"Hayır!" demesi şart mıydı?
Muhterem Nur, bazıları için "Hayır!" diyemeyen bir kadın olsa da o aslında gücünü aşkın 'geri dönüşümü'nden alıyordu, onu eleştirenler burada tıkanmıştı bana göre. Ne olursa olsun aşkı azalmadı, bitmedi. Ne yaşarsa yaşasın hep içinde yaşadı. Kol kırıldı, yen içinde kaldı. Çünkü ortada büyük bir sevgi, büyük bir aşk vardı. Bizim bunu anlayamamamız da bir o kadar doğaldı. İki kişinin yaşadığı aşkın büyüklüğünü nasıl olur da standart kalıplarla küçümseyebiliyor ve yargılama hakkını kendimizde görüyoruz, görüyorduk mesela?