Molatik Nostaljik: Aydemir Akbaş
Yeşilçam denince akla gelen ilk isimlerden birisidir. Hele ki konu 70’lerin erotik film furyası olduğunda listenin başında onu görebiliyoruz. Evet, Aydemir Akbaş’tan bahsediyorum. Neydi hayat hikâyesi? Neler yaşadı? Neden furyada yer aldı? Bütün soruların cevapları Molatik Nostaljik’te. İşte Aydemir Akbaş’ın ilginç hikâyesi.
Molatik Nostaljik: Aydemir Akbaş
Yeşilçam denince akla gelen ilk isimlerden birisidir. Hele ki konu 70’lerin erotik film furyası olduğunda listenin başında onu görebiliyoruz. Evet, Aydemir Akbaş’tan bahsediyorum. Neydi hayat hikâyesi? Neler yaşadı? Neden furyada yer aldı? Bütün soruların cevapları Molatik Nostaljik’te. İşte Aydemir Akbaş’ın ilginç hikâyesi.
Sıkı Galatasaraylı
1936 yılında hayata merhaba diyen Aydemir Akbaş sinemadan önce Galatasaraylılığıyla tanındı. Galatasaray Lisesi’nden mezun olan ünlü oyuncu zaman içerisinde Galatasaray kongre üyeliğine kadar yükseldi.
Tiyatro koluna yazıldı ama
Lisede derslerden kaçmak için tiyatro koluna üye olmuştu. Bir süre sonra meslek haline getirdi tiyatroyu ve Haldun Dormen Cep Tiyatyrosu’nda perdeci olarak görev almaya başladı. Zaman içerisinde sahne tozunu sevmeye başladı.
28 yaşında kamera karşısında
Sinemayla tanışması 28 yaşında oldu. ‘Keşanlı Ali Destanı’ filmiyle seyirciyle buluştu, ‘Sipsi Selim’ rolünü canlandırdı. Her şey belki de bu filmle başlamış oldu. Acaba tahmin ediyor muydu bu kadar ünlü olacağını?
Önü açıldı
Yıllar içinde sinema setlerini çok sevmeye başladı. Birçok filmde oynadı, yönetmenlerin aradığı isim haline geldi. Gün geldi başrol oynamaya da başladı.
Sinema batmaya başlayınca…
70’lere geldiğimizde ise Türk sineması kötüye gitmeye başlamıştı. Sebebi ise basitti, televizyon yayılıyor, insanlar sinemaya gitmek yerine evde televizyon izliyordu. Gişe hasılatları neredeyse sıfıra dayanmıştı. İşte bu dönemde ortaya erotik film furyası çıktı.
Oynadı ama…
Erotik furyanın yayılması onu da etkiledi haliyle. Sinemayı kurtarmak için kamera karşısına geçti ama yıllar sonra verdiği röportajda bu durumdan hiç mutlu olmadığını dile getirdi. Filmlerde rol almasının sebebini mecburiyet olarak dile getirmiş, “Büyük oyuncuların filmlerini 14-15 kişi izlerken, bizim filmlerde sinema tıka basa doluyordu. İki tip izleyici vardı biri aileler diğeri ise bizim izleyiciydi” dedi.
"İnsanlar açtı"
Neden bu kadar tuttu o filmler? Aydemir Akbaş şöyle açıklıyor “İnsanlar cinselliğe açtı ve bu filmler onların izleyebileceği tarzda ‘masumdu’, insanlar da tercih ediyordu.”
İbrahim Tatlıses’in yaveri oldu
1980’den sonra ise furya bitti ama Aydemir Akbaş kariyerine devam etti. Bu dönemde İbrahim Tatlıses ile birlikte çektiği filmler adından söz ettirdi, onun ‘yaveri’ rolleriyle kamera önüne geçti.
Bu arada yazdığı senaryolar ve yönettiği filmler de vardı. En bilineni ise Atla Gel Şaban filmiydi, hatta filmin adının ‘Şaban’ olmasına rağmen Kemal Sunal’ın filmdeki rolünün adı Niyazi’ydi. Kimse de “Ya adamın adı Şaban değil ki, neden filmin adı Şaban” demedi, Şaban ismini benimsediler.
Çocuğu olmadı
Eşi de kendisi gibi ünlü bir isim Aydemir Akbaş’ın. O dönemin ünlü mankenlerinden Beyhan Benek (Akbaş) ile dünyaevine girdi. Ancak 3 kere boşanıp tekrar evlendiler. Yıllarca çocuk istemelerine rağmen, kedilerden hamile kadınlara geçen 'toxoplasma' isimli bir hastalık geçirmiş olduğundan sahip olamadılar.
Dizilere mesafeli
Son yıllarda, yaşı ve hastalıkları nedeniyle çok fazla filmlerde rol almıyor. En son Kolpaçino serisinde kamera karşısına geçmişti. Neden dizilerde oynamadığı sorulduğundaysa “Çok uzun ve anlamsızlar, ben o işi yapmam” diye cevap vermişti.
