Jay-Jay Johanson ve Türkiye arasındaki ilişki evlilikle sonlansın!
Jay-Jay Johanson'ı yabancı müzik dinleyicisinin bilmemesi imkansız. Bilmeyeni dövmüyorlar belki ama hunharca eziyorlar... Özellikle 2000'li yıllarda Türkiye'de yabancı müzik dinleyen her kişinin cool olabilmek için bilmesi gereken ilk 3 kişiden biri Jay-Jay Johanson'dı. Bu durum halen daha geçerli. Peki neden?
1
Jay-Jay Johanson ve Türkiye arasındaki ilişki evlilikle sonlansın!
Jay-Jay Johanson'ı yabancı müzik dinleyicisinin bilmemesi imkansız. Bilmeyeni dövmüyorlar belki ama hunharca eziyorlar...
Özellikle 2000'li yıllarda Türkiye'de yabancı müzik dinleyen her kişinin cool olabilmek için bilmesi gereken ilk 3 kişiden biri Jay-Jay Johanson'dı.
Bu durum halen daha geçerli.
Peki neden?
2
İstanbul aşığı ya da bize öyle geliyor
Çünkü Jay-Jay Johanson, Türkiye'de yabancı müzik dinleyicisi tarafından öylesine seviliyor ve benimseniyor ki adam da haliyle her yıl mutlaka birkaç kez Türkiye'ye geliyor.
Her ne kadar yarın yani 27 Eylül'deki konseri Ankara'da olsa da çoğunlukla İstanbul'a geliyor.
3
Niye bu kadar seviyor?
Şaşırıyoruz biraz tabii.
Bu adam bu şehri, bu ülkeyi niye bu kadar seviyor diye.
Cevabı var mı?
Yok.
4
O bizim entel abimiz
Adam burada yakaladığı enerjiyi seviyor, kitleyi seviyor, şehri seviyor, insanları seviyor.
Gözümüzde entel Jay-Jay abi kıvamında.
5
Sonuna kadar melankoli
Yıllar geçse de değişmiyor bizdeki izleri.
Müziği?
Her zaman melankolik, her zaman depresif.
6
İlle de nostaljik
Ama insana iyi geliyor.
Kafamızı dağıtıyor.
Az biraz elektronik, az biraz akustik.
Ama ille de nostaljik!
7
Yenilik yok
Her albümünde mutlaka sizi yakalayacak şarkı yer alıyor.
15 Eylül'de dijital ortamda yayınlanan ve Türk dinleyiciler tarafından da ilgiyle karşılanan 'Bury The Hatchet' yine tahmin edebileceğimiz bir albüm olmuş.
Yenilik yok.
Şöyle araya iki nağme katıp da şaşkınlık yaratmıyor.
9
Bizim gibi ağlak ve acıklı
'Yılların hatrına' saymıyoruz, sevmiyoruz; hep seviyoruz.
Kendi ülkesinden ziyade başka ülkelerde özellikle de Türkiye'de sevilmesinin sebebi aslında acıklı olmasında.
Ağlak olmasında.
10
Kayıtsız kalamıyoruz
Biz gözyaşına dayanamıyoruz.
Acı çekene kayıtsız kalamıyoruz.
Hiçbir zaman Avrupalı sayılmayacaksak zaten sebebi de işte tam olarak bu.
Kafamızı çeviremiyoruz.
11
Avrupa'dan cımbızla seçiyoruz!
Avrupa'nın da acıklısını, hafiften bi' arabeske bulanmışını cımbızla seçer gibi seçiyoruz.
Kendimizi ona sevdiriyoruz.
"Gel bizim sokaklarda melankolinin dibine vur, müsaitiz, göğsümüz açık, omzumuzda ağla" diyoruz.
E haliye ağlıyorlar, nasıl ağlamasınlar?
12
Bir 'eMo' kadar duygusalız
Misafirperveriz, git diyemeyiz.
Sahipleniyoruz, kıskanıyoruz bize posta koyarsa.
Bir 'eMo' kadar duygusalız.
En çok bizde konser versin istiyoruz.
En çok bize hitap etsin istiyoruz.
13
Kafayı evlilikle bozduk...
İzdivaç programları boşuna ses getirmedi.
İşimiz gücümüz evlilik, işimiz gücümüz "Türkler göçebedir" algısını yıkmak için özel bir çaba gösterirmişcesine yerleşik düzene geçmek.
Köklerini toprağın altına salmak!
Yaptığımız bu.
14
