O Ses Türkiye'de Beyazıt Öztürk'e yapılan sürpriz neden önemli?

Bu hafta da keyifli bölümler izledik O Ses'te... Yarışmacı adaylarına şarkı teklifi, seyircinin verdiği reaksiyon, Seda Sayan ve Murat Boz arasındaki diyaloglar derken her saniye 2 dakikalık 'hit' video kıvamındaydı. Nasıl bir komedi dizisinin olmazsa olmazı skeçler ise; O Ses'te de sadece birkaç dakikalık komik anlar yaşanıyor. O Ses'te bu haftaya damga vuran konu, Acun Ilıcalı'nın Beyazıt Öztürk'e yaptığı sürprizdi. 2008 yılında Acun Ilıcalı, Beyazıt Öztürk, Azra Akın, Özgü Namal ve Kadir Çöpdemir'in gönüllü olarak yapımında bulunduğu işitme engelliler okulunun öğrencileri mezun olmuş. Haliyle Acun Ilıcalı ve O Ses ekibi de bunu muhteşem bir sürpriz malzemesi haline getirmiş. 4-5 dakikalık videoda, inşaatta yer alan Beyazıt Öztürk ve diğer ünlülerin hallerine, söylediklerine yer verilmiş. Ilıcalı'nın sürprizi ile O Ses sahnesinde hep birlikte izlenen video sadece jüri üyelerini değil, ekran başındaki izleyicilerin de duygusal anlar yaşamasına sebep oldu. Benim en Molatik olduğum an ise, Beyazıt Öztürk'ün 10 yıl önce söylediği sözler. Yani bundan 5-10 sene sonra çocuğumla o okulu görürsem benim için muhteşem olur demiş Öztürk 10 yıl önce... Evet, aradan 10 yıl geçmiş. O okulun minnoş öğrencileri arasında mezun olanlar var. Ve Beyazıt Öztürk yeni görüntüleri izliyor. Evet, kendisinin bir çocuğu olmadı 10 yılda. Ama önemli olan bu mu? Beyazıt Öztürk'ün onlarca çocuğu var! Hatta çocukluğundan beri onu takip edenlerin -tıpkı benim gibi- büyümesi gibi bir gerçek var. Ülke çapında milyonlarca çocuğu var aslında! Kendisinin bile unuttuğu bu iyiliği Acun Ilıcalı'nın hatırlatması ise asla 'reyting' kaygılı bir hareket değildi. Bir 'O Ses' izleyicisi olarak şunu hissettim: Sanki Ilıcalı, Beyazıt Öztürk, sen bugüne kadar bir kuşak yetiştirdin, çocuklar seni izleyerek büyüdü. Ve bu yaptığın iyiliği sen bile unuttun. Hatırla. Sen Beyazıt'sın! der gibiydi. Şov dünyasındaki arkadaşlıklar kimilerine göre gelip geçici, uçucu. Ama ben böyle düşünmüyorum. Yollar öyle bir kesişir, puzzle'ın parçaları öyle bir birleşir ki, işte Ilıcalı'nın Beyazıt Öztürk'e yaptığı sürpriz gibi 'gol' olur! Nicelik veya reyting elbette var. Ama bu süreçte niteliği ve maneviyatı da unutmamak lazım. İyi olan her zaman iyidir ve iyilikler er ya da geç karşılığını bulur. İyiliklerin kökeninde 'karşılıksızlık' ilkesi olsa da, iyilikler At denize! mantığıyla suya bırakılsa da, er ya da geç gerçeklerin ortaya çıkması gibi, iyiliklerin de hatırlanması gerçeği var. Acun Ilıcalı'nın bu sürprizini işte bu yüzden 'iyilik' ekseninde değerlendirmemiz lazım. İyi olan kazansın, iyi olan kazanmaya devam etsin! twitter.com/mayksisman instagram.com/mayksisman youtube.com/mayksisman can.sisman@milliyet.com.tr