'Masumlar Apartmanı'nda Naci ölecek mi?

Heyecanlı mı heyecanlı bir 'Masumlar Apartmanı' 17. bölümü geride bıraktık. İnci’yle Han’ın evliliğinin açığa çıkmasıyla birlikte gelişen durumlar kalp tempomuzu hızlandırdı. Bakalım, 'Masumlar Apartmanı’nda Han ile İnci’nin evliliği hangi yola girecek? Naci ölecek mi? Acilen konuya Molatik oluyoruz... ‘Masumlar Apartmanı’ 16. bölümde biliyorsunuz ki Naci ile Gülru’nın kızı Safiyelerin apartmana kaçmış ve Safiye’yle karşılaşmıştı. Safiye bu karşılaşma sonucunda Tomris’in, Naci’nin kızı olduğunu öğrenmedi ama biraz daha sabretse öğreneceği şeyi yani Han ve İnci’nin evliliğini öğrendi. İlk olarak İnci’nin dedesine söylemeye çalışan yeni evli ama pek de yeni evli olmayan Han ve İnci çiftimize Safiye baskını geldi. Han ve İnci evli olduklarını söyleyemeden Safiye, dedesine tabiri caizse ortalığı ayağa kaldırarak, yakıp yıkarak söyledi bütün gerçeği ‘fosil’ dedeye anlattı. Durumdan da anlayacağınız üzere ortalık kaos... Herkesin tansiyonlar düştü, kanı beynine sıçradı ve ayrı ayrı olarak İnci ve Han, karı-koca olarak aile evlerinden şutlandılar. Hal böyle olunca da biz bölümün büyük bir kısmında Han ve İnci’nin konaklama mücadelelerini ve özellikle hatta ağırlıklı olarak Safiye’nin sinirlenmelerini izledik. Ayrıca ek bir yorum yapmak gerekirse bakın kaç bölüm oldu ben hâlâ Han ve İnci’nin neden evlendiğini anlayamadım. Hani aileler kabul etmez, rest çekip ayrı bir düzen kurup evlenirsiniz ama her şey aynıyken bir de üstlerine kimseye haber vermeden düğün yaptılar. Üstüne üstlük aile evlerinde kalmaya da devam ettiler. Ben bu durumu hâlâ anlayamadım. İnsanın “Kankalar neden evlendiniz o zaman?” diye sorası geliyor. Madem ailelerinizin rızası sizin için bu kadar önemli evlenene kadar ikna çalışmalarına başlasaydınız sonra da sevdiklerinizin içinde olduğu bir düğün yapsaydınız. Açıkçası İnci’nin dedesine “Evlenmek zorunda kaldık” demesi de komiğime gitti. “Arkadaşlar bakın acilli evlenmem geldi. Ama çok acilli. Evlendik biz de” gibi bir yorum olmuş gibi. Bundan dolayı da Han ve İnci’nin ilişkisinin bulunduğu senaryolarda hep bir kopukluk, kafada hep bir soru işareti var. Durum böyle olunca da Han’ın yaptığı hatadan dolayı Safiye’nin bütün erkeklere duyduğu nefret açığa çıktı. Böylece Naci’yle olan ilişkisine de mesafe koymaya başladı. Mesafe koymaya başladı dediğim yani tersleyerek, kızarak, sinirlenerek mesafe koymaya çalıştı. Gariban ama çok da gariban olmayan Naci de durumu anlamlandırmaya çalıştı ama üzümlü kekim Gülben yetişti olaya. Gülben, Safiye'yi kastederek Naci'ye “Han’a kızgın, sen tek umudusun annemden kurtulması için” dedi ve bastı aminoasiti, verdi coşkuyu... Naci tabii bomba. Ama çok da bomba değilmiş arkadaşlar. Hemen bu sahnelerden sonra biz Naci’nin hasta olduğu haberini aldık. Ölümcül olduğu söylenen bu hastalığın ne olduğu belli değil ama anlık felç geliyor. Safiye’nin yanında da oldu ama Safiye çekip gittiğinden pek anlamadı. Bir yandan da Gülben, Safiye’yi ikna çalışmalarına başladı. Hiçbir şeyin onun uğursuzluğu yüzünden olmadığını, her şeyin mantıklı gerekçelerini sunarak onu bir nebze de olsa ikna etmiş gibiydi. Ara not geçeceğim uğursuz demişken, Safiye’nin hayalinde annesinin ona etamine işlenmiş ‘Uğursuz Safiye’ yazılı çerçeveyi vermesi çok komikti. Neden bilmiyorum ama o dram arasında böyle lakayt, “Bak sana ne aldım” şakalarının getirdiği bir ciddiyetsizlik vardı. Bir de ona emek edilmesi beni çok güldürdü... Evet şimdi konumuza dönelim. Yazık, üzümlü kekimiz Gülben, ablasını ne kadar ikna etmeye çalıştıysa da Gülru yapacağını yaptı. Safiye’nin yanına gidip “Biz Naci’yle evlendik ve bir kızımız var ona söyle kızını görsün” tarzında bombayı saldı, çekti gitti... Resmen, “Bak ben seni hâlâ seviyor derken diye avuturken Naci’yle evlendim. Üstüne kızımız var. Ama o sana olan saplantılı aşkıyla yaşadı. Şuna bir şey de de kızına dönsün” başlıklı konuşmasını Safiye’ye yaptıktan sonra Safiye de haklı olarak kayışları kopardı. Naci, bu sebeple Gariban Naci değil. Yani Safiye nerden tutsa elinde kalıyor. Öyle bir hayat. Garibanın yüzü güler mi? Şu anlık gülmedi. Safiye’nin bu durumu öğrendikten sonra annesinin kafasının içinde susmadığı, Safiye’nin annesi sussun diye krize girdiği sahne inanılmaz bir sahneydi. Bölümün en iyi sahnesiydi. Ezgi Mola’yı oyunculuğundan dolayı ayakta alkışlamak gerek... Evet şimdi diziye dönelim. Kafasını duvarlara vura vuran Safiye’nin yardımına yine Han koştu. Tabii o sırada ablasına söylediği “Burada İnci’yle birlikte hep beraber yaşayacağız” sözlerini de İnci bir güzel duydu. Ve Han ve İnci ilişkisi arasında yine bir kriz yaşandı. Valla Ortadoğu devletleri gibi Han ve İnci ilişkisi de krizlerden krizlere giriyor. Bakalım, bunu nasıl atlatacaklar ya da atlatabilecekler mi? Ama herkes dizide haklı. Nasıl mümkün bilmiyorum ama insan kimseye kızamıyor. Bakalım, belki ‘Masumlar Apartmanı’ 17. bölümde kızacağımız birileri olabilir. Merakla bekliyoruz... senolfazilet@hotmail.com twitter.com/SenolFazilet