Küçük bir gazeteden dünyanın en çok satan gazetesine 'Joseph Pulitzer'

Bundan tam 173 sene önce dünyaya gelen Joseph Pulitzer, neredeyse 200 yıl öncesinden günümüze ışık tutuyor. Peki Joseph Pulitzer, küçük bir gazeteyi nasıl dünyanın en çok satan gazetesi haline getirdi? ‘Pulitzer Ödülleri’ nasıl verilmeye başlandı? Gelin Molatik olalım… 1847 senesinde Macaristan’da dünyaya geliyor Joseph Pulitzer. Fiziksel özellikleri nedeniyle Avusturya, İngiltere ve Fransa’da orduya kabul edilmeyince 1864’te, Amerikan İç Savaşı’nda Kuzey eyaletlerinin ordusunda savaşmak üzere ABD’ye göç ediyor. 1865’te Amerikan İç Savaşı’nın son bulmasıyla birlikte Missouri Eyaleti’ne bağlı St.Louis’de yaşamaya başlıyor ve orada ‘Westliche Post’ adlı Almanca gazetede muhabir olarak çalışıyor. Bir süre sonra Cumhuriyetçilerin adayı olarak Demokratların egemen olduğu Missouri’nin eyalet meclisine seçiliyor Pulitzer. 1871’de ‘Westliche Post’un bir kısım hisselerini, 1874’te ise ‘Staats-Zeitung’ adlı başka bir gazeteyi önce satın alıyor, daha sonra ise bunları satarak kâr ediyor. Ardından 1872’de satın aldığı ‘St. Louis Post’ ile 1874’te satın aldığı ‘St. Louis Dispatch’ adlı gazeteleri, ‘Post-Dispatch’ adı altında birleştirerek yükselişe geçiyor Pulitzer. ‘Post-Dispatch’ ile başarılı bir şekilde yayınlarına devam eden Pulitzer, öte yandan kumar, şans oyunları ve vergi kaçakçılığını hedef alan kampanyalar yürüterek, bunlara karşı mücadele ediyor. 1883’te ‘New York World’ adlı gazeteyi satın almasıyla Amerikan yayıncılığında çığır açacak işler yapmaya başlayan Pulitzer, bu gazeteyle birlikte demokrasiyi ve toplumsal adaleti savunacak çalışmalara imza atıyor. Belirli bir siyasal partinin görüşleri doğrultusunda yayım yapan Amerikan gazetelerinin aksine bağımsız bir yayın politikası izleyen ve böylece gazetenin pazar günü tirajını 625.000’e ulaştırarak rekor kıran Pulitzer, gazeteciliğe çok farklı yaklaşıyor. Pulitzer, o dönemde herkesin merakla takip ettiği gazete olan ‘New York World’ ile kitle gazeteciliğini yeniden şekillendiriyor. Küçük bir gazeteyi satın alarak dünyanın en çok satan gazetesi haline getirmeyi başaran Pulitzer, öte yandan genç gazetecileri yetiştirip onların demokrasiye katkılarının olmasını istiyordu. Tam da bu yüzden 1911’de hayatını kaybetmesinin ardından bıraktığı mirasla 1912 yılında ‘Columbia Üniversitesi Gazetecilik Fakültesi’ kuruluyor ve vasiyetinde belirtmiş olduğu gibi bu okul tarafından 1917 yılından itibaren ‘Pulitzer Ödülleri’ verilmeye başlanıyor. İşte ‘Pulitzer Ödülleri’ bu şekilde ortaya çıkıyor. O günden beri de dünyanın en prestijli ödüllerinden bir tanesi. ‘Pulitzer Ödülleri’ sadece gazetecilik üzerine değil edebiyat ve müzik dahil toplam 21 ayrı kategoride veriliyor. Gazetecilik alanında; ‘Kamu Hizmeti’, ‘Son Dakika Haberi’, ‘Araştırmacı Haber’, ‘Açıklayıcı Haber’, ‘Yerel Haber’, ‘Ulusal Haber’, ‘Uluslararası Haber’, ‘Makale’, ‘Yorum’, ‘Eleştiri’, ‘Editoryal Yazarlık’, ‘Editoryal Karikatür’, ‘Son Dakika Haber Fotoğrafçılığı’, ‘Fotoğrafçılık’ ödülleri verilirken Edebiyat ve Müzik ödüllerinin kategorileri ise şu şekilde: ‘Kurgusal kitap’, ‘Kurgusal olmayan düz yazı kitabı’, ‘Oyun Yazarlığı’, ‘Tarih’, ‘Biyografi ve Otobiyografi’, ‘Şiir’, ‘Müzik’. Joseph Pulitzer, 1911’de hayatını kaybettikten sonra işlerin yönetimini oğulları devralıyor. Günümüzde her gazetenin içinde mutlaka yer alan hatta bazı gazetelerin ek olarak verdiği ve okurların severek çözdüğü çapraz bulmaca, Pulitzer’in oğulları tarafından ilk kez yayımlanmaya başlıyor. twitter.com/deniz_tasdelen instagram.com/deniz.i.tasdelen deniz.tasdelen@milliyet.com.tr