O Ses Türkiye'de şampiyonluğu kim hak etti?

Yıllardır devam eden ve sonbahar-kış mevsimine damga vuran O Ses Türkiye, bu sezon da sona erdi. Şampiyon ise, Ferat Üngür oldu. Tam da Molatik olmanın tam vakti! Bu yıl şampiyonluğu hak eden isim gerçekten Ferat Üngür müydü sizce? Önce gelin O Ses Türkiye'nin finalistlerine bakalım... Haftalar, aylar süren mücadelenin ardından 6 yarışmacı finale kaldı. Bu isimler; Hadise'nin takımından Anıl Şimşek, Murat Boz'un takımından Bartu Gürhan ve Ferat Üngür, Beyazıt Öztürk'ün takımından ise Barış ve Baran Solar, Umut Kaç ve Gülce Kahtalı'ydı. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde Seda Sayan'ın takımından finale yükselebilen isim ne yazık ki olmadı. İlk 6'ya kalan isimlerden, önce Anıl Şimşek ve Bartu Gürhan elendi. Geriye kalan finalistlerden sadece Ferat Üngür, Murat Boz'un takımındaydı. Diğer 3 isim Gülce Kahtalı, Solar'lar ve Umut Kaç, Beyazıt Öztürk'ün takımındaydı. Yani avantaj Öztürk'teydi. Ancak SMS oylamasında ilk 2'ye kalan isimler Umut Kaç ve Ferat Üngür olunca yarışmaya denge ve elbette heyecan geldi. Kazananın ya Beyazıt Öztürk ya da Murat Boz'un takımından çıkacak olması, bir izleyici olarak beni heyecanlandırdı. Finalde kazanan isim Ferat Üngür olunca, sadece Murat Boz değil, haftalardır yarışmayı takip eden bir izleyici olarak ben de derin bir nefes aldım. Daha ilk elemelerde Ferat Üngür farkını ortaya koymuştu çünkü. Stil ve vokal olarak akıllarda kalan Ferat, O Ses Türkiye'nin -bana göre- bu yılki en büyük yıldızıydı. Dolayısıyla birinci olması ve Murat Boz'a şampiyonluk kazandırması kadar doğal bir durum olamazdı. Ferat Üngür'ün aslında bence gayet belli olan birinciliği sonrasında sosyal medyada çeşitli yorumlar yapıldı. Kimileri Üngür'ü, birkaç yıl önce Hadise'ye ilk ve tek şampiyonluğu kazandıran Dodan Özer'e benzetti. Evet, tarz bakımından bir benzerlikten bahsedebiliriz. Ancak bir taklit durumu olmadığı da ortada. Hem Dodan Özer'in hem de Ferat Üngür'ün, O Ses Türkiye'nin birincisi olabilecek bir 'akılda kalıcılığı' var. Yarışmanın ilk sezonuna gidelim... Finalist olan isimlerden biri, Hadise'nin takımından Bihter Erkmen'di. Christina Aguilera ve Anastacia'yı hatırlatan tarzıyla sahneyi sallayan Bihter, finale kalmayı başardı ancak finalin sonuncusu oldu. Şunu söylemek istiyorum: SMS kitlesi belli. Kabul edin ya da etmeyin, ağırlıkla yabancı şarkılar söyleyen isimler SMS'e gelince zorlanıyor. Halk tarafından yeterince 'içselleştirilmiyorlar' ne yazık ki. Ne kadar yetenekli olsalar da, fazla Batılı kaçıyorlar. Hep bir şeyler eksik kalıyor. Dolayısıyla O Ses Türkiye gibi finalde SMS'e başvuran yarışmalarda daha 'yerel' müziklerle yoluna devam edenlerin birincilik kazanması hiç şaşırtıcı değil. Bu yıl için Ferat Üngür hak etti diyorum ama aslında daha farklı bir durum var. Bu yıl, jüride iki büyük değişim yaşandı. Ve her iki yeni jüri üyesi de programa çok şey kattı. Kimilerine üzücü gelebilir ama artık şunu yüksek sesle söylememiz gerekiyor: O Ses Türkiye'de yarışmacılardan çok jüri üyeleri dikkat çekiyor. Birçok yarışmacıyı Aaa, öyle de biri vardı diye hatırlıyoruz. Az önce Dodan Özer'in ya da Bihter Erkmen'in adını andığımda, eminim birçoğunuz Aaa filan dedi. Unutmuştunuz. O Ses Türkiye bu isimler için önemli bir fırsattı. Ancak yarışma bittikten sonra 'solo' olarak yeterince büyük başarılar elde etmedikleri için unutuldular. Kariyer anlamında bakarsak bu yarışmanın en büyük yıldızları bence İrem Derici, Melis Kar ya da Oğuz Berkay Fidan. Zeo Jaweed, Ayda Mosharraf, Aziz Kiraz, Emre Serkaya, Elnur Hüseynov... Bu isimler de sevildi, benimsendi, dereceye girdi. Ama iş 'profesyonel'e gelince, 'kariyer' odaklı baktığımızda ne yazık ki bir İrem Derici ya da en kötü Melis Kar dahi olamadılar. Çünkü neden? O Ses'te yarışmacıların boşluğu rahatlıkla doluyor... O Ses Türkiye, yarışmacılar için sadece bir fırsat, bir 'ilk adım'... Anaokulu gibi düşünün. Anaokulundan mezun oluyorsunuz ama ilkokulu başka yerde okumak zorundasınız. Ve iyi bir ilkokul şart! Çünkü gittiğiniz anaokul size İsterseniz ilkokulu da bizim binamızda okuyun filan demiyor. Kendi başınıza kariyerinizi inşa etmek zorundasınız. Ve en önemlisi, tıpkı İrem Derici gibi, istikrarlı bir şekilde üretmek mecburiyetindesiniz. Jüri üyeleri açısından durum rahat. Hadise ve Murat Boz'u sezonlardır izliyoruz. Bu yıl eğlenceye Seda Sayan ve Beyazıt Öztürk de eklendi. Beyazıt Öztürk bence sezona damga vuran isimdi. Zaten kıl payı ikinci oldu. İlk 4'e 3 finalist çıkarması, izleyiciye kendisini sevdirmesi, ona ön yargılı yaklaşanların dahi sempatisini toplaması ciddi artı puanlardı Öztürk açısından. Sezonun kaybedeni ise ne yazık ki Seda Sayan oldu. Önceleri inatla yarışmacılara dönmeyen ve 'dönülmeyenlerin bacısı' unvanını zorla elde eden Seda Sayan, büyük bir kumar oynadı. Tavrı, Risk budur dedirtti. Herkes döndü, o dönmedi. Ve sonuca bakın... İlk 6'ya kalan finalistlerin hiçbiri Seda Sayan'ın takımından çıkmadı. Seda Sayan, büyük oynadı. Ya 'büyük' kazanacaktı ya da 'büyük' kaybedecekti. Ne yazık ki ikincisi oldu. Seda Sayan 'büyük' kaybetti. Bu da beraberinde Seda Sayan Acaba önümüzdeki sezon programda yer alabilecek mi? sorusunu doğurdu. Dileğim, gelecek sezon da O Ses Türkiye'yi bu jüriyle izlemek... twitter.com/mayksisman instagram.com/mayksisman youtube.com/mayksisman can.sisman@milliyet.com.tr