Geyşalar sanıldığı gibi hayat kadını değil!
Var olan algının aksine Geyşalar para karşılığı cinsel ilişkiye giren kadınlardan oluşmuyor. Aslında Geyşalık başlı başına bir sanat denilebilir. İşte "sanatla yaşayan kadın" anlamına gelen Geyşalık...
Geyşalar sanıldığı gibi hayat kadını değil!
Var olan algının aksine Geyşalar para karşılığı cinsel ilişkiye giren kadınlardan ibaret değil. Aslında Gayşalık başlı başına bir sanat denilebilir. İşte "sanatla yaşayan kadın" anlamına gelen Geyşalık...
Japon kültüründe köklü bir yeri olan geleneksel dansçı ve şarkıcı kadınlar olan Geyşalar,17. yüzyıldan bu yana eğlence hayatında erkek müşterilere, şarkı, dans, sohbet ve oyunlar ile eşlik ediyorlar.
Gerçek Geyşalar turistlere bir anlık görürler ve gözden kaybolurlar. Sadece seçtikleri özel misafirlere yeteneklerini sergilerler.
Geyşalığın özellikle gelişmiş batı kültürlerinin bilinçli yansıtması ve giderek zorlaşan yaşam koşulları nedeniyle bazı kadınların bu kültürü seks işçiliği için kullanması sonrasında bir hayat kadınlığı olarak algılanmaya başlanmış.
Fakat Geyşalık kültüründe vücudunu satmak değil, zenginlik ve güç için yeteneklerini satmak olduğu belirtiliyor.
Geyşalar “otokoshi” olarak adlandırılan erkekler tarafından giydirilir. Geyşa kostümleri genellikle saten ve ipekten yapılır, altın ya da gümüş varaklara sahip olur.
Kullandıkları aksesuarlar ise genellikle kağıt, bambu ve ipekten el yapımıdır. Kullandıkları takma saç ve peruklarsa gerçek insan saçındandır.
Geyşaların saçları uzun uğraşlarla şekillendiriliyor ve 3 - 4 gün dayanması bekleniyor. Bu yüzden geyşalar uyku pozisyonlarını saçlarını asla bozmayacak şekilde ayarlıyorlar.
Her önüne gelen geyşalarla vakit geçiremeyeği gibi, bir kişi sırf zengin olduğu ve meşhur çayevlerine müşteri olma hakkı kazandığı için istediği geyşanın hizmetinden yararlanabilir gibi bir kaide yoktur.
Geyşalar günlerinin büyük bir çoğunluğunu güncel olayları okuyarak ve araştırma yaparak geçirirlerdi. Bunun sebebiyse, politikacılar ve iş adamları ile derin bir sohbet edebilecek bilgiye sahip olmaları gerektiğiydi.
Gerçek bir geyşa olmak kızları onurlandıran bir şeydi. Eğer bir kız 21 yaşından önce geyşa eğitimi alırsa ona çocuk dansçı anlamına gelen maiko denirdi.
Geyşaların parti sırasında bir şey yeme izni yoktur ancak çay ya da sake içebilirler.
