Müzisyen Barış: İyi şarkıları ayıklamak biraz da dinleyiciye düşüyor

Türkiye'nin tecrübeli müzisyen ve gitaristlerinden Barış Bölükbaşı, yeni albümü İhtimaller Manifestosu'nu geçtiğimiz Ağustos ayında çıkarmıştı. İhtimaller Manifestosu, Barış'ın ikinci stüdyo albümü. Barış yalnızca bir müzisyen değil; aynı zamanda görme engelliler için sayısız film, dizi ve televizyon programına sesli betimleme yapıyor. Onunla hem yeni albümü ve Türkiye'deki müzik piyasası üzerine hem de sesli betimleme ve sesli betimlemenin ülkemizdeki durumu üzerine bir söyleşi yaptık. 1- Bilmeyenler için sesli betimlemenin tam olarak ne olduğunu anlatır mısınız? Filmler (sinema, festival, belgesel vs.), tv dizileri, reklamlar, kamu spotları, dergi-gazete ve olabilecek tüm görsellerin, görme engelliler için hareket ve resimsel olarak açıklanıp seslendirilmesidir. Mesela bir filmde araba kullanan bir kişiyi görürüz. Fakat bir görme engelli, filmin sesinden algılayabilse de, ne gibi hareketlerle kişinin araba kullandığını anlamayabilir. Biz de Dikiz aynasına baktı, kontağı çalıştırarak direksiyonu çevirerek yola çıktı gibi cümlelerle görüntüyü betimleriz. 2- Sesli Betimleme Derneği yani Sebeder üyesisiniz. Bu oluşumun amacından bahseder misiniz? Amaç, görme engellilerin hayatına renk katmak, onların dünyayı algılamalarına fayda sağlamaktır. Sebeder, geçtiğimiz 10 yıldan bugüne, TV’de, internette, film festivallerinde, seminerlerde, görme engellilerin yaşamsal haklarını savunmakta ve onlara yeni kapılar açmaktadır. Sosyal yaşama katılım konusunda birçok zorlukla karşı karşıya olan görme engelliler için sesli betimleme hayatlarında önemli bir yer tutmaktadır. 3- Sesli Betimleme Derneği'yle ne zamandan beri çalışıyorsunuz ve nasıl başladınız? Sebeder’de metin yazarı olarak çalışan bir arkadaşımın vasıtasıyla seslendirmeye başladım. Bir ses örneği gönderdim. Beğendiler ve hemen çalışmaya başladık. Yaklaşık 4 yıldır, 100’lerce film, tv dizisi ve dergi betimlemeleri okudum. 4- Televizyon programlarında işitme engelliler için yapılan işaret dili uygulaması nispeten daha bilinen bir uygulama. Sesli betimlemenin de bu kadar yaygınlaşması mümkün mü? Tabii ki mümkün. Bunun için yapım şirketlerinin, medyanın, devlet ve özel kurumların biraz daha konuya eğilmeleri ve daha duyarlı olmaları gerekiyor. Bu arada, Sebeder’de tüm işler sesli betimleme, işaret dili ve altyazı olarak yapılıyor. Amerika gibi ülkelerde dizilerden tutun da spor müsabakalarına kadar herşey sesli betimleme yapılıyor. Farkındalığın artmasıyla beraber sesli betimlemenin de gittikçe yaygınlaşacağına inanıyorum. 5- Görme engelli insanlardan nasıl tepkiler alıyorsunuz? Size teşekkür veya istek-öneri için ulaşanlar oluyor mu? Derneğimize her daim teşekkürler, öneriler alıyoruz. Bunlar bizi inanılmaz motive ediyor. Hatta verilen önerilerle yaptığımız işlerde değişiklik yapma yoluna bile gidebiliyoruz. Bir gün bir kafede, görme engelli genç bir arkadaş gördüm. Yanına gidip omzuna dokundum ve Merhaba ben Barış Bölükbaşı. Nasılsın? diye sordum. Öyle büyük bir sevinçle karşıladı ki. Ben sizin hayranınızım. Sizi çok seviyorum. Tüm filmleri izliyorum ve takip ediyorum dedi. Üniversitede spor yöneticiliğinde okuyan, öğrenci aydın bir genç... İnanın ki bundan daha mutluluk verici bir şey olamaz. 6- Dernek olarak yeterince destek gördüğünüze inanıyor musunuz? Beklentileriniz neler? Sebeder, uzun zamandır ülkemizde yeni kapılar açmış önemli bir kurum. Derneğimiz, başkan Olgun Yılmaz, direktörümüz Çiğdem Yeşilırmak, Emine Kolivar, Engin Yılmaz ve diğer çalışanlarımız gibi çok değerli insanlardan kurulu. Tabii ki daha çok desteğin olmasını arzu ederiz. Zamanla işler gelişecek ve destekler artacaktır. Beklentimiz daha çok medya kurumuyla çalışmak, iş potansiyelimizi genişletmek ve sosyal sorumluluklarımızı sonsuz hale getirmektir. 