İzdivaç programları geri mi dönüyor?

RTÜK izdivaç programlarını yasakladı. Millet ikiye ayrıldı. Kimi kaldırıldı diye mutluluktan göbek attı, derin bir oh çekti. Kimi de üzüntüden harap oldu. Duruma objektif yaklaşırsam eğer, üzülenler gününün tamamını 'Ayşe'yle Ahmet ne karar verecek, çay molaları iyi geçti mi acaba?' diye televizyon başında geçirenlerdi. Kaldırıldığına çok sevinenler ise zaten bu tip formatları saçma bulan, toplasanız bir iki kere izlemiş olanlardı... RTÜK önce evlilik programlarındaki yanlış davranışların yaptırımlarını ağırlaştırdı sonra da toptan kaldırmaya karar verdi. Biraz saçma yerlere gidiliyordu ama kabul. Ayrıntılı sebebi falan boş verelim de şimdiki durum ne ona bakalım. Esra Erol, Seda Sayan gibi bu programları yapanlar format değiştirdiler. Programı bambaşka bir şey haline çevirdiler ve yayın hayatlarına devam ettiler. En yeni bomba ise şu: Seda Sayan ve partneri Uğur Arslan şu an sundukları programa devam edecekler fakat eski izdivaç formatları olan Evleneceksen Gel'i yepyeni bölümlerle internetten yayınlayacaklar. Yani bu ne demek biliyor musunuz? RTÜK sen neye karar verirsen ver, ne ablalarımız, teyzelerimiz, amcalarımız ne de bu programdan zamanında çoook ekmek yemiş sunucularımız izdivaçtan vaz-geç-me-ye-cek! Eğer Seda Sayan ve Uğur Arslan Evleneceksen Gel'i internette meşhur etmeyi başarırsa, izdivaç formatlı internet yayınlarının ardı arkası kesilmez. Peki bunun artıları veya eksileri neler? Bana kalırsa izdivaç programlarının kalkmasıyla beraber komşuluk ilişkileri yeniden alevlenmişti. Özellikle teyzelerimiz için konuşuyorum. Televizyon başından ayrılmak mecburiyetinde kalıp birbirlerine çaya kahveye gitmeye başlamışlardı sanki. Şimdi geri sarıp Ayşe'yi Ahmet'i takip edecekler. Bari birlikte izleseler diye bir çözüm yolu getirmeye çalışsak biri Fatmacı biri Hasancı olduğundan kavga çıkacak kavgayı ayıramayacağız... Bir de özellikle biz gençler için sorun olacak biri konuya değineyim. Malum anne babalarımız bile daha interneti, akıllı telefonu kullanma durumuna alışamadı. Bir türlü neye basacaklarını bilemiyorlar. İzdivaç programlarının asıl müdavimleri teyzelerimiz amcalarımız ne yapacak? Hemen torunlara ya da çocuklarına saracaklar. “Kızııım, Seda Sayan başlıyor gel de şu bilgisayarda açıver. Ben beceremiyorum!” diyerek... İşin esprisi bir yana, izdivaç programları kaldırıldıktan sonra televizyonkolikler kayıpları bulmaya, cinayetleri çözmeye, adeta bir dedektif oyunu oynamaya sardılar. Bir yere kadar güzel bir şey bu, sevenler kavuşuyor, olaylar çözülüyor ama televizyon kumandasını alıp kanalı her değiştiğinizde itinayla bu tarz programları görmek aşırı can sıkıcı. Ayrıca bence bu hayatımıza bambaşka bir boyutta stres ve dram ekliyor. Eskiden ilişki yürüyecek mi, sonunda evlilik olacak mı gibi tatlı problemlerle (!) uğraşıp çoğu zaman sevinirlerken şimdi ekran başında ağlamaya başladılar yahu! Dozu kaçmadığı, özellikle kadınlar aşağılanmadığı, kadın ve erkeğe eşit yaklaşılıp düzgün ilişki kurma amacı olduğu sürece bence evlilik programları bu cinayet/kayıp programlarından daha iyi. Negatifliklerle dolu hayatımıza daha fazla olumsuzluk sokmamıza gerek yok diye düşünüyorum. RTÜK kolay kolay televizyon yasağı kararından vazgeçmez. Ama Seda Sayan ve Uğur Arslan’ın bulduğu bu çözümle internette rahat rahat yayınlanabilir. E, bir yerden sonra bu internet olayı tutulursa, millet Youtube’dan bunları izlemeyi seçer ve mevcut kayıp programları güme gider. Reytingler düşer, eskisi kadar rağbet görmez. Unutmamak lazım ki, izdivaçtan sonra geçilen bu yeni formatlar sadece izdivaç programlarının kalkmasının yaratacağı boşluğu doldurmak amaçlı hayatımıza girdi. İzdivaçtan daha çok sevileceği için değil... Bakalım ne olacak? İnternette yayınlanmaya başlayacak olan Evleneceksen Gel, rakiplerini de tetikleyecek mi? RTÜK şok bir kararlar izdivaç programlarına yeşil ışık yakar mı? Sorular sorular... instagram.com/lilcyln