İnsanın kendisiyle karşılaşması şart!
Tam da bu noktada, o problemi "Çat!" diye ortadan kaldırmak yerine, sorunun kökenini tespit etmemiz lazım. Yıkmak kolay, yapmak meşakkatli. Bir bakalım o kusurlar neden oluşmuş, bize ne katmış? Sonra ehlileştiririz zaten. Bu neyin acelesi?
Estetik konusuna şekilcilikten, güzellik takıntısından çıkarıp 'hatalarımızla barışık olup olmamamız' çerçevesinden bakarsak ne birbirimize benzeriz, ne de problemimiz kalır. Biraz kendini olduğu gibi kabullenmekten geçiyor her şey.
Nobel ödüllü Herta Müller'in kitabının adında geçer, 'Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım' diye... Bakmayın o 'keşke'ye, bir kez kendinizle karşılaştığınızda 'iyi ki'leriniz çoğalacak. Yüzde yüz çalışıyor!
can.sisman@milliyet.com.tr