Murat Başoğlu, seni unutsak daha iyi!

Her geçen gün yeni rezil detayların ortaya çıktığı, suların durulmak bilmediği bir skandala odaklanacağız şimdi. Magazin dünyası günlerdir mide bulandıran, 'E yuh artık!' dedirten iğrenç bir durumla karşı karşıya. Sunucu, manken ve iş adamı olan Murat Başoğlu’nun tekne gezintisinden bahsediyorum. Bu birinci ihanet veya çapkınlık haberi değil. Bilmem kaçıncı... Ama bu seferki en saçma ve en çirkin olanı... Birkaç gün önce ortaya çıkan tekne fotoğraflarıyla hepimiz şöyle bir durduk kaldık. Murat Başoğlu’nun başrolde olması bana pek şaşırtıcı gelmedi ama yine de “Bu nasıl saçmalık!” dedirtti. Bilmeyenler için söyleyeyim, Başoğlu 14 yıldır evli ve bir oğlu var. Bu ilk “Genç güzelle yakalandı” haberi değil. E durum böyle olunca, en başta akla eşi geliyor. Karısının bu olayların hepsinde nasıl bu kadar soğukkanlı kaldığını sorgulamadan edemiyorum. Sonra da diyorum ki kendi kendime; kimbilir kadının içinde ne fırtınalar kopuyordur, anneler pek metanetlidir, çocuğu zarar görmesin diye her şeye göz yumarlar, herhalde öyle bir strateji uyguluyor... Bu olayı, en başta ortada bir çocuk olduğunu unutmadan, sakin bir dille yazmaya çalışacağım ama şimdiden Murat Başoğlu’nun oğlundan özür diliyorum, yeteri kadar büyüdüğünde böyle çirkin haberlerle karşılaşmak hiç hoşuna gitmeyecek bence. Olayı bilmeyenler ya da detayları kaçıranlar için şöyle bir üstten geçeyim. Teknede Murat Başoğlu ve sarışın bir kadının çekilmiş sarmaş dolaş fotoğrafların basına sızmasının ardından, Murat Başoğlu cephesinden açıklama gecikmedi. İlk açıklama “Kadını tanımıyorum. Adı Olga. Her şey bir anda gerçekleşti” oldu. İçler acısı. Gerçekten içler acısı. Kadını tanımıyorum nasıl bir açıklama? Kadını tanımıyorsan o teknede ne yapıyorsunuz? Bu cümleleri sindirdik, kadını tanımıyormuş falan diye gülerek dalgalar geçtik. Sonra eşi ve Murat Başoğlu, “Hayatımıza devam ediyoruz” gibi muallakta kalan, ama aynı zamanda 'görmezden geliyoruz' anlamına gelen bir açıklama daha yaptı. Yaşananlar yeterince garip ve saçma değilmiş gibi, ortaya daha da kötü ve kompleks detaylar çıkmasın mı? Fotoğraflardaki kadının, Murat Başoğlu’nun özbeöz yeğeni olduğu iddiaları ortaya atıldı. Yeğen derken, öz ağabeyinin öz kızından bahsediyorum. Murat Başoğlu bu iddiayı kesin bir dille yalanladı. Bir oh çektim, hani ihanetin her türlüsü çok kötü de, öz yeğeniyse gerçekten durum çok vahim diye düşünüyordum çünkü. Magazin basını yalanlamanın ardından, tatmin olmadı ve yeğeni araştırarak karşılaştırmak için birçok resim paylaştı. Ben yine şok. Hakikaten kadın o kadın çünkü! Olga dediği kadın bayağı Burcu Başoğlu... Olga konusuna da değinmek gerekirse, gerçekten mi Murat Başoğlu? Sıkıştığında aklına ilk gelen isim Olga mı? Neyse, Burcu Başoğlu’ndan yüzde 80 emin olmuşken olay yine kapanır gibi oldu, daha fazla üstüne gidilmedi. Ama sonra detaylar gelmeye başladı. Bir resimler ortaya çıktı ki, -muhtemelen çoğunuz görmüşsünüzdür ama- görmediyseniz sakın bakmayın yani. Çünkü amca-yeğen ilişkisini de göz önünde bulundurunca mide hiç kaldırmıyor. İddiaya göre, henüz o kötünün de kötüsü resimler ortaya çıkmadan önce Murat Başoğlu, eşi, Burcu Başoğlu ve onun eşi (evet! yeğen de evliymiş) Bodrum’da bir araya gelmiş. Murat Başoğlu’nun eşi Hande Hanım, bir açıklama istemiş. Bunun üzerine Murat Başoğlu, öz yeğeni Burcu Başoğlu Kabadayı’ya dönmüş ve Burcu, gösteriyorum, yapacak bir şey yok deyip, telefonundan birkaç fotoğraf göstermiş. Fotoğrafları gördükten sonra Burcu Başoğlu’nun eşi sinirlenip ortamı terk etmek için kalkınca, Burcu Başoğlu eşine, Başka fotoğraflar da var. Benim eğilirken durduğum, arkamda amcamın olduğu fotoğraflar da çıkacak. Sen de artık beni boşarsın demiş. Yok bir de boşamasın! Hangi insan, eşinin öz amcasıyla beraber olmasına, onunla aldatılmaya göz yumabilir ki? Yuman varsa da ben o kişiden de şüphe ederim. Burcu Başoğlu’nun eşi olaylar bu kadar