Kan donduran gençlik iksiri: Adrenokrom
Son günlerde dünya çapında bilinen e-ticaret şirketi Wayfair ile ilgili bir Reddit kullanıcısı tarafından ortaya atılan iddialar ve beraberinde birçok farklı iddiaya şahit olmuştuk. Adrenokrom, Wayfair skandalı ile gündeme gelen fakat varlığını uzun süredir sürdüren bir başka kan dondurucu olay. Daha önce bu kavramı hiç duymadıysanız ya da daha detaylı bilgiler edinmek istiyorsanız, yaşı ilerlemesine rağmen nasıl genç kaldığına inanamadığınız sanatçılar varsa bu yazımız okunmaya değer...
Adrenokrom nedir?
Özellikle sanatçılar, ünlü kişiler ve siyasi elitler arasında gençlik iksiri olarak bilinen bu kimyasal bileşen kelimenin tam anlamıyla bir facia. Siz de bu yazının sonunda göreceksiniz ki bu iksiri kullanan biri, insanlığın ucundan kıyısından geçmiyordur. Peki nasıl mı üretiliyor? Adrenokrom vücudun salgıladığı kimyasal bir salgı. Bu salgı, korku ve heyecan sırasında gerçekleşen adrenalin ile salgılanıyor. Adrenokrom ile ilgili iddialar ise canlı bir çocuğun kanından ve beyin sıvısından alındığı yönünde. Bu kelimeleri bir araya getirerek anlamlı bir cümle kurmak bile oldukça güç fakat bu iddialar ne kadar inkar etmeye çalışsak da varlar. Her yıl dünyada kaybolan binlerce çocuk, sır perdeleri ardında kalıyor. Bu sıvıyı üretebilmek için bazı çocukların hiç güneş görmeden uzun süre hapsedildiği bile söyleniyor. Üstelik bu ürünü kullanan isimler oldukça tanıdık.
İddiaların kaynağı ne ?
'Peki bu iddiaların kaynağı ne?' 'Nasıl oluyor da böyle bir durum söz konusu olabiliyor?' Özellikle Wayfair skandalına ilişkin iddialar ile gündeme gelen bu durum sosyal medyada oldukça ses uyandırdı. Sosyal medyada yer alan iddialara göre Adrenokrom, sadece çocukların beyinlerinde üretiliyor ve bunu üretmek için küçük çocuklar kaçırılarak öldürülüyor. ABD'li yazar Hunter S. Thompson'ın 1972'de yayımlanan "Fear and Loathing in Las Vegas" adlı romanında 'adrenochrome(adrenokrom) ' çocukların beyninden diri diri elde edilmesi gereken bir gençlik iksiri olarak anlatılıyor. Daha sonra 'Las Vegas Parano' adıyla filmi de çekilen roman, kimyasal sentezi dünyanın en güçlü uyuşturucu ilacı olacak sunuyor. Üstelik romanda geçen ifadelere göre çocukların beyninde adrenalin salgılanırken ortaya çıkan bu molekülün, ölü bir bedenden elde edilmesi de mümkün değil. Dolayısıyla bir kurgu olarak tanımlanan bu kimyasal bileşenin gerçek hayattaki temin edilmesine ilişkin iddialar da insanın ruhunu daraltmaya yetiyor. Her ne kadar kimyasal bileşen ile ilgili bilimsel bir açıklama olmasa da, gençlik iksiri üretmek için bırakın çocukları herhangi bir canlıya zarar vermek bile mantık dışı.
Bağımlılık yapıyor
Bu 'gençlik iksiri' olarak tanımlanan kimyasal bileşen kullanıldıkça bağımlılık yapıyor. Bağımlılık yaptığı için bir uyuşturucu türü olarak kabul edilen adrenokrom, düzenli kullanılmadığı zaman kullanan kişiyi çok hızlı bir şekilde yaşlandırıyor ve halüsinasyon görmesine sebep oluyor. Anlayacağınız üzere tek kullanımlık bir ürün değil adrenokrom, tam tersine düzenli bir cinayet.
Kimler kullanıyor?
Özellikle teknolojinin gelişmesiyle artık üretilen bütün filmlerden, dizilerden, tiyatrolardan vb. neredeyse anında haberimiz oluyor. Elbette kamera önünde olan, hayranlık duyduğumuz, sanatçılığını beğendiğimiz birbirinden farklı isim var. Zaman zaman bazı sanatçıların asla yaşlanmadığına hatta giderek daha da gençleştiğine şahit oluyoruz. İyi ama nereden bilebiliriz ki bu hayret verici durumun altında dehşet verici bir gerçeğin yatabilme ihtimalini? Adrenokrom'un bilinen en yaygın kullanım alanı, yaşlanmayı durdurması olarak açıklanıyor. Geçtiğimiz günlerde Sandra Bullock 'un yaptığı şaşırtıcı açıklamanın yanı sıra Madonna, George Clooney, George W. Bush, Barack Obama, Hillary Clinton, Lady Gaga, Brad Pitt, Adam Sandler, Celine Dion, Kate Moss, Johnny Deep, Tom Cruise, Marina Abramovich, Jim Carrey, Tom Hanks gibi isimlerin de bu kimyasal bileşeni kullandığı iddia ediliyor.
Dünya nereye gidiyor?
Şöyle oturup bir gün boyunca yalnızca dünyada olup biten karanlık olayları gözlemleyin. İnsanın yaşama hevesi içinden kopup gidiyor. Her yıl binlerce çocuk kayboluyor birilerinin acımasız amaçları uğruna kullanılan bu çocuklar için ne yapıyoruz? Kaybolan çocuklar için bir şeyler yapabilmek bir yana dursun karanlık tarafa bir ayna da biz tutuyoruz. Doğal bir süreç içerisinde yaşlanmak ve yaşlılığın tadını çıkarmak dururken sırf daha güzel daha genç daha bir şey görünebilmek için şuursuz hamlelerde bulunuyoruz. Gerçekten buna değer mi hiç düşünmüyoruz.
