Leonardo DiCaprio'nun servetini harcadığı 20 şey

Bir çocuk olarak filmlerde görünmeye başladığından beri Leonardo DiCaprio, bütün dünyanın odak noktası. Oyunculuk yeteneğinden kuşkumuz yok. Sinema endüstrisinde en tepeye tırmanmak sanki en başından beri kaderinde vardı. Ve o kaderi adım adım yaşadı. Leonardo DiCaprio bugün dünyanın en başarılı aktörlerinden biri. Başarı ve övgü, beraberinde zenginliği de getiriyor tabii. Peki parasını nasıl harcıyor sizce? Aşağıdaki listenin bazı maddeleri sizi şaşırtacak ve hiç bilmediğiniz Leo ile tanıştıracak. Diğer zengin ünlülerin neye para harcadığı biraz daha öngörülebilir ama Leo onlardan değil! O, parasının banka kasasında tozlanmasına izin vermiyor. Bizim satın almayı hayal bile edemediğimiz şeyleri almaktan kesinlikle korkmuyor. Neden almasın ki zaten? Çok çalıştı, mükemmel bir kariyer yaptı ve birçok zorluğa göğüs gerdi. Kendini ödüllendirmek istemesi çok doğal. Ünlülerin para saçtığı bazı şeyler hakikaten ilginç olabiliyor. Sanıyoruz ki çok lüks şeylere takıntılılar, hep onlardan alıyorlar. Ama bazen öyle olmuyor işte. Aslında ünlüler de bizim gibi sıradan insanlar. Bu özellikle Leonardo DiCaprio söz konusu olduğunda böyle... Adam oyuncak koleksiyonu yapıyor yahu! Sınırlı sayıda üretilenlere inanılmaz paralar harcıyor. Dedikodulara göre, özellikle Star Wars koleksiyonu efsaneymiş. Leonardo DiCaprio kendini 'gerçek bir koleksiyoner' olarak tanımlıyor. Sadece oyuncaklara değil, hatıra değeri taşıyan her şeye karşı müthiş bir tutkusu var. Bu tutkusu sinema ile birleşince, önemli filmlerde kullanılan materyallere para harcaması normal. Bir oyuncu olarak, eski filmlere takıntılı. Humphrey Bogart gibi eski klasik aktörleri seyretmek, ona oyunculuk konusunda ilham veriyormuş. 'Casablanca' ise ekstra önemli. Çünkü bu filmi seyrettikten sonra karar vermiş oyuncu olmaya. Dolayısıyla oradaki piyanoyu alması da normal. Leonardo DiCaprio sanat koleksiyonerliği ile ünlü. Sadece klasik resim sanatıyla ilgilenmiyor. İş sanata gelince her dalda kesenin ağzını açmaya çekinmiyor. Şu anki koleksiyonu milyonlarca dolar değerinde. Kendisine 'sanat uzmanı' bile diyebiliriz; en kaliteli müzayede ve galerilerde sıklıkla görülüyor çünkü. Koleksiyonunda Ed Ruscha, Banksy ve diğerler önemli sanatçılardan parçalar bulunuyor. Cömert aktör, aldığı parçaları halkla paylaşmayı da seviyor. Örneğin Haiti yardım fonları için para toplamak amacıyla bir hayır müzayedesinden 125 bin dolarlık Ed Ruscha tablosu satın almıştı. Ayrıca popüler bir Banksy tablosunu bir sanat galerisine bağışlayarak halka açık hale getirdi. Leonardo DiCaprio büyük bir spor hayranı. O kadar ki, bazı turnuvalara sponsor bile oldu. Beyzbol şapkalarına duyduğu hayranlığına bakarak bile kendisinin bir beyzbol fanatiği olduğunu söyleyebiliriz. Bu maçları (ve tabii futbol maçlarını) izlemek tahmin ettiğinizden daha pahalı bir şey. Leonardo DiCaprio hiçbirini kaçırmıyor. Avrupa'daki Şampiyonlar Ligi maçlarını, FIFA Dünya Kupası'nı, en pahalı yerlerden izliyor. Her zengin ünlünün yatı olması gerekir, değil mi? Leonardo DiCaprio'da da durum böyle. Büyük bir yatta çekilmiş paparazzi fotoğraflarını görmüşsünüzdür.Yat olayı, Leo'nun büyük para harcadığı zevklerinden biri. Fakat enteresandır ki, satın almaktansa kiralamayı tercih ediyor. Çoğunlukla işadamlarına ya da Suudi Arabistan kraliyet ailesi üyelerine ait yatları kiralıyor. Yatlarını FIFA Dünya Futbol Kupası ya da film festivalleri gibi yüksek profilli etkinliklere gitmek için bir ulaşım aracı olarak