'The Irishman' filmi de Oscar için 'mutlak favori'lerden biri olarak görülüyordu. Joaquin Phoenix'in devleştiği 'Joker' de kazandığı pek çok adaylık sonrasında Acaba ödüle kavuşur mu? dedirtmişti. Fakat en büyük beklenti Sam Mendes'in '1917' filminin törene damga vuracağı yönündeydi. Özellikle Altın Küre'de kazanılan 'En İyi Film' ve 'En İyi Yönetmen' gibi dev ödüllerden sonra '1917' bir anda çok konuşulan filmlerden birine dönüşmüştü. Tüm bunların yanında Akademi jürisinin 'dijital çağ' tavrı da bir hayli merak konusuydu. Aralarında 'The Irishman', 'The Two Popes' ve 'Marriage Story' gibi filmlerin olduğu bazı filmler, bu tavrın en önemli örneklerinden. Yaşını başını almış ancak bir yandan da çağın gerektirdikleriyle barışmaya çalışan Akademi jürisinin tercihi merak konusuydu. Geçen yılın iz bırakan filmlerinden 'Roma'nın 'En İyi Film'i alamaması sonrasında Akademi, dijitalleşmeye tepkili mi? diye düşünmeye başlamıştık. Dolayısıyla bu yıl 'dijitalleşmeye' ne kadar prim verileceğine epey Molatik olmuştuk. Oscar gecesi sonrası ise hepimiz şoklara vesile olduk. Çünkü Güney Kore yapımı 'Parazit' 4 önemli ödül kazandı. 'En İyi Film', 'En İyi Yönetmen', 'En İyi Orijinal Senaryo' ve 'En İyi Yabancı Dilde Film' gibi iddialı kategorilerden bahsediyoruz. Kocaman, muazzam, şahaneler şahanesi bir başarı 'Parazit'in kazandığı. Akademi jürisinin seçimini 'Parazit'ten yana kullanmasını 'kaçak dövüş' olarak yorumluyorum açıkçası. Akademi epey 'kaçak' oynadı bu yıl. 'The Irishman' gibi dijitalden gelen bir filme ya da Altın Küre'den ödülle dönen '1917' gibi klasik bir filme vermediler ödülü. Biliyoruz hepiniz ya klasik ya da dijital kanaldan yürüyen bir filme ödül vermemizi bekliyorsunuz. Ancak sizi yanıltıyoruz. Oscar tüm dünyanın ödül törenidir gibi epey tartışılacak bir anlayışla hareket ettiler adeta. 'Parazit'in Oscar'dan en baba ödülleri kazanması, klasik/dijital kanal tartışmaları için 'pause' niteliğindeydi bu yıl. 'Parazit', kazandığı bütün ödülleri sonuna kadar hak eden bir film. Ancak Akademi üyelerinin 'politik' oylarını da es geçmemek lazım. Akademi'nin tutumu en çok 'Parazit'e yaradı. Bakalım bir yıl sonra da Oscar'ları 'uluslararası' görecek miyiz, yoksa sadece 'Parazit'in başarısı olarak mı kalacak bu başarı... Bekleyelip görelim... can.sisman@milliyet.com.tr