Molatik Gündem: Bu hafta nelere Molatik olduk? (25 Haziran 2021)

Molatik Gündem’in yeni bölümüyle sizlerleyiz efenim. Editörlerimiz yine, bu hafta kafalarına bir şeyleri taktılar Molatik oldular. Bakalım hangimiz hangi konuyu ele almış… Bu hafta Molatik olduğum konu kolpacılık oldu. Bilmeyenler için kolpacılık yalan dolan ile iş yapan, olmayan bir şeyi olmuş gibi anlatan (hastalığa kadar giderse paranoid şizofreniye neden olabilir), hayatını yalan üzerine kuran tipler için kullanılan bir sözcük. Ben de denk geldiğim kolpacılara Molatik oldum haliyle. Etrafınızda bu tipleri görmüşsünüzdür. Herkesle ilişkisi olduğunu, insanların kendisini el üstünde tuttuğu, insanların peşinden koştuğunu iddia eden tiplerdir bunlar. Narsizm var mıdır böyle tiplerde? Galiba. Sürekli kendilerinden söz edilmesini, onun üzerinden sohbetlerin dönmesini isteyen tiplerdir bunlar. Kendisi de bilir anlattıklarının olmadığını ama olmuş gibi davranır, inandırmaya çalışır. Aman sizler dikkatli olun. Çok karıştı, neyse. Haftaya görüşürüz. Selçuk Bulut Ben bu hafta 'Atiye'ye Molatik oldum. Son sezonu olan üçüncü sezonla veda ettik diziye. Açıkçası tam bir hayal kırıklığı olmuş diyebilirim. En beğendiğim sezonu da birinci sezon oldu. İkinci sezon birinci sezonun biraz daha gerisindeydi ama üç... Üçüncü sezon gerçekten hepsinden daha kötüydü. Ben en güzel şekilde veda ederler diye düşündüm ama olmadı. Sağlık olsun. Oyunculukların yapaylığı, Atiye ve kızı arasındaki anne-kız bağının olmayışı, akıllarda kalan binlerce soru, mitolojik hikayelerin birbirine girişi gerçekten başarısızdı diyebilirim. Aslında çok sağlam bir senaryo kurulabilirdi çünkü fikrin çıkış noktası çok güzeldi. Fakat bir şeyler eksik bırakılmış ve öylece kalmış gibi olmuş. Keşke tek sezonda kalsaydı dediğim bir yapım oldu. Sağlık olsun daha güzel yapımlara diyelim. Fazilet Şenol Ah Britney’im üzümlü kekim neler yaşamışsın neler. Babasının kendisi üzerindeki kontrolün artık son bulması için açtığı davanın son duruşmasında yaşadığı her şeyi anlatmış. Mutlu olmadığı zaten çok aşikar olan Britney bu sefer bunu tüm dünyaya duyurmuş. Babasının ileri gittiği seviyeyi şöyle çok kısa özetleyebiliriz, çocuk sahibi olamasın diye ‘zorla’ kadına spiral taktırmış. Yuh be yuh! Eski büyük aşkı Justin Timberlake bu sefer de susmamış Twitter’dan yardırmış. Justin Timberlake: “Bugün şahit olunanlardan sonra hepimiz Britney’e destek olmalıyız. Geçmişte ne yaşanmışsa, iyi ya da kötü, bir kenara bırakmalıyız. Bu kıza yapılanlar şimdiden ibaret değil. Hiçbir kadın kendi bedeni hakkında karar almakta engellenmemeli” Resmen el insaf diyor ve ona desteğini gösteriyor. Gerçekten bi’ kadının hayatı, bedeni üzerinde nasıl başkasının kontrolü olabilir? Bu kabusun en yakın zamanda bitmesini diliyorum. #FreeBritney Selin Nur Ceylan Herkese yeni bir haftadan selam! Bu haftaki Molatik olduğum konu tatil. Arkadaşlar ne iş yaparsak yapalım hepimiz bir yıl boyunca çılgınlar gibi çalışıyor, hem bedenimizi hem zihnimizi her gün onlarca şeyle strese sokuyor ve yoruyoruz. Peki hak ettiğimiz tatili yapabiliyor muyuz acaba diye şöyle bir düşündüm. Ve benim hiç şöyle yemeli, içmeli, gezmeli yapmış olduğum bir tatil olmadığını fark ettim. Biliyorum yalnız değilim. Sebebi de turistik şehirlerdeki, plajlardaki, restoranlar ve otellerdeki fiyatlar. İsmini vermek istemediğim bir kanalda geçen gün magazin programı izlerken bunu haber yapmışlardı. Oturdum düşündüm hesapladım. Bir lahmacunun fiyatı nasıl 180 TL olabilir diye saatlerce düşündüm. Bulamadım. Diyorum ki acaba şu turistik yerlerdeki ücretler bu kadar yüksek olmasa da canımız kendi vatandaşımız da tüm yıl çalıştığı emeğin karşılığında 1 hafta 10 gün kadar kafasını dağıtabilse, dinlenebilse, tatilini yapabilse. Pınar Civelek