Kobe Bryant: Bir basketbol efsanesinin sıra dışı profili

Kobe Bryant NBA için büyük bir şanstı. NBA de Kobe Bryant için... İki taraf da birbirini büyüttü ve ortaya kocaman bir efsane çıktı. Kobe efsanesi... Tarihin en iyi basketbolcularından biri olarak anılan, en çok sayı atan 10 oyuncusundan biri olan, en çok izlenen ve beğenilen oyuncularından biri olan, ömrünün büyük kısmını basketbola adayan, basketboldan öğrendiklerini kendisinden sonra gelenlere öğreten Kobe Bryant aramızdan trajik bir kaza sonucu ayrıldı. Bir helikopter yolculuğunun hayatına mâl olduğu bu inanılmaz figür hakkında konuşmak, hem kırık kalplerimizi belki biraz olsun onaracak hem de onunla ilgili unuttuğumuz ya da bilmediğimiz şeyleri konuşmamızı sağlayacak. Kobe Bryant'ın bizim bildiğimiz o efsanevi Kobe Bryant'a dönüşmesi için önünde açılan yol aslında çetindi. Ancak, o çetin yolda büyük bir çabayla adım adım ilerlemeye devam edişine birlikte şahit olduk. Çok sevdiği basketbolu, çok sevdiği NBA'i ve çok sevdiği Los Angeles Lakers'ı bırakıncaya kadar, mücadele etmeye devam etti. Bu mücadelesinin gördüğü takdir de büyüktü. Kendisini izleyerek NBA ve Lakers fanatiği haline gelen onca genç, onun yaptıklarına inanamaz halde ekrana bakakalan onca basketbol izleyicisi, onu örnek alan genç nesiller, aynı sahayı onunla paylaşıp 'rakip'ten önce 'dost' olmayı öğrenenler ve dahası... Kobe Bryant hepimize basketbolun ve sporun 'tatlı yanlarını' keşfettirip bir sporcu olmanın ne demek olduğunu gösterdi. Kobe Bean Bryant, 23 Ağustos 1978 Philadelphia doğumlu. Eski Philadelphia 76 oyuncusu olan Joe Bryant'ın oğlu, bir diğer NBA oyuncusu olan John Cox'un ise yeğeniydi. Tuhaftır ama, ismini Japon yemeği olan 'Kobe eti'nden dolayı koymuş anne ve babası... Kobe'nin kaderi, babasının 6 yaşındayken İtalya'ya transfer olmasıyla değişti diyebiliriz. İtalya'ya taşınan aile, orada bir süre yaşamıştı. 3 yaşındayken basketbol oynamaya başlamış ve futbolla da ilgilenmeye devam etmişti. Hatta, eğer ABD'ye dönmek yerine İtalya'da kalsaydı, belki de futbolcu olacakmış. Bunu kendisinin röportajlarından da okuyoruz. Akıcı şekilde İtalyanca ve İspanyolca konuşan, 1.98 boyunda, siyahi bir ABD'li... Futbolcu olsa inanılmaz farklı bir profil olurdu. Henüz lise dönemlerinde Lower Merion Lisesi'ndeyken basketbolda büyük başarı yakalamış ve çoktan ne yapmak istediğine karar vermişti. İyi bir koleje girebilecekken, NBA'i tercih etti ve 1996 yılında NBA draftlarına katıldı. O draftta 13. sıradan Charlotte Hornets tarafından seçildi. Fakat, Hornets'de hiç oynayamadan (muhtemelen takım şimdi bile bunun pişmanlığını yaşıyordur) Los Angeles Lakers'a takas edildi. Takas edildiğinde ilk maça sadece birkaç hafta kalmıştı. İşte, efsane tam da bu takastan sonra başladı. Henüz 18 yaşındayken NBA'de forma giyen Kobe Bryant, o güne kadarki en genç NBA oyuncusu unvanına da sahip oldu. Bu unvanı yıllar sonra Jermaine O'Neal kendisinden devraldı. Kobe, Lakers'a transferinden sonra asla takımdan ayrılmadı ve NBA kariyerine başladığı takımdan emekli oldu. Lakers'da giydiği 8 ve 24 numaralı formaları da onunla beraber emekli edildi. Ligdeki ilk maçında 6 dakika parkede kalıp yalnızca 1 top kaybı, 1 ribaund, 1 faul ve 1 isabetsiz atış ile oynayan Kobe, ilk sayısını ise ikinci maçında New York Knicks'e karşı attı. Dördüncü maçında, artık parkeye muhtemelen alıştığı için 17 dakika oynadı ve 11 sayı elde etti. İlk kez ilk beşe çıktığı maç ise Dallas Mavericks karşısındaydı. Bu maçta, NBA'in ilk 5'te sahaya çıkan en genç oyuncusu da oldu. Kobe Bryant'ı 'Kobe' yapan şey, çalışma azmi ve işine olan aşkıydı. Öyle ki, bir keresinde, antrenmandan tam yedi saat önce salonda antrenman yapmaya başladığına tanık olmuş arkadaşları. Daha sonra arkadaşı olan, birlikte uzun süre NBA'i salladığı takım arkadaşı LeBron James'in de saatler önce antrenmanlara başlamasının nedeniydi kendisi. Kobe, her zaman tüm takım arkadaşları için bir örnekti ve aynı zamanda iyi bir 'yaşam koçuydu.' Kobe Bryant, 11 kez NBA All Star takımında yer aldı, Lakers ile birlikte üç kez üst üste (1999-2000, 2000-2001, 2001-2002) NBA şampiyonluğu yaşadı ve 2008 