İlişkilerde asla unutulmaması gereken 10 'altın kural'

O sosyal medyada gördüğümüz "Ya bunlar hiç kavga etmiyor mu? Nasıl bu kadar iyi geçiniyorlar?" dediğimiz ilişkiler yok mu... Var, hepimizin var. Etmiyorlar mı kavga, sorun olmuyor mu aralarında, tabii ki oluyor. Önemli nokta bu kriz anlarını nasıl yönettiğimizle ilgili. Sizin için ilişkilerde işimize yarayacak 10 tane 'altın kural' bırakıyorum aşağıya… Çocukluğunuzdan gelen sorunlardan partnerinizi sorumlu tutmayın, bu konuda ondan çözüm beklemeyin. Bunlar sizin sorumluluğunuz, onun değil. Aynı şey onun için de geçerli. Birbirinize karşı anlayışlı davranmanız yeter. Birbiriniz için ne ifade ettiğinize iyi karar verin. Arkadaş mı? Sevgili mi? Bu ayrım çok önemli. Küçük bir detay gibi görünse de, birbirinizi başkalarına tanıştırırken bu önemli bir rol oynar. Neden evlenmiyorsunuz? gibi sorulara cevabınız ortak olsun. Çünkü ayrı olarak verilen cevaplar daha sonrasında sıkıntı yaratabilir. Çok klişe değil, partnerinize her konuda güvenmelisiniz. Birbirinizden bir şeyler saklamamaya özen gösterin. Çok basit unuttuğunuz bir şey bile olsa bu karşı tarafı rahatsız edebilir. Bu yüzden kartları hep açık oynamaya özen gösterin. Onun olduğu gibi davranmasına izin verin. Değiştirmeye çalışmayın. Ne kadar değiştirdiğinizi düşünseniz de gün sonunda yine aynı sona ulaşacaksınız bu durum hiç şaşmaz emin olun. Partnerinizin annesinin ve babasının, çocuklarınızın babaanne ve dedesi olacaklarını unutmayın ve onlarla iyi geçinmeye çalışın. Kötü geçinmek hiçbir zaman bir işinize yaramaz. En önemlisi herhangi bir sorunun sizi ayrılma noktasına getirmesine izin vermeyin. Canınızı sıkan bir şey varsa, onu olay sıcakken konuşun. İlişkilerde önemli olan kriz anlarının nasıl yönetildiğidir, eğer bunu başarabiliyorsanız zaten çoğu şeyin üstesinden gelirsiniz. Arkadaşlarınızın her şeyi bilmesine gerek yok, size özel bazı minik sırlarınız olsun. Partnerinizin de bazı sırları olmasına izin verin. Örneğin, eski ilişkileriyle ilgili bütün detayları anlatması için onu zorlamayın. Bu durumları o an anlatması sizi sadece o anlık rahatlatır. Sonrasında hep bir kıyas moduna girersiniz bu da sizi paranoyaklaştırır. Zaten sonrasında da çok sürmez. Amaan sakın! Bir daha bunu bana söylersen, seni terk ederim, yüzümü bir daha göremezsin tipi tehditler savurmayın. Hem sorunu ultra alevlendirir bambaşka bir boyuta taşır hem de komik duruma düşersiniz. İlişkinizde bazı sınırlarınız olsun. Size ait olan bu ilişkiye dair her şeyi arkadaşlarınızla paylaşmayın. Demiyorum ki dertleşmeyin, tabii ki dertleşecek konuşacaksınız. İyi zamanlarınızdan bahsedeceksiniz. Fakat bir sınırı olmalı. Çünkü o sizin ilişkiniz siz bazı şeyleri görmezden gelebilirsiniz hatta unutabilirsiniz… Ama arkadaşlarınız bu konuda daha gaddar olup gün gelince ‘şaak! diye yüzünüze vurabilir bu da sizi üzebilir... twitter.com/nilesnalyec instagram.com/nilescey selin.ceylan@milliyet.com.tr