çirkinleşince, boşanma davası açmış hemen. Mahkemeye verilen dilekçelere göre de bu evveli olan bir ilişkiymiş. Yani gün olmuyor ki olay daha da çirkinleşmesin! Şimdi Murat Başoğlu ve Burcu Başoğlu’nun eşlerinin yanında düşünülmesi gereken biri daha var ki o da Tahir Başoğlu. O kim diyecekler için hemen cevap vereyim, Burcu Hanım’ın babası, Murat Bey’in ağabeyi olur kendileri. Tahir Başoğlu mu daha çok kahrolmuştur eşler mi; onu karşılaştırmasını gerçekten yapamıyorum. Basın mensupları Tahir Bey’e Siz haberdar mıydınız? diye bir soru yöneltince Siz ne kadar biliyorsanız, ben de o kadar biliyorum. Ben de medyadan takip ediyorum. Bu konu hukuka intikal etmiş bir konu. şu anda da çok sağlıklı değilim. Süreci göreceğiz artık teşekkür ederim demiş. Çaresizlik ve utanç karışımı bir açıklama işte. Zaten ne denebilirdi ki? Olay böyle karışık böyle çirkin. Game of Thrones’da cık cıkladığımız ensest ilişkilerden hiçbir farkı kalmadı bizim magazin haberlerinin de. Bakalım daha neler duyacağız, nelerle karşılaşacağız... Takılıp kaldığım, sinir olduğum nokta, Başoğlu’nun yaptığı son açıklama oldu. Aynen şöyle dedi: Çok yoruldum artık. hayatımı mahvettiler. Komple değişiyor hayatım. ‘Bu adamın spor salonuna gitmeyin’ diye yazdılar. Ayıp abi ya... Salon full çalışıyor, ağzına kadar dolu. Ama sor bakalım, ben yapmak istiyor muyum; istemiyorum... Artık hiçbir şey yapmak istemiyorum... Beni unutun artık, ben yokum. Ne televizyona çıkarım ne başka bir şey yaparım, artık yokum. Bütün derdim ailem, onları korumaya çalışıyorum. Oğlumun fotoğraflarını bile çektiler. Hayatımı değiştiriyorum. İstemiyorum artık televizyon falan. 50 yaşıma geldim, emekliye ayrılıyorum. Zaten emekli oldum. 2 bin 600 lira maaşım var. Evimi de kiraya veririm, canım nerede isterse orada yaşarım...” Murat Başoğlu, bütün hayatınını mahvettiler mi yoksa siz mi mahvettiniz? Bu adamın spor salonuna gitmeyin yazmışlar, yuh artıkmış, salon full çekiyormuş. Tek derdiniz salon olsun! Kusura bakmasın ama, tüm derdiniz aileydiyse neden böyle bir işe kalkıştınız? Tüm derdi ailesi olan, tek isteği ailesini korumak olan biri, öz yeğeniyle öyle pozisyonlara sokmaz kendini. Emekli oluşunuzun da, canınız nerede isterse orada yaşayabileceğiniz detayının da kimseyi, hatta şu durumda ailenizi bile ilgilendirdiğini sanmıyorum. Bir de demişsiniz ya, “Artık hiçbir şey yapmak istemiyorum, beni unutun, bir daha yokum” diye. Sizi unutsak bence daha iyi zaten. Böyle mide bulandıran bir haberden sonra Türk halkının bir süre sizi görmek isteyeceğini sanmıyorum. Murat Başoğlu’nun eşinin boşanma davasına hazırlandığı iddiası var ortada. Umarım öyledir. Hiç istemem aile yıkılsın, yuva bozulsun ama bu alelade, sıradan bir olay değil. Sadece eşini ve çocuğunu değil, tüm sülalesi çok kötü etkileyecek bir durum söz konusu bence. Olay dahilinde olmayan, bu çirkin duruma tanıklık etmek, deneyimlemek zorunda kalan herkese kolay gelsin. Bu durumun hiçbir savunması ve akıl alan bir tarafı olduğunu düşünmüyorum. Düşünen varsa beni de aydınlatsın! Milliyet Mola astroloji yazarı Banu Saykı, Murat Başoğlu'nun yıldız haritasındaki ipuçlarını yorumladı: Biliyorsunuz ki Merkür geriliyor! Ya bu Merkür de heryerden çıkıyor diyebilirsiniz. Merkür bu, alttan da çıkar, üstten de... Şöyle düşünün, algılarımızı o yönetiyor! Ayrıca eski çağlarda da ona Tanrıların habercisi denirmiş. Çünkü bize haber getiriyor. Bilgi alma vermeden, medyadan ve iletişimden o sorumlu. Bu yüzden onun gerilediği vakitler çıkan her habere inanmamak gerekir. Ya da bu haber gibi geçmişte tekrar tekrar çıkmış ama kesinliği emin olamayan olaylar sonuçlanır. Ben de bir astrolog olarak bu haberin doğruluğundan şüpheleniyorum. Murat Başoğlu'nun haritasında İkizler burcu çok mevcut, bu dönem Satürn'den epey etkileniyor. Bu olaylar ona ağır yükler getirecek. Yaşananlardan doğru veya yanlış, gereken dersi alabilirse ne mutlu ona... Yoksa Satürn acımaz ve insanı sınıfta bırakır!