yılında da ligin en değerli oyuncusu seçildi. Bu sıradışı figür, azmiyle ve başarılarıyla da kişiliğiyle de NBA'i ve izleyicilerini derinden etkiledi. Kobe, basketbola o kadar bağlıydı ki, 'Sevgili Basketbol' (Dear Basketball) adında bir şiir yazmıştı. Bu şiir, bir kısa animasyon filme uyarlandı ve 2018 yılında 'en iyi kısa animasyon' kategorisinde Oscar kazandı. Kobe filmi, Bir hayale sahip olmanın duygusal yolculuğu, o hayalin gerçekleşeceğine duyulan inancın ardından gerçekleşmesi ve hayalini yaşadığını fark edip başka bir hayalin peşinden koşmak diyerek anlatıyor... Filmin müziklerini herkesin tanıdığı besteci John Williams yapmış ve film, eski Disney animasyoncularından Glen Keane'nin imzasını taşıyordu. Kobe'den bahsederken asla atlanmaması gereken şeylerden biri de Kaan Kural'ın dün gece Twitter'dan önüne sonuna bir şey yazmadan paylaştığı şu video. Nasıl denir, insanın içi sızlıyor. pic.twitter.com/8ZY89tft6E — Kaan Kural (@kaankural) January 26, 2020 Murat Murathanoğlu ve Kaan Kural mikrofonda, Kobe Bryant parkede. O an televizyonun karşısında ve salonda bulunan herkes tarihe tanıklık ediyor. Zira Kobe Bryant, tek maçta 81 sayıyla NBA tarihinde kırılmadık rekor bırakmıyor.. Kendisine 'Black Mamba' takma adını seçen Kobe, bu takma adı nasıl seçtiğini The New Yorker'dan Ben McGrath'a anlatmış. Quentin Tarantino'nun efsane filmi Kill Bill'deki yılanın ismi Black Mamba'ydı ve Kobe o yılanla kendisini yılanın çevikliği, agresifliği nedeniyle epey benzetmiş. Son maçında sahadan ayrılırken Black Mamba out demişti hatta. Kızını ve daha pek çok çocuğu yetiştirdiği basketbol akademisinin ismini de 'Mamba Academy' koymuştu. Kendisinin hayatını değiştiren en önemli anlardan biri de aslında 'başarısız' bir projenin tam ortasında yaşanmış. 2000 yılında Sony Music ile anlaşan Kobe Bryant, bir rap albümü yapmayı planlamış. Hatta stüdyoya girilmiş, kayıtlar yapılmış. Single'ın klibi bile çekilmiş. Single'ın klip çekimleri sırasında da arkasında dans eden 'dansçı kızlardan biri'ni epey süzmüş. O süzdüğü kişinin ismi, şimdi Vanessa Bryant... Eşi Vanessa ve dünyalar güzeli kızlarıyla müthiş bir aile profili çizdi Kobe. Başarısız, dikkat çekmeyen, silinip giden bir müzik projesinin arasında pozitif bir gelişme... Kobe, kendisini 'erken emeklilik'le eleştiren pek çok yorumla karşılaşarak emekli olduğunda, tam 20 yılını tek bir takımda rekor üstüne rekor kırarak geçirmişti. Başından itibaren parlak bir kariyer, ilham verici bir oyuncu ve forma emekli ettirecek kadar örnek bir profil... Kobe Bryant, ölümünden yaklaşık bir gün kadar önce, yakın arkadaşı olan LeBron James'in toplam kariyer sayısı ile kendisini geçerek 'NBA'in en çok sayı atan üçüncü oyuncusu' olmasına da şahit oldu. Yapabildiği her yerden onu tebrik etti, ona desteklerini iletti. Belki de yıllarca birbirlerine destek olan bu ikilinin yaptıkları, modern basketbolun ve NBA'in çehresini değiştirdi. Fakat Kobe Bryant, hayatının tam olarak yarısını NBA'de geçirdikten sonra, 26 Ocak 2020 günü, bir helikopter kazasıyla hayatını kaybetti. Hayatını kaybettiğinde henüz 41 yaşındaydı. Bu sarsıcı, dikkat çekici ölümün gerçekleşmesi, basketbolla ilgilenen ya da ilgilenmeyen herkesin içinde büyük bir hüzün olarak oturdu kaldı. Zira, siz NBA ile ilgilenmeseniz bile, kuzeniniz, kardeşiniz ya da komşunuz NBA ile ilgileniyordu ve onun da idolu Kobe'ydi işte... Gecenin bir yarısında sıcacık yatağından çıkıp Kobe'yi, LeBron'u ve diğerlerini izlemek için televizyonun başına geçen o insanlar, nereye kayboldu sanki? Hiçbir yere! Hala buradalar. Kobe Bryant'ın hayatını kaybettiği o helikopter kazasının inceleme ve soruşturması, muhtemelen haftalar sürecek. Şu ana kadar bildiğimiz tek şey, Kobe ve pilot dahil toplam dokuz kişinin o helikopterde bulunduğu, helikopterin düşüşünün ardından başlayan yangının da hayatlarını kaybetmelerine ve kurtarma çalışmalarını zorlaştırdığı... Unuutulamayacak bir iz bırakan Black Mamba ya da Kobe Bryant, Lakers için de NBA için de bambaşka bir figürdü. Celtics sözcülerinin dediği gibi Kobe en çok bizim canımızı sıkmıştı ve bu en can sıkıcısıydı. andac.uzel@demirorenmedya.com