Leaving Neverland sonrası Michael Jackson'a nasıl bakacağız?

Efsane müzisyen Michael Jackson'a bakış açınızı 180 derece değiştirebilecek belgesel Leaving Neverland, tüm dünyada infial yarattı. Artık Michael Jackson dinlememeli miyiz, yoksa sanatçıları yaptıklarından azade değerlendirebilir miyiz? Michael Jackson, dünyanın en ünlü ve sevilen müzisyenlerinden biri. Yaşarken de ölümünün ardından da etkisi çok büyük oldu. Pop müzikte çok fazla şeyi değiştirdi kendisi. Döneminde, yaptığı ve yaşadığı her şey olaydı. Sadece Jackson Ailesi'nin değil, tüm dünyanın en büyük yıldızıydı. Dinleyicilerinin onunla kurduğu bağ da derindi. Michael Jackson yaşadığı dönemde, şimdinin en iri puntoyla ismi yazılan popçularından bile daha popüler ve etkileyiciydi. Onun içmediği su içilmez, yemediği yemek yenmezdi. Henüz 5 yaşındayken sahneye çıkmaya başlayan Jackson, ömrünü konserlerde ve stüdyolarda geçirdi. Stadyum konserlerinin altın yaldızlı ismiydi. Küçük yaşta ünlü olmasının da belli başlı etkileri vardı üzerinde. Fakat, övgülerle birlikte tartışmalar da büyüktü: Michael Jackson bir çocuk istismarcısı olabilir miydi? Yaşarken de birkaç defa bu suçlamayla karşılaşan Michael Jackson, tamamen aklanmasa bile bir süre sonra, bir şekilde kurtulmayı başarmıştı. Şimdi ise ABD'nin en çok izlenen televizyon kanallarından olan HBO'nun Leaving Neverland isimli iki bölümlük belgeseliyle, bu iddialar tekrar gündeme geldi. Belgeselde daha önce açılan ve Michael Jackson'un aklandığı iki davadan da bahsediliyor. Leaving Neverland, iki çocuğun Michael Jackson'ın 'evi' olan Neverland'de istismar edilmelerine odaklanan bir belgesel ve olabildiğince ciddi bir şekilde anlatıyor olan biteni. O zaman çocuk olan iki kişinin yaşadıklarını tüm detaylarıyla öğreniyoruz. Önceki davalarda Wade Robson'ın ifadesiyle ömür boyu hapisten kurtulan Michael Jackson, bu sefer yine Robson'ın olayı detaylarıyla anlatmasıyla 'suçlu' statüsünde değerlendiriliyor. Belgesel, çocuklar ve ailelerinin tanıklıklarına odaklanıyor. İki bölümlük seriyi dokunaklı hale getiren de, o zamanki çocukların yaşadıklarını bütün detaylarıyla ve yer yer ağlayarak anlatması. Çocukların Michael Jackson tarafından Neverland'de türlü tacizlere uğradığını öğreniyoruz. İddialara göre Jackson, çocuklarla birlikte uyuyor, fiziksel olarak onları taciz ediyor, çocuklar yanında olmadığı zaman saatlerce onlarla telefonda konuşuyor. Hakikaten çok sarsıcı. Bu sarsıcı iddiaların yanında, 'sanatçılara' nasıl bakılması gerektiği de konuşuluyor. Pek çok ülkede, belgeselin yayınlanmasının ardından Michael Jackson şarkıları radyolarda boykot edilmeye başladı. Bazıları ise sanatçıların özel hayatlarıyla sanatlarının birbirinden ayrılması gerektiğini iddia ediyor. Aman canım, sanatçı dediğin marjinal olur demek, pek çok şeyi gölgeliyor. Bu düşüncenin hatalı olmadığını söyleyemeyiz. Picasso'nun kadın düşmanlığını, Michael Jackson hakkındaki bu iddiaları, Kevin Spacey'in yaptıklarını konuşmalı ve 'sanatçı' olmakla bunların bir alakası olmadığını kavramalıyız. İddialar kanıtlanabilir olmadığı için şu an hiçbir şekilde Jackson'un ne yüzde 100 masum olduğunu ne de yüzde 100 suçlu olduğunu söyleyebiliriz. Bildiğimiz tek şey, Neverland'in o dönemde çocuklar için gerçekten 'tekinsiz' bir yer olduğu...