kullanıyor. Şaka gibi ama gerçek. Siz daha metrobüse binin. Bu ara herkesin dilindeki dedikodu, Leonardo DiCaprio'nun Belize sahillerindeki bir adada 'eko oteller zinciri' inşa etme planları. Bu oteller, tatil yaparken çevreye duyarlı davranmak isteyen turistler için tasarlanacak. Leonardo DiCaprio'ya milyon dolarlara patlayan bu fikri, Belize Adası sakinleri pek sevmedi. Adadaki bir balıkçı, otel inşaatının bölgedeki balık popülasyonunu düşürdüğünü, çevreyi korumak bir yana, aksine zarar verdiğini söylemişti. Koleksiyonunu yaptığı tek şey, film materyalleri değil. Eğlence sektöründeki özel ve kıymetli olan her materyale ilgi duyuyor. Örneğin; U2 grubunun vokalisti Bono'nun gitarına 100 bin dolar ödedi. Tabii bu para, Haiti mağdurlarına gitti. Leonardo gerçekten Bono'nun hayranı mı yoksa Haiti'ye destek mi olmak istedi bilemem ama gelecekte ciddi anlamda para edecek olan her şeye yatırım yaptığı bir gerçek. Bono'nun gitarının da günün birinde milyon dolarlar edeceği malumunuz. Bu 'harcama' belki de gerçek bir 'harcama' değil, 'yatırım'dır. 7 Şubat'ta Space X'in Falcon Heavy roketi yola çıktı ve herkes bir kez daha gözünü çok zengin ünlülere çevirdi: Acaba uzaya giden ilk ünlü kim olacak? Leonardo onlardan biri olabilir. Zira uzay için para harcamaya gayet istekli. Bir keresinde Obama'ya Mars'a gitmek istediğini söylemişti. Bunlarla beraber; adını açıklamayan bir zenginin Leonardo DiCaprio ile aynı gün, aynı araçla uzaya gitmek için 1 buçuk milyon dolar ödediğini ve bu paranın da bir hayır kurumuna bağışlandığını hatırlatalım. Leonardo DiCaprio kadınlara çok düşkün. İlişkilerini şöyle bir gözden geçirirseniz, dünyanın en güzel kadınlarıyla aşk yaşadığını göreceksiniz. Blake Lively ise, en çok konuşulan ilişkilerden biriydi. Aşkları bir yıl sürmüştü. Leo'nun çevreye duyarlı bir insan olduğunu biliyoruz. Bu duyarlılık ona ilham kaynağı oldu ve sevgilisi Blake Lively için 40 bin dolara bir Toyota Prius aldı. Leonardo DiCaprio gezmeyi, dolaşmayı çok seviyor. Oradan oraya gitmek, dünyayı dolaşmak, çılgın hayatının bir parçası. Bu seyahatler bazen oyuncu seçimleri, galalar gibi işiyle ilgili olsa da, bazen de sadece zevk için oluyor. Malumunuz Leonardo son derece hayırsever ve çevreye duyarlı bir arkadaşımız. Bu hayırseverlikleri ve çevreci duruşu sebebiyle, dünyanın birçok bölgesine seyahat edip konuşmalar yapıyor, ödüller alıyor. Bu gezilerini de hep özel jetiyle gerçekleştiriyor. Özel jet dediğimiz de ucuz bir şey değil tabii. Ancak kendisi bu lüks seyahatlerden oldukça hoşlanıyor. Kendisini eleştirenler, Çevreyi kurtarmaya çalışıyor ama çevreye en çok zarar veren jetleri kullanıyor diyor. O 'first class'a binecek kadar 'ucuz' bir insan değil tamam mı?! Leonardo'nun para ödediği en enteresan parçalardan biri de, Oz Büyücüsü filminde kullanılan kırmızı ayakkabılar. Bu filmin nasıl sevildiğini bilirsiniz. Çocukken hepimizin hafızasında yer etmişti. Belli ki Leo da bizden! Çocukken bu filmi bayağı seviyordu herhalde. Bu ayakkabıyı böylesine çok istediğine göre... Ama kimbilir belki de filmi bir kez bile izlemedi, sadece film koleksiyonuna dahil etmek istedi. Leonardo elektrikli arabaları seviyor ama basit bir Prius ile tatmin olmuyor tabii. Çevre duyarlılığını bir kenara bırakıp etrafta hava atmak için dolaşırken Fisker Karma ile çıkıyor sokağa. Ki bu, dünyanın en seksi spor arabalarından biri. Sadece Leo'da değil, birçok ünlüde var. İtiraf edin, şahane değil mi ya? Yaklaşık 100 bin dolar değerindeki araba Leo'yu tamamen tatmin