Molatik Gündem: Bu hafta nelere Molatik olduk? (18 Haziran 2021)
Günlerden Cuma olduğuna göre bu haftada da Molatik Gündem’i yazma vaktimiz gelmiş bulunmakta. Mayk Şişman yıllık izinde olduğu için neye Molatik olduğunu bilemediğimiz bir süreç geçireceğiz. O yoksa biz varız, hadi bakalım kimler neye Molatik olmuş.
1
Molatik Gündem: Bu hafta nelere Molatik olduk? (18 Haziran 2021)
Günlerden Cuma olduğuna göre bu haftada da Molatik Gündem’i yazma vaktimiz gelmiş bulunmakta. Mayk Şişman yıllık izinde olduğu için neye Molatik olduğunu bilemediğimiz bir süreç geçireceğiz. O yoksa biz varız, hadi bakalım kimler neye Molatik olmuş.
2
Duyar kasmaktan yorulmadılar
Bu hafta Molatik olduğum konu aşırı ‘duyarkas’ dipler oldu. Son yıllarda hayatımıza giren bir kelime ‘duyarkas’. Oldukça da güzel bence. Türkçenin zenginliği işte, her durum için bir sözcük bulabiliyoruz.
Neyse konuya geri dönelim. Duyarkas tipler hayatımızı işgal etmeye başladılar. Ota, böceğe duyarlıymış gibi davranıyorlar. Döner yiyorsun ‘Döneri neden yiyorsun? Sokakta aç insanları düşündün mü?’, bisiklete biniyorsun ‘Bisikleti olmayan çocuklar var bu ülkede!’… Sana ne! Kardeşim sana ne! Hiç mi yorulmuyorsunuz yahu? Her şeyi kendinize dert ediniyorsunuz. Manyak mısınız siz? Bana çemkireceğine dert ettiğin şeye çare bul o zaman. Anca laf… İcraata gelince ortada yoklar. Mental olarak kendilerini tatmin ediyorlar o kadar.
Selçuk Bulut
3
Aklım vicdanım almıyor
Ben bu hafta Mehmet Ali Erbil ve Seda Sayan arasındaki kavgaya Molatik oldum. Mehmet Ali Erbil hastalığıyla birlikte sıklıkla gündeme geliyordu. Fakat son dönemlerde çok fazla açıklama yapmaya başladı. Nedense herkes hastalandığında yanında olması gerekiyormuş gibi davranıp insanlara kırıcı sözler söylüyor. Hayır kimse Mehmet Ali Erbil'e telefon açmak zorunda değil ve bence Mehmet Ali Erbil de bu mesele dünyanın sonuymuş gibi davranmasın. Neyse, son hedefi de Seda Sayan'dı. Seda Sayan'ın insanların programlarına el atıp kişileri işinden ettiğine dair bir açıklama yapmıştı Mehmet Ali Erbil, Seda Sayan da "Sen evindeki hizmetçiye tecavüz etmedin mi?" demişti. Olaya Seren Serengil bile dahil oldu. Gerçekten olanda bitende değilim de bu insanların böyle gündeme gelmesine çok şaşırıyorum.
Gerçekten ne aklım ne vicdanım kabul ediyor bu durumu. Ben "Kadırgalıyım şöyle ablayım böyle iyiyim" diyerek bu şekilde çirkin bir suçu saklayabileceğini düşünmemiştim. Ülkenin sayılan ve sevilen insanlarından böyle çirkin iftiralar ve gerçekler duymak gerçekten çok garip. Enteresan bir dönemden geçiyoruz. Hakkımızda hayırlısı olsun.
Fazilet Şenol
4
Benim aşka inancım kalmadı hiç sormaaa, soooorma!
En son hangi ünlü çiftin ayrılığına bu kadar Molatik oldum hatırlamıyorum. Evet, Merve Dizdar ve Gürhan Altundaşar çiftinden bahsediyorum. İkisi de işinde çok başarılı iki insan. Özellikle Merve Dizdar’ın ‘Masumlar Apartmanı’ndaki ‘Gülben’ rolüyle gönüllerimize taht kurdu. Tabi gündem de olunca da özel hayatları da göz önünde oldu. ‘Bizden biri gibi’ dediğimiz ikiliydi. Ve gözlerinden kalpler çıkıyordu her paylaşımlarında samimiyetleriyle bizim içimiz de sıcacık oluyordu. Evdeki hallerini hiç çekinmeden gocunmadan paylaşmaları, klasik ünlü triplerine girmemeleri her şeyleriyle göz bebeğimiz olmuşlardı. Arkadaş olarak ortak bi’ kararla ayrıldıklarını duyurmuşlar. Tabii ki evliliklerinde neler olur neler biter bilinmez aslında bizi çok ilgilendirmez. Ama doğal olarak böyle şahane iki çiftin ayrılığıyla ‘benim aşka inancım kalmadı hiç sormaa sorrma’ olarak takılıyorum. O yüzden her zaman söylerim arkadaşlar sosyal medyaya güven olmaaaaz! Ne denir ki umarım her ikisi de çok mutlu olur…
Selin Nur Ceylan
5
Gurbetçilerin hassasiyeti ve Fazilet Şenol
Fazilet genç bir kadın. İdealleri olan, gayet çalışkan, mizahi bir bakış açısına sahip ve özverili bir genç üstelik. Geçtiğimiz günlerde keyifli de bir yazı yazdı 'Gurbetçilerin tipik 10 özelliği' başlığında.
Burada Türkiye'ye gelen 'Almancı' vatandaşların genel olarak nasıl davrandıklarına baktı, aslında, onun gördüğü gurbetçi profilleri böyleydi. Ne hakaret etti ne de ayıpladı. Sadece mizahi cümlelerle bir yazı yazdı. Ben bu hafta ona gelen hakaretlere, tehditlere Molatik oldum. Ben hakaretleri ya da tehditleri buraya yazamam çünkü birini sadece yazdığı bir yazı için hedef göstermek sadece zihniyet meselesi olabilir. Sosyal medya üzerinden genç bir kadını inanılmaz cümlelerle taciz etmenin, ona hakaret etmenin karşılığı elbette hukuk önünde olacaktır. Üstelik bu konu İnsan Hakları'na taşınacaktır. Çünkü yaşadığınız ülkede yani Almanya'da kadına şiddet ve fikir özgürlüğü konusunda ciddi yasalar olduğunu biliyorum.
Sadece esprili bir bakış açısıyla yazılmış, hakaret içermeyen bir makaleyi bir kadın yazdığı için klavye başında atıp tutmalar, o yazıdan daha da fazlasını hak ettiğinizin kanıtı niteliğinde zira. Çok öfkeliyim ancak buna rağmen cümlelerimi sırf bu klavye delikanlılarıyla aynı zihniyete sahip olmamak adına hukuka sığınarak içime söylemeye çalışacağım. Herkes elbette Molatik okusun, Molatik olsun. Ancak siz ve sizin gibiler lütfen Molatik okumayın!
Bilge Şenel
6
