Kanada'da gizlenen çocuk mezarları neyi ortaya çıkardı?

Dünya, Kanada'dan gelen bir haberle sarsıldı... Kanada'da yatılı kilise okullarında kayıtlara geçmemiş tam 821 çocuk ölümü tespit edildi. Peki bu ölümler neden gizlendi? Çocuk ölümlerinin ardında yatan sır ne? Bu gizemli olayın sorumluları kimler? Hep birlikte öğrenelim... Kanada'da üzeri örtülen bir sır açığa kavuştu. Kanada resmi yayın kuruluşu CBC’de yer alan habere göre, British Columbia eyaletinin Kamloops kentindeki yatılı kilise okulunun bahçesinde çocuk cesetlerine rastlandı. 1978 yılında kapatılan Kamloops Kızılderili Yatılı Okulu’nda yer radarı yöntemiyle yürütülen çalışmalarda 215 çocuğun kalıntılarına rastlandığı bilgisi verildi. Olayın en can alıcı kısmı ise yapılan çalışmalara göre, kayıp çocukların ölümlerinin kayıt altına alınmamış olması. En küçüğünün 3 yaşında olduğu belirtilen çocukların ne zaman öldükleri ve ölüm nedenleri ise bilinmiyor. 215 çocuk cesedi kalıntısının bulunduğuna dair haberler ortaya çıkınca yapılan çalışmada son olarak güncel bir bilgiye ulaşıldı. Alberta eyaletindeki yatılı kilise okullarında da kayıtlara geçmemiş 821 çocuk ölümünün olduğu bilgisine ulaşıldı. Nereden baksanız vahşet olan bu olayın gün yüzüne çıkmasıyla CBC’ye konuşan Jackie Bromley, 215 çocuğun ceset kalıntılarının bulunduğunu duyduğunda, güney Alberta'daki St. Mary's Yatılı Okulu'ndaki günlerini hatırladığını ve o günlere dair anılarını anlatmış. Bromley, 10 yaşındayken arkadaşlarının okulun arkasındaki mezarlardan bahsettiklerini ama herhangi bir mezar taşı görmediğini ifade etti. Elbette görmemesi oldukça normaldi çünkü bahsedilen ölümlerin hepsi kayıt dışı ve ölen çocuklara mezar taşı yapılmayacak kadar büyük bir vahşet. Bu sırrın ortaya çıkmasının ardından CBC’nin ulaştığı bilgilere göre, bahsedilen okulun arka bahçesinde, ölen öğrencilerin mezarları vardı ve 1945 yılında bir görevli okul müdürüne mezarların daha da derinleştirilmesi için talepte bile bulunmuş. 1900'lü yıllarda meydana gelen bu olay dönemin şartları göz önünde bulundurulduğunda bence asla tek ve sayılarla sınırlı değildi. Yapılan araştırmalara göre Alberta'da yatılı kilise okullarında kalan her 5 çocuktan 1'inin okuldayken öldüğü belirtildi. Resmi kayıtlarda 139 olan ülke genelindeki toplam yatılı kilise okulu sayısının da gerçekte bilinenden fazla olduğu kaydedildi. AA'nın haberine göre, kayıtlara 139 olarak geçen yatılı kilise okulu sayısına, dini gruplar veya federal destek olmadan işletilen yatılı okulların dahil olmadığı, bu nedenle gerçekte bu okullara giden toplam çocuk sayısı ve kaç çocuğun öldüğünün belirlenmesinin de zor olduğu belirtildi. Elbette bu olay duyulur duyulmaz yetkililer tarafından araştırılmak istenmiş. Araştırmalar 2000'li yıllara dayanıyor. Alberta Üniversitesi Antropoloji Profesörü Kisha Supernant, kayıtlara geçmemiş çocuk ölümlerini bölgedeki halkı rahatsız etmeden araştırmaya çalıştıklarını ve derinlere inebilmek için özel radarlar kullandıklarını iletmiş. Supernant, 2009 yılında federal hükümeti bu gizemli ölümleri açığa kavuşturmak için gerekli finansal destek talebinin federal hükümet tarafından da reddedildiğini anlattı. 2009 yılında durumun açığa çıkmasının ardından 2010 yılında kurulan Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu raporuna yansıyan bulgulara göre, kilisedeki gizemli ölümlerin sebebi olarak defin maliyetinin yüksek olması nedeniyle ölen çocukların cesetlerinin genellikle evlerine gönderilmeyerek okulun bulunduğu bölgede gömüldüğü sunulmuş. İnsan bu açıklamayı görünce Bu nasıl bahane, bu nasıl gerekçe? diye sormadan edemiyor. Yine aynı raporda, birçok yatılı okulun yüksek ölüm oranları nedeniyle mezarlıklara sahip olduğunun tahmin edildiği belirtilirken, bu okullardan çok azının çocuk ölümlerini resmi olarak belgelediği ve mezarlarını koruduğu bilgisi de yer alıyor. Bu kan dondurucu olayın detaylarını yazıyor olmak bile öyle zor ki... Yaşanan bu büyük olayın yıllar önce açığa çıkması Kanada tarihinde büyük bir kara leke olarak yorumlandı. Kanada yerlilerinin tarihteki en acılı dramı olan ve en büyük çocuk istismarı olarak nitelendirilen yatılı kilise okullarının ilkinin 1800'lerin başında açıldığı, sonuncusunun ise 1996 yılında kapatıldığı bilgisi yer alıyor. Uzun yıllar boyunca süre gelen esrarengiz bir şekilde öldükleri tespit edilen 150 binden fazla yerli çocuğun ailelerinden zorla alınarak yerleştirildiği kiliselere ait yatılı okullarda, bu çocukların büyük bölümünün fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet yoluyla istismara uğradıkları tespit edildi. 2010'da kurulan Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu'nun kayıtlarına geçen istismarların yanı sıra bazı çocukların üzerinde tıbbi deneylerin yapıldığı bilgisi de verilmiş. Bahsettiğimiz gibi 2000'li yıllarda gizemli olayların açığa çıkmasıyla Kanada federal hükümeti, binlerce çocuğun açlık, soğuk ve tıbbi deneyler sonucu hayatını kaybettiği yatılı kilise okullarında yaşanan skandal için 2008 yılında mağdurlardan resmen özür dilemiş... Kanada’da 19'uncu ve 20'nci yüzyıllarda yatılı okulların politik bir duruşları da vardı. Kayıtlara geçen bilgilere göre bahsi geçen yatılı kiliselerin hükümet ve dini yetkililer tarafından yerli gençleri asimile etmek amacıyla kullanıldığı bilgisine rastlıyoruz. Kanada’da 1863’ten 1998’e kadar 150 binden fazla yerli çocuğun ailelerinden alınarak bu okullara yerleştirildiği bilgisi de bu olayın 'zorla alıkoyularak' yapıldığını kanıtlıyor. Ortada herhangi bir rızanın olmayışı Kanada’da yerlilere yönelik asimilasyon politikasının boyutunun ne derece büyük olduğunu bizlere gösteriyor... twitter.com/betulyaseminn instagram.com/betulyaseminkeskin blykeskin@gmail.com