7- Keyfimiz Güzel Olsun'dan sonra ikinci albümünüz olan İhtimaller Manifestosu'nu Ağustos ayında yayınlamıştınız. Albümde her telden şarkılar var. Kendinizi tek bir tarza sıkıştırmamak için mi bu yöntemi seçtiniz yoksa her kesimden dinleyiciye ulaşmak için mi? Müzik yelpazemi hiçbir zaman sınırlamadım. Kim Bunlar (Flört) grubuyla pop-rock ve türkü coverları yaptık. Kıraç’la neredeyse çalmadığım şarkı, konser vermediğim köy, kasaba kalmadı. Fenomen grubuyla jazz-fusion tarzında müzik yaptım. Ajda Pekkan’la pop şarkılar, aranjmanlar çaldım. Albümümdeki şarkılar geniş yelpazedeki müzik anlayışımın yansıması oldu. Her kesime hitap etmek istiyorum. “Oyna da Oyna”, “Sensiz Olmaz”, “İhtimaller Manifestosu”, “Kalmadı”, “Yalnızlığa Doyamam Ben” ve diğer tüm şarkılarım zengin bir dinleyici kitlesine yönelik. Benim için bir kişi bile çok önemli. Her telden müzik yaptığım doğrudur. Ama en önemlisi gönül teli tabii ki. Onu da çalmasını iyi bildiğimi düşünüyorum. 8- Çıkış şarkınız olan My Name Is Peace'de hoş bir şekilde hem dünya barışına, hem Mevlana'ya, hem de kendi isminize göndermede bulunuyorsunuz. Yazdığınız şarkı sözlerinin bir amaç ve mesaj içerdiğini görüyoruz. Özellikle yeni nesil şarkılarda bu konuda bir eksiklik olduğunu düşünüyor musunuz? Ben yaşamadığım hissetmediğim hiçbir şeyi yazmıyorum. “My Name Is Peace” benim mottom. Kendimi çok iyi ifade ettiğimi düşünüyorum bu şarkıyla. Şu an genelde piyasada olan şarkılar, tek bir düşüncenin ürünleri. Emek verilen her işe saygım var ama geleceği iyi düşünmek lazım. Piyasa şartlarına uygun iş yapmak insanların çıkarlarına daha uygun düşüyor. “Ama insanlar böyle şarkılar seviyor” demek bence kolaya kaçmaktır. Bu arada yapılan güzel işler de var tabii ki. Her şeyin birbirine girdiği çağımızda, güzellikleri ayıklamak biraz da dinleyiciye düşüyor. Özellikle üniversite çağındaki kardeşlerimizin, iyi şarkıların peşinde olduğunu çok çok iyi biliyorum. 9- Uzun süredir müzik dünyasının içindesiniz ve birçok grupta gitaristlik yaptınız. Türkiye'de stilini beğendiğiniz gitaristler kimler? Ülkemizin sanatçılarının çok yüksek seviyede olduğunu düşünüyorum. Edebiyattan sinemaya müziğe kadar çok değerli şahsiyetler var. Gitaristler konusuna gelince, bu biraz geniş bir konu. Gruplardan bahsedersek, Duman’dan Batuhan Mutlugil, Mor ve Ötesi’nden Kerem Özyeğen ön planda. Ağır abilerimizden bahsedersek; Erdem Sökmen, Erkan Oğur, Neşet Ruacan, Sarp Maden gurur kaynaklarımız.. Daha sayamayacağım kadar önemli insanlar var. Gür Akad, rahmetli Asım Can Gündüz, benim özdeşim Bilal Karaman, yeni nesilden Eylül Biçer, Cihan Tanrıverdi, Tolga Akyıldız vs. Sanırım bu konu ancak başka bir röportaja sığacaktır. Şimdilik bu kadar yeterli. 10- Yeni nesil Türk şarkıcılardan ileride iyi yerlere geleceğini düşündüğünüz isimler var mı? Evrencan Gündüz, Gaye Su Akyol ve Gökçe Kılınçer aklıma ilk gelenler. Zaten şimdiden iyi bir kitle edinmiş arkadaşlar. Bu arkadaşlar ve diğer yeni gelenlerin çok başarılı işler yaptıklarını ve yapacaklarını düşünüyorum. Aynı zamanda üniversitede ders veren bir eğitimci olarak yeni nesli çok seviyorum. Onların başarılı olmaları beni çok sevindiriyor. Yeni albümümün ilk röportajını sizinle yapmış oldum. Çok teşekkür ederim. Albümüm sadece dijital platformlarda yayınlandı. Müzikseverler sosyal medya hesaplarımdan ve Youtube kanalımdan çalışmalarıma kolaylıkla erişebilirler. Yakın zamanda başlayacak konserlerimde buluşmak üzere. Sevgiler, selamlar.