'Masumlar Apartmanı' eski temposuna dönüyor!
“Acaba sıkmaya başlar mı?” diye devam edeceğini düşündüğümüz ‘Masumlar Apartmanı’ eski temposuna dönüyor gibi. Özellikle Safiye’nin yaşadığı travmanın aynısını Gülben’e yaşatması bölümün en dikkat çekici sahnesiydi. Peki, Safiye annesini bırakabilecek mi? İnci, Han’ı gördüklerinden sonra olduğu gibi kabul edebilecek mi?
Her karaktere değinen bir bölüm
‘Masumlar Apartmanı’nın son bölümünde tempo iyice arttı. Sadece İnci ve Han’ın ilişkisine değil Neriman’a kadar hemen her karakterin sorunlarına değinen bir bölüm izledik. Artık aynı klişe yalanların olmadığı herkesin kartlarını bir nebze de olsa açık açık oynadığı bölümlere geldik.
Gülben ve Esat aşkı…
Herkesin içten içe merak ettiği, bir yandan da olasılık vermediği Gülben ve Esat aşkının akıbeti belli oldu. “Allah Gülben gibi sevenini karşımıza çıkarsın” diye içten içe dualar edeceğimiz bir aşka tanık olduk. “O heyecanı, mutluluğu…” derken hiç beklemediği bir yerden yedi yumruğu.
Safiye tanık olduktan sonra…
Ciğerlerine ciğerlerine vurdu aparkatları resmen Esat. Gerçi Esat’ı da suçlayamayız ama söz konusu Gülben olunca insan biraz daha hassas olabiliyor. Bence asıl olay; Esat’ın Gülben’e “Ben seni sevmiyorum” konuşmasını yaparken, Safiye’nin bu ana tanık olmasından sonra başladı.
En etkileyici yer
Dizide yapılan flashback'lerle Safiye’nin travmasının aynısının yaşatılması, Safiye’nin resmen annesinin sözcüklerini birebir tekrarlayıp, resmen ve cismen annesi haline gelmesi ve Gülben’e kendi yaşadığı travmaları yaşatması bence bölümün en çarpıcı yerlerinden biriydi.
‘Kırmızı Oda’da da…
Durumun, yaşanılan travmaların ve bıraktığı etkinin çok güzel yansıtıldığını düşünüyorum. Çünkü buna benzer bir travma canlandırmasını ‘Kırmızı Oda’da; Alya’nın travmasını anlatırken birden annesinin cümlelerini tekrar ettiği ve annesinin hareketlerini birebir canlandırdığı sahnede de izlemiştik. Bence bu gibi sahneler, gerçekçilikle beraber dizinin etkileyiciliğini de artırıyor.
Ah Gülben…
Bununla birlikte olarak; Gülben’in, ablasının aynı annesi olduğunun farkına varmasıyla birlikte zincirlerini kırmaya başladığı anlardan biriydi kesinlikle. Ah Gülben… Bir defa kalbin kırılıp paramparça olunca aşamayacağın engel, kıramayacağın zincir kalmıyor değil mi?
Gülben’in aydınlanışına tanık olduk
Gülben’in kurduğu, “Seni annemden kurtaracağım” sözünün Gülben’de yarattırdığı farkındalık; şaşırmakla birlikte, ağlatarak, “Helal kız sana yürü be Gülben” de dedirtmedi değil. Çünkü öyle etkileyici bir sahneydi, vallahi o anı ben bile yaşamış gibi oldum. Resmen Gülben’in aydınlanışına tanık olduk.
Peki ya Safiye?
Bununla birlikte Gülben’e gelen bu farkındalığın ve yavaştan da olsa zincirlerini kırması mevzusunun Safiye’ye ne zaman nasip olacağını düşünmeye başladık. Acaba Safiye, birebir annesi olduğunu ne zaman fark edecek? Gülben’in annesinin kıyafetlerini camdan aşağı atması gibi Safiye’nin annesini içinden nasıl atacak? Sandıktan annesinin kumaşlarını çıkarıp elbise dikmeye karar vermesi bize daha zamanı olduğunu gösteriyor ama işte… Umut… Fakirin ekmeği.
Her şey açık
Bununla birlikte Han’ın İnci’ye, o çöp dolu apartman dairesini göstermesi de senaryoyu değiştiren noktalardan biriydi diye düşünüyorum. Çünkü artık yalan yok, aynı bahaneler yok. Evliliklerini, İnci’nin dedesi hariç herkesin öğrenmesi ve birçok şeyin açığa çıkmaya başlaması diziye canlılık getirdi.
“Acaba?”
Şimdi diziye “Acaba?” diyerek devam ediyoruz. ‘Masumlar Apartmanı’; “İnci, Han’ı olduğu gibi kabul edecek mi?”, “Gülben zincirlerini kırabilecek mi?”, “Safiye ne zaman annesi olduğunu fark edecek?”, “Han ve İnci’nin evliliği ne zaman aileleri tarafından kabul görecek?” gibi sorular sordurtmaya başladı… Bakalım, ilerleyen bölümlerde ‘Masumlar Apartmanı’ sakinlerini neler bekliyor...