edebilmiş değil. Aslında bir araba şirketi kurdu kendisi. Şirketin temsilcisi, DiCaprio pazarlama ve reklam departmanıyla birebir iletişim halinde. Özellikle çevresel ve sürdürülebilirlik konularına çok önem veriyor diyor. Bazen parayı harcayabileceğimiz en iyi yer, banyomuzdur. Kim dünyanın en lüks banyosuna sahip olmak istemez ki? Leonardo işin ciddiyetini anlamış ve konu duşa gelince, evine en iyisini yaptırmış. Şu an yaşadığı villada çok özel bir duşu var. Ahizeden C vitaminli su akıyor ki bu da tahmin edersiniz, aşırı sağlıklı bir şey. Zengin insanların vazgeçilmez tutkusu saat, Leonardo için de önemli. Arabaydı, evdi, yattı; bunlar tabii ki önemli. Ama bir saat, kişinin ne kadar klas olduğunun vücudundaki tek göstergesi. Ve bu yüzden önemli... Leonardo da saat konusunda oldukça hassas. Zevkli de. Ama kesinlikle ucuzcu değil! Favori saat markası Tag Heuer. Yıllarca bu markayı tercih etti, çok pahalı saatlerini satın aldı. Leonardo'yu güneş gözlükleri olmadan görmek imkansız. Yaz kış takmaya bayıldığı bir aksesuar. İster paparrazilerden saklanmak için olsun, ister modaya uymak için; çok yakıştığını kabul etmeliyiz. Leonardo her gün farklı marka gözlük takıyor. Yukarıda gördüğünüz fotoğrafta Persol markasını tercih etmiş. Bu modeller aslında o kadar da pahalı değil; yaklaşık 250 dolar değerinde. Yıllar içinde Leonardo DiCaprio tam bir emlak kurnazı olduğunu kanıtladı. Sık sık ev alıp satıyor. Sattığında da büyük gelir elde ediyor. Örneğin çok genç yaşta aldığı Malibu'daki evini geçtiğimiz günlerde satarak 10 milyona yakın kar etti. Eko oteller, özel adalar ve sayısız villayla birlikte Leonardo yıllar içinde birçok daireye de yatırım yaptı. Dünyanın dört bir yanında evi var desek yalan olmaz. Amerika'nın doğu ve batı yakası sahillerinde, Hollywood civarında da birkaç evi var. Leonardo sadece kendisine değil, annesi için de büyük harcamalar yapmayı seviyor. Alman asıllı annesini magazinde pek görmüyoruz ama Leo ona çok düşkün. Annesi de oğluyla gurur duyuyor. Leo'nun verdiği en acayip hediyelerden biri, binlerce dolarlık bir tasarım çantaydı. Leonardo, bir yardım ihalesi için teklif verdikten sonra bu hediyeyi kazanmıştı. Hediyeyi Paris Hilton yüzsüzce Leonardo'dan istedi ama o annesine verdi. Ünlülerin evcil hayvanlarına çok fazla para harcadığını biliyoruz. Yıllarca garip hikayeler duyduk ancak hepsinden önemlisi buydu: Leonardo kaplanlarla değil, farklı türde bir hayvanla ilgileniyor: Kaplumbağa. Kalifornia'daki Sürüngen Yetiştiricileri Konferansı'na arkadaşlarından biriyle katıldığı ve tüm farklı hayvan türlerine hayran olduğu söylentileri dolaştı. Daha sonra Kalifornia evcil hayvan deposundan 10 yaşındaki Kaplumbağa Sulcası ısmarladı. Bu tür kaplumbağa 200 kiloya kadar büyüyebiliyor ve 80 yıl yaşayabiliyor. Yani kaplumbağanın büyük olasılıkla kendisinden daha uzun süre yaşayacak. Leonardo DiCaprio'nun çok fazla para harcadığı bir diğer şey de, dernekler. Aslında bu Leo'nun parasını harcadığı en önemli şey de olabilir. Bağış konusu onun için öylesine önemli ki, Leonardo DiCaprio Vakfı diye bir kuruluşu bile var. Organizasyon, 'okyanusların korunması, iklim değişikliği ve yerli hakları; dünyadaki tüm insanların sağlık ve refahı için' çalışıyor. Leonardo DiCaprio'nun tutkusu her zaman film yapımı oldu. Onu kamera önünde tanıyoruz, her kitleyi etkileyebilen bir oyuncu. Ancak son zamanlarda, Leo başka bir açıyla çalışmaya başladı. Oynadığı filmlerin gösterim haklarını satın alıyor. Ne dersiniz? Gayet mantıklı bir yatırım bence.