Mehmet Ali Erbil'in Serdar Ortaç itirafından ne anlıyoruz?

Dijital film platformunda Jülide Ateş'in sunduğu programa konuk olan Mehmet Ali Erbil gerek kendisiyle gerek arkadaşlarıyla ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Fakat açıklamaların en çarpıcısı Serdar Ortaç'la ilgili yaptığı itiraflardı. Peki Mehmet Ali Erbil, Serdar Ortaç'la ilgili neler söyledi? Bizler Mehmet Ali Erbil'in Serdar Ortaç itirafından ne anlıyoruz? Gelin hep birlikte Molatik olalım... Son dönemin en çok konuşulan iki isimleri Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç. Son dönemde Mehmet Ali Erbil hastalığıyla anılırken Serdar Ortaç da sık sık kumar borçları ve mutsuzluğuyla sosyal medyada gündem oluyordu. Mehmet Ali Erbil'in Jülide Ateş'in programında özellikle çocukluğuyla ve annesiyle ilgili yaptığı açıklamalar hepimizi derinden üzmüştü. Siz de öyle misiniz bilemem ama ben çocukluğumdan beri Mehmet Ali Erbil'i TV'de gayet neşeli ve eğlenceli görmeye alıştığım için onu hastayken ya da ağlarken görmek beni biraz derinden üzüyor. Neyse konumuza dönelim. Mehmet Ali Erbil'in böylesine çarpıcı iddialarda bulunduğu bir programda Serdar Ortaç'la olan dostluğuna ve Serdar Ortaç'ın kumar borcuna da yer vermesi de oldukça dikkat çekiciydi. Serdar Ortaç'la dostluğunuza ne oldu? sorusuna; Hiçbir zaman bozulmadı dostluğumuz, asla. Ama biz ona çok tavsiyelerde bulunduk, şunu bırak artık dedik, nedir yani kazanacağın? Ne kazanabilirsin? Kaybettiklerine bak önce bir ya. Neler kaybetti benim canım arkadaşım, neler kaybettiğini biz çok iyi biliyoruz. O kadar bağımlı oldu ki bir türlü kopamadı. O da öyle deşarj oluyor. Besteyi oradan etkilenerek yapabiliyor diyelim... diyerek hepimizin üzüldüğü duruma Serdar Ortaç'ın yakın arkadaşı olarak kayıtsız kalamamış haliyle. Ama üslubu da çok sevimli, üstten değil candan. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın arkadaşını yanlış olan yoldan döndürememiş ama kınamadan üzüntüsünü dile getiriyor. Yani Ben demiştim ifadei yok sözlerinde. Samimi ve içten bir üzüntü var. Bu üzüntüsüne de Mehmet Ali Erbil sözlerine; Bütün telif haklarını sattı, buraya kadar geldi durum. Hayatının garantisiydi, emekli maaşıydı, telif haklarını satmak ne demek ya? Ne için sattığını biliyor musunuz? Evinde kumar oynamak için sattı. Ben çok yakın arkadaşıyım, bunu benden iyi kimse bilemez. Şimdi şarkıları nerede çalınsa, parası sattığı adama gidiyor. O parayı aldı kumarda bitirdi. O bizden vazgeçmez, biz de ondan vazgeçmeyiz ama vazgeçemiyoruz kumardan diyerek durumun Serdar Ortaç gibi vahim derecede olmadığını da ifade etmiş. (Ama Serdar Ortaç'ın telif haklarını satmasına da aşırı şaşırmadan edemiyorum şöyle bir kenardan köşeden belirteyim sonra bu konuya döneceğim.) Kumarla bağımlılığınız hayatınızda nelere mâl oldu? sorusuna da; Hiçbir şeye mâl olmadı, ne bir ev, ne bir araba kaybettim kumarda. Sahneye çıkardım, onun ücretini alırdım, ayrıca bana orada oyun oynamam için para, fiş verirlerdi, onunla oynardım, kaybedersem bırakırdım. Hiçbir zaman için evimi satayım, arabamı satayım, bağımlı olayım; hiçbir şeyim olmadı. Çünkü arkada çoluğum çocuğum var. Evlerim barklarım olmazdı, ben ölmeden çocuklarımın her birinin evi var, her birinin hayatını garanti ettim. Yine oynayabilirim, hepsinin hayatını garanti etmişim ama... Öyle arkadaşlarım var ki, evlerine dev ekran kurup kumar oynuyorlar, ama böyle bir huyum yok, Allah beni ne uyuşturucuya ne kumara bağımlı yapmadı, hiçbir şeye bağımlı olmadım yanıtını vermiş. Peki biz bütün bu cümlelerden ne anlıyoruz? Arkadaşlar kimseyle ve özellikle kumarla yani kötü alışkanlıklarla herkesin esprisini yaptığı Seninle Serdar Ortaç ve kumar borcu gibi olabilirdik durumuna gelmesin. Bağımlılığın her türlüsünün ne kadar kötü olduğunu Mehmet Ali Erbil bize Serdar Ortaç üzerinden gayet güzel bir şekilde ifade etmiş. Bir sanatçının telif haklarının gitmesi demek geleceğinin gitmesi gibi bir şey. Düşünsenize yaşlanana kadar üretmek zorunda kalacaksınız. Ve şu an herkes deli gibi Serdar Ortaç dinlerken Serdar Ortaç'ın bu şarkılarından para kazanamaması ne kadar kötü. Demek ki kumar öyle bir şey ki insanı emeğini satmaya kadar götürebiliyor. Her şey gibi duruma Mehmet Ali Erbil gibi yaklaşanlar da var. Ama bence kimse o topa girmesin. Çünkü kimse neye ne kadar dirayetli olacağını kestiremez. Ben Mehmet Ali Erbil'in dediklerinden şunu anlıyorum: İbret. Tamamen Mehmet Ali Erbil'in şu cümleleri ibretliktir yani. Arkadaşı üzerinden, hem de çok yakın bir arkadaşı üzerinden kumarın, kötü alışkanlıkların neye mal olabileceğini aşırı güzel anlatmış ve ifade etmiş. Ve insanların nasıl kurtulamadığını da. Bence kumar başta olmak üzere bağımlılıklar ilgili bir kamu spotu yapmak yerine Mehmet Ali Erbil'in ibretlik şu sözlerini yayınlasalar herkes bir geri adım atar bence. Evinde kumar oynatmak için telif haklarını satan Serdar Ortaç'tan belki şimdi kendine ait bir evi bile olmayan Serdar Ortaç'a... Bağımlıklardan uzak, aman dikkat... Fazilet.Senol@milliyet.com.tr twitter.com/SenolFazilet instagram.com/SenolFazilet